6 YAŞINDA YÜZME ÖĞRENDİ YAŞAMINDA SPOR EKSİK OLMADI: ŞENOL UÇAR

Şenol Uçar, 6 yaşında ikiz kardeşi Birol ve Birsen ile birlikte yüzme öğrendi. Serbest, kelebek yüzme ile sutopunda önemli dereceler elde etti. Vatani görevini yaptığı Muhafızgücü’nde de yüzme ve sutopunda şampiyonluklar yaşadı. Babası merhum Hasbi Uçar’ı model alarak Emekspor, Demirspor Seyhanspor va amatör karmada futbol oynadı. Uzanlar döneminde 10 yıl kadar Adanaspor AŞ’de profesyonel olarak İdari menajerlik ve kulüp müdürlüğü görevinde bulundu. Baba mesleği olan muhasebe ve mali müşavirliği 44 yıldır devam ettiren Şenol Uçar, futbol antrenör kursuna gittikten sonra Amatör küme takımlarından Kunduracı Esnafspor’da da antrenörlük yaptı
HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR
Şenol Uçar, 8 Haziran 1960 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu İsmet İnönü, ortaokul ve liseyi Ticaret Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra da Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim İktisat Fakültesi’nden mezun oldu.
Babası rahmetli Hasbi Uçar, Fenerbahçe başta olmak üzere Vefa ve Beykoz, Milli Mensucat takımlarında forma giydi ve lakabı “SÜKSE HASBİ” olarak bilinirdi. İkiz çocukları Şenol ve Birol’un hatta kızı Birsen’in sporcu olmasını sağladı.
Şenol Uçar, 6 yaşında yüzmeyi öğrendi. Okul dönemlerinde yüzme, sutopu ve futbol oynadı. Kardeşleri Birol ve Birsen ile yüzme yarışlara katılarak serbest ve kelebek dalında küçük yaşlarda önemli dereceler elde etti. Bu sıralarda sutopu da oynadı. Daha sonra futbolda da 1509 Emekspor, Demirspor, Seyhanspor ve amatör karmada forma giydi.
Uzan ailesinin Adanaspor’u almasıyla birlikte 10 yıl kadar profesyonel kulüpte İdari Menajerlik ve Kulüp Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Bu sıralarda futbol antrenör kursuna katılarak diploma aldı.
44 yıldır baba mesleği olan Serbest Muhasebe ve Mali Müşavirlik yapan Şenol Uçar, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Kendinizden söz eder misiniz ? Eğitiminiz nedir? Yüzme başta olmak üzere spor sevdanız nereden geliyor? Model aldığınız sporcu oldu mu?
1960 Adana doğumluyum. İsmet İnönü İlkokulu, ardından Ticaret Lisesi’nden mezun oldum. Daha sonra da Eskişehir Açık Öğretim Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni tamamladım. Her çocuk gibi ele avuca sığmayan birisiydim. Adana’da sporun gelişmesi için büyük çaba harcayan rahmetli babam Hasbi Uçar’ı model alarak önce yüzme, sutopu sonra da futbola merak sardım. 6 yaşında yüzmeyi öğrendim. Miniklerde kardeşim Birol ve Birsen ile yarışmalara katılmaya başladık ve madalyanın yanı sıra farklı hediyeler kazandık. Yüzmeyi o dönemlerde milli ve rekortmen yüzücüler Ünsal Fikirci, Tuncay Şenyüz, Ayhan Karataş, Mustafa ve Erdal Acet, Faruk Morkal, Yılmaz Boztay, Ahmet Bozdoğan gibi efsane sporcuların antrenman ve müsabakalarını izleyerek kendimi geliştirdim. Serbest ve kelebekte bölgesel olarak önemli dereceler elde ettim. Bu arada aynı zamanda milli ve rekortmen yüzücü Tuncay Şenyüz, bizlere sutopunu da sevdirdi. Demirspor mayosuyla birçok şampiyonluklar yaşadık.
Model aldığınız babanız rahmetli Hasbi Uçar’ı anlatır mısınız? Hangi sporlarla ilgilendi ? Nasıl bir babaydı?
Babam sert, otoriter, ancak o derece ailesi ve çocuklarına düşkün, etrafına, arkadaşlarına yardım etmeyi seven hayırsever, yufka yürekli birisiydi. Babam, iyi eğitim aldığı gibi o dönemlerde Fenerbahçe, Beykoz, Vefa gibi ünlü takımlarda forma giymişti. Adana’da da o dönemlerin en köklü kulüplerinden Milli Mensucat takımında da futbol oynadı. Adana’da özellikle sporcuların bir lakabı vardı. Babama, futbolcu arkadaşları SÜKSE HASBİ lakabını takmışlardı. Bizim eğitimimize büyük önem veren babam, biraz da boğulmalar çok yaşandığı için beni ve ikiz kardeşim Birol ile Birsen’i 5-6 yaşında yüzme öğrenmek için havuza götürdü. Bunun yaşamımızda çok yararını gördük. Spor sayesinde sağlam dostlarımız ve arkadaşlarımız oldu. Kardeşim Birol, uzun yıllar kadınlar milli takım antrenörlüğü görevinde bulundu. Babam rahmetli, havuza asla eli boş gelmezdi. Hafta sonu yarışlara baklava ve farklı hediyeler getirerek dağıtırdı. Babam ayrıca uzun yıllar Türkiye Faal Futbolcu ve Gözlemciler Derneği Adana Şube Başkanlığı görevinde bulundu. Ben daha sonra ki yıllarımda futbola ilgi duydum. 1509 Emekspor, Demirspor ve Seyhanspor’da başarılı şekilde forma giydim. Hatta antrenör kursuna bile katılarak diploma aldım. Bu arada, vatanı görevimi de 1980-81 yılında Muhafızgücü Spor Kulübü’nde yaptım. Burada da Adanalı arkadaşlarım Zafer Çakırgil, Han Batur ve Erkan Tokyürekli gibi milli sporcularla önemli başarılar elde etmiştik.
Uzan ailesi Adanaspor’u aldığında sanıyorum siz uzun yıllar görev yaptınız? Uzanların Adana sporuna katkıları oldu mu? Hangi görevlerde bulundunuz? Bunlardan söz eder misiniz?
Gerçeği söylemek gerekirse ben Uzan ailesini tanımaktan çok mutlu oldum. Uzanlar, başta UEFA standartlarına getirdikleri 5 Ocak Fatih Terim Stadı olmak üzere, antrenman tesisleri ve spor anlamında Adana’ya önemli katkıları oldu. Adanaspor altın yıllarını yaşadı diyebiliriz. Sonra bazı talihsizler yaşadılar. Ben 10 yıl kadar İcra Kurulu Başkanı Çağdaş Ergin ve Genel Menajer Şahabettin Yavuzer ile birlikte İdari Menajer ve kulüp müdürlüğü yaptım. Özellikle ustam diyeceğim ve 2 yıl önce vefat eden rahmetli Şahabettin Yavuzer’den çok şeyler öğrendim. Mekanı cennet olsun.
Sporda unutamadığınız anılar elbette çoktur. Bazılarını bizlerle paylaşır mısınız? Ayrıca, hobileriniz nelerdir? Nasıl bir babasınız?
Asker kökenli milli yüzücü Zafer Çakırgil ile Çınarlıspor Kulübü’nü kurduk. Yüzme ve sutopunda hayli de başarılı olduk ve şampiyonluklar yaşadık. Farklı yaş gruplarında kadınlar yüzme öğrenmek için kulübe başvurmuşlar. Zafer Çakırgil, bana rica etti. Her gün saat 17.00 ile 19.00 arasında yüzlerce kadına suya girmeden ücretsiz yüzme öğrettim. Bunu yaparken spor kulübünü çalıştıran antrenörler bana takılarak “Hocam yüzme bilmiyor musun ? Neden havuza girerek suda durmayı, kol atmayı, nefes almayı göstermiyorsun” demişlerdi.
Çınarlıspor ile Tenis Dağcılık Su Sporları Kulübü’nün 1. Lige yükselme final maçı vardı. Çınarlıspor tam akraba ve aile takımı gibiydi. Takımda Suat, Haydar ve Zafer Çakırgil, benimle birlikte ikiz kardeşim Birol ve oğlu Hasbi de oynadı. Sanıyorum rahmetli Tayfun Gerek de vardı. Son devrenin son dakikaları durum beraberiydi. Gol atan şampiyon olacaktı. Çok yorulmuştum. Suda duramıyordum. Topu önümde gördüm ve uzaktan yarı batmış halde şutumu yarı sahadan attım ve gol oldu. Böylece şampiyon olduk. Havuzdan zor çıktım. Ancak şampiyonluk golünü attığım için çok mutluydum. Tenis Dağcılık kulübünün kaptanı Ahmet Gökbuket benim eşimin yanına giderek 20 gün evden çıkamayacağımı anlatmıştı.
Bir de Adana Birinci Amatör Küme takımlarından Kunduracı Esnafspor futbol takımında ücretsiz antrenörlük yaptım. Başkan gibi para harcadım. Futbolcuları ve diğer görevlilere her galibiyetten sonra prim verdim ve yemeğe götürürdüm.
Baba mesleği muhasebe, mali müşavirlik görevini 3 kardeş en iyi şekilde sürdürüyorduk. Ne yazık ki kız kardeşimiz Birsen’’i geçtiğimiz aylarda erken kaybettik. Halen onun üzüntüsü içindeyiz. Bunun yanı süre spor yapmayı, müzik dinlemeyi severim. Kızım Aslıhan Yeli Uçar ile arkadaş gibiyiz. Polonya’da Amazon Şirketler grubunda görev yapıyor. Mutlaka her gün telefonla görüşmemiz oluyor. Salgın kurallarına riayet göstererek dostlarımızla belirli günlerde bir araya geliyoruz.