21 Mayıs 1956 CHP’nin 12.kurultayı başlıklı yazımın sonunda 5 Ağustos günü ‘İlk Hedefler Beyannamesi’ni yazacağımı sözünü vermiştim.
Ancak araya Kurban Bayramı’nın girmesi ve bayramlarda yerel gazetelerin yayımlanmaması nedeniyle yazılarımda gün kayması oldu.
İLK HEDEFLER BEYANNAMESİ
Biz CHP 14.kurultay üyeleri, tarih boyunca büyük uygarlık ve devletler kurmuş olan Türk Milleti’nin tam ve olgun bir demokratik düzen içinde yaşama azmine tercüman olarak; demokrasi idealinin ve davasının takipçisi bulunan bütün idealist insanların çözülmez bir topluluk halinde güçlerini ve mücadelelerini CHP saflarında birleştirmekle bulundurdukları bu tarihi günlerde, yıllardan beri mücadelesini yaptığımız esasları bir kere daha tespit ve teyit ederiz.
Bu esaslar, insan cemiyetlerinin yüzyıllar ötesinden gelen şerefli tekamülünün inkar edilmez, iptal edilmez bir şekilde kişiye ve topluluğa kazandırdığı ana haklar ve demokratik müesseselerdir.
Hukuka ve milli iradeye dayalı idarenin sınavını başarıyla vermiş bulunan büyük milletimizi ana haklardan ve demokratik müesseselerden mahrum etmek isteyen kuvvetlerin behamel hüsrana uğramayacaklarına inanan,
Aziz vatanımızın iktisadi, sosyal ve manevi sahalarda hakiki ve süratli olarak kalkındırmanın bu ana hakların ve müesseselerin biran evvel gerçekleşmesine bağlı olduğunu gören,
Ve milletimizi çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak amacını güden devrimlerimizin son halkası olan demokratik rejimi kurma mücadelesinde millet çoğunluğunun kendisi ile beraber olduğunu bilen,
CHP KURULTAYI Güçbirliği hareketinin de temelini oluşturan aşağıdaki esasları, Cumhuriyet Halk Partisi Büyük Millet Meclisi’nde gereken çoğunluğa kavuştuğunda, en geç ilk tesril devrede gerçekleştirecek hedefler olarak milletve tarih huzurunda ilan ve taahhüt eder!…
1)Demokratik gelişmemizi durduran, gerileten bütün antidemokratik kanunlar, usuller, zihniyet ve uygulamalar kaldırılacaktır.
2)Anayasımız modern demokrasi ve cemiyet anlayışına uygun, halk egemenliği, hukuk devleti, sosyal adalet ve emniyet esaslarına dayanan bir devlet düzenine göre değiştirilecektir.
3)Bu anayasada;
a)Irk-cins-din-mezhep-siyasi fikir-içtimai meşe, doğuş, servet farkı olmaksızın bütün Türklerin müşterek malı olan ana hak ve hürriyetler yer alacaktır.
Düşünce ve söz özgürlüğü, basın özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, şahıs ve mesken mesuniyeti, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü, mal ve mülk emniyeti, çalışma ve iktisadi teşebbüs hürriyeti, grev hakkı, sendika ve mesleki teşekküller kurma hakkı, kanun önünde eşit muamele görme ve kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı, devlet yayın araçlarının tarafsızlığı gibi üyesi olduğumuz uygar dünyanın kabul ettiği bütün insan hak ve özgürlükleri ve hukuk devleti prensipleri Türk vatandaşlarına sağlanacak ve bu haklar açık bir şekilde tarif edilerek güvence altına alınacakıtr. Bir Anayasa Mahkemesi teşkil edilmek suretiyle Anayasa’da yer alan bu hakların diğer kanunlarla daraltılması ve iptal edilmesi önlenecektir.
b)Milletin bütünlüğünü ve devletin devamlılığını temsil eden Devlet Reisliği, bu temsilin ve milli dayanışmanın gerektirdiği tarafsızlığa kavuşturulacaktır.
c)Yasama organının yürütme üzerindeki denetimi fiili ve etkin bir hale getirilecektir.
d)Yasa yapmak, uyumun ve dengenin sağlanması için ikinci bir meclis kurulacaktır.
e)Devletin ve özgürlük düzeninin temeli olan bağımsız mahkeme ve her türlü etkiden azade hakimlik müessesinin zaruri kıldığı bir Yüksek Hakimlik Şurası ihdas ve hakimlerin teminatına müessir bütün muameleler bu şuraya tevdi edilecektir.
f)Bir şahsın, zümrenin veya siyasi teşekkülün değli, devletin ve bütün halkın hizmetinde tarafsız ve kanuna bağlı bir idareyi sağlayan hukuk esaslar vazedilecek, yargısal denetim bütün iradeyi tasarruflara yaygınlaştıracaktır.
g)Sosyal adaletsizlik ve dengesizliklerden uzak, mamur ve müreffef bir Türkiye’nin doğması için bütün fertleri maddi ihtiyaçların baskısından kurtarmak, herkese bedeni, fikri ve sosyal gelişme olanağı sağlamak, cemiyetin temel unsuru olan aileyi korumak hedeflerine yönelen sosyal haklar tanınacaktır.
4)Mevzuat yukarıda sayılan prensip ve müesseselerin ışığı altında tadil ve ıslah edilerek demokratik düzenin verimli bir tarzda işlemesi sağlanacaktır.
5)Bu bağlamda özellikle;
a)Seçimlerin mevzuat ve tatbikat olarak serbest, eşit ve dürüst şartlar altında icrası sağlam müeyyidelere bağlanacak, milil bünyemize uygun bir nispi temsil usulü kabul edilecektir.
b)Meclis iz tüzüğü ulusal denetimin gereklerine göre değiştirilerek Meclis Başkanlık Divanı’nın tarafsızlığı sağlanacak, mecliste temsil edilen siyasi partilerin hakları, açıklığa kavuşturulacak, milletvekillerinin söz özgürlüğü ve dokunulmazlığı, soru, gensoru, meclis soruşturması gibi müesseselerin gerçek hüviyetleri kazandırılacaktır.
c)İdare ve siyaset hayatımızda ahlakı hakim kılmak ve her türlü suistimali önlemek amacıyla kamu hizmeti gören her şahsın göreviyle ilgili hareketlerinin denetimi için itiraz edilecek tedbirler arasında ispat hakkı ve mal beyanı yer alacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi 14.Kurultayı, bütün zorlukları yenmesini bilen milletimizin çok yakın bir gelecekte demokratik rejim davasını da tam olarak gerçekleştirecektir.
Tahakküm ve baskı zihniyetinin milli irade tarafından tasfiye edileceğine, hakkın, adaletin, özgürlüğün mutlaka zafere ulaşacağına kesin olarak inanmaktadır.
CHP; ülke fakrü zarürat haline düşünce 12 Ocak 1959 tarihinde topladığı 14.kurultayında Türk halkına ve tüm dünyaya ‘İlk Hedefler Beyannamesi’ni yayınlayarak iktidarı uyarmıştır.
Bugün ülkemizi tam 19-20 yıldır tek başına yöneten AKP (Recep Tayyip Erdoğan) ülkeyi 1959 koşullarından çok daha olumsuzluklara adeta bilerek ve isteyerek ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetden intikam alırcasına tarumar ediyor!…
CHP’de mahallede sokak kavgası yaparcasına havanda su dövüyor… Buna da muhalefet yaptım diyor.
CHP üst yönetimine nacizane önerim; bir an önce CHP’yi olağanüstü kurultayı toplamaya davet ediyor, ülkenin kurtuluşu için hedefler beyannamesimi-manifestosumu hazırlayacaklar. Ne yapacaklarsa yapıp, acilen bir durum tespiti yapmaya davet ediyorum.
Son pişmanlığın para etmeyeceğini yaşamayalım diyorum.
