2 Kasım’da öğretmenler ortak karar alarak bir günlüğüne iş bıraktı.
Eğitimcilerin bağlı olduğu Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaparak ses yükseltti. Yükselen ses, istek ve talepler, hatta açıklamanın yapılacağı konum bile aynıydı.
Fakat sesler farklı zaman dilimlerinde yükseldi. Eğitimciler, hedefleri aynı olmasına rağmen ‘anlaşamadıkları’ için veya farklı bir nedenden dolayı farklı zamanlarda açıklama gerçekleştirdi.
Sadece Eğitim-İş ve Eğitim-Sen de değil, eğitimcilerin bağlı olduğu her kuruluş ve sendika ayrı bir şekilde toplanarak farklı zamanlarda ve günlerde açıklama yaptı.
Sesleri çok daha gür çıkabilecekken bu avantaj bir nevi ‘reddedildi’.
Eğitim emekçileri amaç bir iken onları birlik olmaktan alıkoyan neydi?
Her iki taraf da taleplerini “Bu talepler sadece burada bulunanların değil, tüm eğitim emekçilerinin ortak talepleridir” diyerek kamuoyuna sunarken bu ortak talepler neden ortak bir şekilde sunulmadı?
Güzel bir amaç uğruna toplanan, kutsal mesleklerinin değerini korumaya çalışan ve bu değere sahip çıkan öğretmenler; birlik ve dayanışma içerisinde bulunsa eminim çok daha ‘gür’ bir ses çıkar, daha renkli bir ortam sağlanırdı.
Bizlere dayanışmayı, kavga etmemeyi, dostluğu ve daha birçok şeyi öğreten öğretmenlerin hep bir araya gelerek ÖMK’ye karşı haykırmalarını isterdim.
Bağlı oldukları yerlerin isimleri her ne kadar farklılık gösterse de hepsi temelde ‘eğitim emekçisi’.
Hepsinin hedefi, duruşu, yürüdükleri yol bir.
Hepsinin isteği bir…
Ayrı açıklamaların nedenini her ne kadar bilmesem de, kendi içlerinde bağlı oldukları kurumlara göre parçalanmanın eğitimcilere bir şey kazandırmayacağını biliyorum.
Çoğunluk olarak avantajları varken kendilerini azınlık duruma düşürerek eylem ya da açıklama yapmanın yalnızca siz öğretmenlere zararı olur.
Renkler tek başına güzeldir.
Ama onları anlamlı kılan şey birbirlerine karışınca da güzel olmalarıdır.
Eğer amaç bir ise, yürünen yol da parça parça olmamalı, tek olmalıdır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi:
“Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.”
