39 YILLIK ÖĞRETMENLİK VE HAKEMLİKTE BİNLERCE DOST BİRİKTİRDİ: ALTAN ÖNCÜL

Altan Öncül, 39 yıl farklı okullarda Fizik öğretmenliği yaptı. Spora olan düşkünlüğü nedeniyle herkes Beden Eğitimi Öğretmeni sanırdı. Görev yaptığı okullarda öğrencilere sporu sevdirdi ve birçok bölge ile Türkiye genelinde derece almasına katkı sağladı. Kardeşleri, Mustafa, Atilla ve Akın da Altan hocayı model alarak hepsi başta futbol olmak üzere farklı sporlarla yakından ilgilendiler. Dostları tarafından çok sevilen, eşi de donanımlı öğretmen olan Altan Öncül, ayrıca uzun yıllar üst klasman futbol hakemi olarak Türkiye’de 3 büyüklerin maçını yönetti. Yurtdışında da Sadık Deda ile Avrupa Kupası maçlarda görev yaptı.

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Altan Öncül, 5 Eylül 1950 yılında Adana’da doğdu. İlk ve ortaokulu Milli Mensucat, tarihi Erkek Lisesi, ardından da Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesinden mezun oldu.

Okul yıllarında başta futbol olmak üzere voleybol, hentbol, atletizm ve kayak takımında yer aldı. Daha sonra Milli Mensucat, Erzurum Dağcılıkspor ve İskenderun Demirçelikspor’da forma giydi.

39 yıl ücretli ve kadrolu olarak başta Borsa Lisesi olmak üzere Baraj Lisesi (Şehit Temel Cingöz) Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi (ÇEAS) Adana Ticaret Lisesi’nde fizik öğretmeni olarak görev yaptı.

1977 yılında futbol hakem kursuna girdi. Aday hakemliğin ardından okul ve amatör maçlar. Tüm lig maçlarında klasman hakemi olarak başarılı yönetiminle dikkati çekti. İl Hakem Komitesi Başkanlığı görevinde bulundu.

Ailece sporcu olan Altan Öncül’ün kardeşleri Mustafa, Atilla, Akın da uzun yıllar futbol oynadılar.

Vatani görevini kısa dönem Tokat’ta yapan Altan Öncül, eşi de kendi gibi öğretmen. Ayrıca 2 oğlu ve 4 torunu bulunuyor. Hakem camiasına kırgın olduğunu ifade eden Altan Öncül, BÖLGE GAZETESİ’nin sorularını şöyle yanıtladı:

Kendinizden söz eder misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yaşında sınız ? Eğitiminiz nedir? Hangi sporlarla ilgilendiniz?

Adana 1950 doğumluyum. İlk ve ortaokulu Milli Mensucat, ardından Erkek Lisesi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun oldum. Ailece sporcuyuz. Küçük kardeşlerim beni model aldı. Mustafa Demirspor, Köy Hizmetleri ve Niğdespor’da futbol oynadı. Üniversiteyi tamamladı. Atilla 1974 yılında Dünya Şampiyonu olan Yapı Sanat Okulu ve Seyhanspor’da futbol oynadı. Genç milli takıma seçildi.  Beden Eğitimi Öğretmeni olan Akın da Seyhanspor’da futbol oynadı. Akın’ı genç yaşta geçtiğimiz yıl kaybettik. Bunun üzüntü ve acısını çekiyoruz.

Futbolun yanı sıra atletizm (maraton), kayak, voleybol sporlarıyla yakından ilgilendim. Lise, üniversite takımlarının yanı sıra Milli Mensucat, İskenderun Demirçelikspor, Erzurum Dağcılık kulüplerinde de lisanslı olarak kayak yaptım ve futbol oynadım.

Futbol hakemliğini neden seçtiniz? Kaç yıl futbol hakemliği yaptınız? 3 büyüklerin maçını yönettiniz mi? Yurt dışında maça çıktınız mı?

Adana’da futbol hakemliği hayli iyi konumdaydı. Ayrıca hakemlerin büyük yetkilere sahip olduklarını, keyifli bir uğraş olarak gördüm. Futbol da oynadığım için kuralları rahat uygulayacağıma inandım 1977 yılında Mersin’de açılan kursa girerek hakem oldum. Burada ilginç bir olay yaşadık. Mersin’de açılan kursa antrenörlük diye gittim. Hakemlik olduğunu öğrenince vaz geçmedim. Çünkü iyi antrenör futbol oyun kurallarını da bilmesi gerekiyordu. Hakemliği çok benimsedim. Çünkü önümde Mustafa Barım (Çorçil), Orhan Demir, İlyas Ayan, Erol Oflaz, İsmail Şeker, Sırrı Doğan, Cengiz Kezer, Mahmut Çetiner, Hüsamettin Esin, Muzaffer Çam, Turgut Ogün gibi efsane hakemler vardı.  Bunların büyük çoğunluğuyla maçlara çıktım. Gerçeği söylemek gerekirse Adana’dan ilk FİFA Kokartlı hakem Ali Timur ile efsane hakem Orhan Demir, Türkiye genelinde ise Hilmi Ok’u model aldım. Özellikle FİFA Kokartlı rahmetli İlyas Ayan ile 3 büyüklerin maçına çıktım. Çocukluk, gençlik arkadaşım Fatih Terim’in ve 3 büyüklerin maçını yönettim. Mersin’de Ümit Milli takım ile İsrail arasında oynanan özel maçı yönettim. Takımın başında Fatih Terim vardı. Beni görünce mutlu oldu. Hemen hemen maçına çıkmadığım takım kalmadı. İlginç gelebilir Erman Toroğlu Ankaragücü’nde oynarken onunda maçını yönettim.

Yurt dışında Sadık Deda ile birlikte İtalya-Portekiz Avrupa Kupası maçını yönettik. Ayrıca, defalarca Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay dörtlü turnuva maçlarını yönettim.

Futbol hakemliğinizin ardından gözlemcilik yaptınız mı? Ayrıca görev yaptığınız okullarda ve futbol kulüplerine oyun kurallarıyla ilgili konferans verdiniz mi?

Çok samimi itiraf edeyim. Hakemlikte iyi yerlere gelmem engellendi. Yapı olarak ne siyasileri ne de kulüp başkanları ve iş dünyasından birilerine yardım istemedim. Bu bağlamda, biraz da dargınlık yaşayarak ve kızarak üzerime çok düşmelerine rağmen gözlemcilik yapmadım. Görev yaptığım okullarda fizik öğretmeni olmama rağmen, veliler ve dostlarım spora yakın olduğum bilindiği için beni Beden Eğitimi Öğretmeni sanırlardı. Okullarda, Adanaspor, Demirspor, amatör kulüplerde sezon öncesinde uluslararası oyun kurallarını anlatarak yararlı olmaya çalıştım. Hangi kulüp davet ettiyse geri çevirmedim.

İş yaşamınızda ilk göreviniz neydi? Hangi okullarda kaç yıl görev yaptınız ? Ne zaman emekli oldunuz? Biraz da ailenizden söz eder misiniz?

İskenderun Demir-Çelik Tesisleri’nde hesap uzmanı olarak göreve başladım. Borsa lisesinde bir yıl kadar ücretli öğretmenliğin ardından 9 yıl kadrolu fizik öğretmeni olarak görev yaptım. Daha sonra adı Şehit Temel Cingöz olan Baraj Lisesi’nde uzun yıllar öğretmenlik yaptım. Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi ve son olarak da Adana Ticaret Odası Okulu’nda çalıştım. 39 yıl öğretmenliğin sonunda binlerce öğrenci ve dost biriktirerek emekli oldum. 1976 yılında evlendim. Eşim de çok başarılı, donanımlı, sevilen bir öğretmendi. Tokat ilinde kısa dönem askerlik yaptım. Çok başarılı olan 2 oğlum ve 4 torunum bulunuyor. Onlarla gurur duyuyorum.

Hakemlik ve öğretmenlikte unutamadığınız çok anılarınız vardır. Bunlardan söz eder misiniz? Bunları bir kitapta toplamayı düşündünüz mü?

Öğretmenlikte hayli iddialı durumdaydım. Çok öğrencimin Atatürkçü düşüncede olmasını, üniversiteye girmesini, vatanını, bayrağını sevmesini sağladım. Görev yaptığım okullarda öğretmen arkadaşlarla çok iyi ilişki ve diyaloğum vardı. Haksızlığa, yanlış uygulamalara karşı çıkardım. Görüş ve düşüncelerime güvenirlerdi.

Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat bölümünde öğrenciyken üniversiteye o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gelmişti. Tüm öğrenciler biraz kılık kıyafetim, fiziğim ve diksiyonum iyi olduğu için kontenjanın artırılması ve diğer sorunların çözümü için Demirel ile konuşmamı istediler. Sözcü olarak Cumhurbaşkanı’nın karşısında sorunlarımızı gayet iyi anlatmıştım. Demirel, Adanalı olduğumu öğrenince benimle daha çok ilgilenmişti. Bu heyecanımı unutamam.

Hakemlikte gerçekten çok anılarım var. Bunları bir kitapta da toplamayı düşünüyorum. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu görevlisi Ahen Tüzün, Türkiye genelinde başarılı olan 5 hakemi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) final maçlarını yönetmek için görevlendirdiler. Bunların içinde ben de vardım. Ne yazık ki 5 kişi daha sonra klasman düşürülmüştü. Bir taraftan Türkiye’nin en iyi hakemleri denildi. Sonra da bizleri adeta cezalandırdılar. 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor