SARAY DÜZENİ TÜRKİYE’DE ORTA SINIFI BUHARLAŞTIRDI

Liyakatsız tek kişilik hükümetin yanlış politikaları, zengin bir azınlığın daha çok zenginleşmesine, vatandaşlarımızın ise servet ve gelir kaybına uğramasına, geçim sıkıntısı ve yokluk çekmesine neden oluyor.
Orta sınıfın geliri değersizleşmiş; hatta toplumda KASTLAŞMA YARATMIŞTIR. Ülkemizde orta sınıfın varlıkları, döviz krizleri ve liranın değer kaybı yüzünden yok olmakla kelepir hala gelme arasında sıkışmıştır.
Daha da kötüsü orta alt sınıf ailelerin gelirleri erimiş; bu aileler neredeyse faturalarını ödeyemeyecek ölçüde yoksullaşmışlardır.
K tipi denilen ve zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan büyüme modeliyle toplum kesimleri arasındaki eşitsizlikler artmış, finansal piyasalar ve reel ekonomi arasındaki makas açılmıştır.
Dahası, eşitsizlik ve verimsizlik yaratan rant ekonomisi küçük esnafın ve bazı orta ölçekli işletmelerin iflas etmesine neden olmuş, zaten var olan gelir eşitsizliği düşük gelirli vatandaşlar aleyhine daha da derinleşmiştir.
Orta sınıf adeta ortadan kaldırılmış, nüfusun çoğu yoksul kesimlere eklenmiştir. Artık ülkemizde neredeyse bir orta direğin varlığından bahsetme olanağı kalmamıştır.
Tek kişilik Saray Rejimi, orta sınıfı tasiye ettiği gibi, Anadolu’nun içini ve ortasını boşaltmış; orta gelir tuzağı bir tarafa, ülkemizi düşük gelir tuzağına doğru adım adım itmiştir.
Tek adam zihniyeti kişi başına düşen milli geliri düzenli olarak gerileterek, 2006-2007 yılında bulunduğu seviyeye kadar milli geliri düşürmüştür.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez kişi başına düşen milli gelir 7 yıl üst üste düşüş göstermiştir.
Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılından bu yana kişi başına düşen milli gelir üst üste bu biçimde kesintisiz düşmemiştir.
2018’den itibaren, döviz kriziyle birlikte ülkemizde orta sınıf gelir grubunun 3.1 milyon kişi azaldığı, bu kişilerin düşük gelirli kesimlere eklendiği hesap edilmektedir.
Hayat pahalılığı, yüksek işsizlik ve yoksulların sayısındaki artış, ülkemizde zaten adaletsiz olan gelir dağılımını daha da adaletsiz hale getirmiştir.
Kur şokları, iflas ve borçlanmanın yanı sıra; yüksek işsizlik ve düşük maaşlar yüzünden Orta Halli ve Orta Sınıf yaşam hayal olmuştur.
Dünyanın gelişmiş ekonomileri 2000’li yıllarda dijital teknolojiye, tatminkar maaşlı ve vasıflı iş gücüne dayalı kalıcı ve yenilikçi büyüme stratejileri geliştirirken, AKP rantçı ve ithalata dayalı modeliyle vasıflı iş gücümüzü ülkede tutamamış ve ekonomimiz katma değerli ürün gelişimine katkı sunamamıştır.
Sonuç olarak da vatandaşlarımız son derece eşitsiz gelir ve servet dağılımı; yaygınlaşan derin yoksulluk ve kronik işsizlikle yüz yüze bırakılmıştır.
Olası 2023 Haziran’ındaki seçimde yeniden iktidarda kalmaları halinde tek adam zihniyetinin ülkemizi içinden çıkılmaz dehlizlere sürükleyeceğini şimdiden görür gibiyim.
Bir ve beraber olma mecburiyetindeyiz bu tek adam rejimine karşı. Başka da çıkış yolu yok gibi. Başka çıkış yolu var diyenleri dinlemek istiyorum.
Telefonum 0532 322 71 00.
Önerinizi bu köşede kritiğini de yaparak yazmaya söz veriyorum.
NOT: 29 Ekim 2022 Cumartesi günü kutlanacak olan Cumhuriyet’in 99.yılını yürekten kutlarken Cumhuriyet ile sorunu olanları sağduyuya davet ediyor, Cumhuriyet’in ilelebet payidar kalacağını unutmamalarını salık ediyorum.
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk
Yaşasın Cumhuriyet
Yaşasın Cumhuriyet Sevdalıları…