677 SAYILI DEVRİM YASASI (1)

Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın Elazığ’da bir cemaat yurdunda intihar etmesi nedeniyle tarikat ve cemaatler tekrar gündemimizi meşgul etmeye başladı.

Zaten cemaat ve tarikatların gündeme gelmesinde hiç olumlu bir olayın gündem nedeni olduğunu görmedik, tanık olmadık!…

Ya yurtlarındaki erkek çocuklara uyguladıkları cinsel istismar, ya yurtlardaki yangınlar, ya da yurtlardaki intiharlarla gündemin konusu oluyorlar.

Üstelik bu gerici, çağ dışı yapılanma 20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin önlerini açmasıyla devleti ele geçirdi. AKP’nin yönetim kadrolarını bu anlayış işgal etti!..

Oysa devlet yurt yapmış olsa çocuklarımız tarikat-cemaat yurtlarına mecbur olmaz. AKP rant anlamında yol-köprü-viyadük ve TOKİ evleri yapmakta o kadar cömert çalıştı ki, bu konuda gelmiş geçmiş hiçbir iktidar ellerine su dökemez.

Ama aynı AKP, öğrencilerimizi tarikat-cemaat yurtlarına mecbur etmek adına TOKİ’ye bir tane dahi yurt yaptırmadı.

Dikkat ederseniz TOKİ yaptığı toplu konutların en güzel yerlerine cami-imam hatipe dönüştürülmek istenen ortaokul-lise binaları ve sağlık ocakları yapıyor.

Bir türlü çocuklarımız için öğrenci yurdu yapıldığını gördünüz mü? Orta çağ enginazyonu gibi AKP çağdaşlaşma düşmanı, dinsel ve biat eden bir toplum yaratma adına okulları imam-hatipe, öğrencilerimizi de tarikat-cemaat yurtlarına yönlendiriyor.

Osmanlı’nın yerine Ümmet’den yurttaş yaratarak oluşturduğu Cumhuriyet’den öç almak için Cumhuriyetin olanaklarını da kullanarak tarikat ve cemaatleri ülkede devasa bir güç haline getirdiler.

Cemaatler-tarikatlar AKP’nin arka bahçesi haline getirildiler. Hem oy depoları, hem de milis güçleri haline geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aktarılan kaynaklar kesilince de cıyak cıyak bağırmaya başladılar.

Kısaca AKP, siyaset ve tarikat ortaklığı kurdu. Ülkede geri gidişin kaynağı da bu SİYASET+TARİKAT ORTAKLIĞI’dır.

Bu ortaklık gelişerek SİYASET+TARİKAT+TİCARET ORTAKLIĞI’na dönüştü!…

Bu ortaklığın bir de EMPERYALİZM ayağı var!…

ABD, YEŞİL KUŞAK PROJESİ kapsamında kominizme karşı, SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE tarikat ve cemaatleri destekledi.

Türkiye’de LAİK CUMHURİYET KARŞITI siyaset 1950’lilerden bu yana tarikat-cemaatlerle ittifak halindeler. 1950’lerin sonunda SAİD-İ NURSİ ile ittifak kuran malum siyasetin uzantıları 2000’lerin başında FETÖ ile ittifak halindeydi.

Aynı siyasi anlayış bugünde MENZİL ve diğer tarikatlar ve cemaatlerle ittifak halindeler.

Bugün SİYASAL İSLAMCI İKTİDAR (AKP) DİNDAR NESİL projesiyle YENİ TÜRKİYE yaratmak peşinde. İktidar bu dava doğrultusunda bir taraftan EĞİTİM-ÖĞRETİMİ dinselleştirirken, diğer taraftan DİNAYET REİSLİĞİ eliyle topluma sal hayatı dinselleştirmeye çalışmaktadır.

Ekonomik politikaları bile NASLARA göre belirlendiği bu dinselleştirme sürecinde iktidarın en güçlü ortağı tarikat ve cemaatlerdir!…

Tarikat-cemaat yurtlarını da bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.

Tarikat-cemaatler bugün laik cumhuriyet karşıtı sistemil bir siyasetin KOÇBAŞI durumundadır. Laik cumhuriyetin önünde MAHŞERİN ZEBANİ’si gibi durmaktadır.

Ancak Atatürk’ün kurduğu laik-çağdaş cumuhriyeti SİYASET+TARİKAT+TİCARET ortaklığıyla bir DİN DEVLETİ’ne dönüştürme mücadelesi mevcut anayasamıza bile aykırıdır. Suçtur. AKP ve Genel Başkanı bu suçu işlemeye soluksuz devam ediyor!…

30 Kasım 1925’te 677 sayılı Tekke ve zaviyelerin-Türbelerin ve türbadarlıklarla bir takım ünvanların yasaklanmasına ilişkin kanun çıkarıldı…

677 sayılı kanuna göre, cami ve mescit dışındaki tekke-zaviye-türbeler kapatıldı. Tarikatlar ile şeyhlik-dervişlik-müritlik-dedelik-seyitlik-çelebilik-babalık-emirlik-nakiplik-halifelik-falcılık-büyücülük-üfürükçülük-muskacılık gibi san ve sıfatların kullanılması bile yasaklandı…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor