BİZDEN 10 YIL SONRA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TOPLU SAVAŞ İSTEDİ

11’İNCİ BÖLÜM
Bilim insanları kırmızı palmiye böceğinin anavatanı olarak Güneydoğu Asya’yı tarif ediyor. Ama Filipinler mi, Singapur mu, Malezya mı, onu söyleyemiyor. Nasıl yayıldığına gelince, iki neden üzerinde duruluyor. Birincisi, hazreti kırmızı böcek kendi coğrafyasında maşallah çoğaldıkça ağaç sayısı azaldı. Ağaçlar azalınca da yeni ağaçlara ulaşmak için de, sığınmacılar nasıl ülkemize serbestçe girip burada beslendilerse, böcek de o şekilde sınırları aşıp yeni ülkesinde beslenmeyi ve orada da hızla çoğalmayı sürdürdü. İkinci neden ise predatörünün, azalmış olması. Predatör diye bir canlı ile beslenen diğer canlıya diyorlar. Tahminlere göre de, kırmızının predatörü olan papağanlar gelişmiş ülkelerde iyi alıcı bulduğu için azaldıkça azalmış. Papağan azaldıkça da bu yakışıklı böcek çoğalmış…
BM ADANA’DAN 10 YIL SONRA ALARM VERDİ
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu’nun (FAO: Food and Aggricultural Organization) Mart 2017’de yayınladığı Roma Deklarasyonunda, ülkelerin ACİLEN bu böcekle bölgesel ve küresel düzeylerde kolektif olarak mücadele etmelerini vurguladı. Deklarasyonda, yayılmasının önlenmesi ile erken saptanıp uygun yollarla mücadele edilmesi gereğinin altı çiziliyor.
AVRUPA BİTKİ KORUMA TEŞKİLATI’NIN RAPORU
Önceden de yazmıştık. Palmiye Katili sevimli haydut böcek bizden çok önce Avrupa’nın Akdeniz kıyısındaki haylice kente göç edip Allah ne verdiyse yemeye, devirmeye başlamış. Adana Çalıştayı ile yepyeni mücadele stratejilerinin yakalanmış olmasına karşın kesin sonuç alınamamış. BİZDE DE ÖYLE YA!.. 15 YIL ÖNCE TAMAMEN BASKILADIĞIMIZ BÖCEK, MEYDANI BOŞ BULUNCA KAFASINI KALDIRMIŞ. İKİ YILDIR DA CİRİT ATIYOR. DAHA DA ACISI ÜNİVERSİTENİN DUYARSIZ KALIŞI TABİİ Kİ…
Avrupa da bizden aşağı kalmamış. Onlar da ipin ucunu bıraktıkça sevimli kızıllar varlıklarını pek çok yerde hissettirir olmuşlar. Avrupa Bitki Koruma Teşkilatı (EPP: European Plant Protection Organization) tek tek incelemiş. Raporunda diyor ki, “15’i Avrupa’da olmak üzere 49 ülke aynı sorunu yaşıyor.” Avrupa ülkelerini de şöyle sıralamışlar: Arnavutluk, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Kıbrıs, Fransa, Gürcistan, Yunanistan, Türkiye, İtalya, Malta, Karadağ, Malta, Fas, Portekiz, Rusya ve İspanya.
Diğer ülkelerin 6’sı Afrika’da, 26’sı da Asya’da, 2’si de Amerika Kıtasındaki Felemenk Antilleri’nde bulunuyor.
ÖMRÜNE BAKALIM MI?
Demir pasından biraz daha kızıl böceğin yetişkinleri 3-4 ay yaşıyor. Dişisi bir defada 250-300 yumurta bırakıyor. Yumurtalar da 3 ile 6 gün içinde larva (kurt) olup başlıyor palmiye dokusunu içeriden içeriden kemirmeye. Ağacı tahrip ederekten bir-iki ay bu şekilde geçindikten sonra şekil değiştirecek yaşa geliyor ve pupa namıyla koza yapıyor. Kozası da, inanmak çok zor ama, palmiyenin o sert mi sert liflerinden oluşuyor. İnsanoğlu istese bile o kozayı yapamaz, öyle bir beceri yani… Kozada kanatlanıp dışarıya çıkması için de sadece 15 ile 30 gün arası bir süreye ihtiyaç duymakta.
TORBA
ADANA İLK OLDU: Çalıştayda bilim insanları ve deneyimli uzmanların kendi aralarında bilgi alışverişi sonucunda kozadakiler dahil larvaları öldürmek için torbalama yolu önerildi. İsrailli Hoca, “Adana sıcak bir yer. Palmiyelerin dokusu da şekerlidir. Ölmüş ağaçlar kesilmeden önce dalları özenle alınıp üstü torbalandığında, etilen gazı oluşur ve sonuç alınır” demişti. Denedik ve başardık. Bizden sonra da Avrupa başladı aynı yolu takip etmeye.
BERGAMA
BAŞKANLARA ANLATTIK: Bergama’da yapılan Tarihi Kentler Birliği Toplantısında sinevizyon ile katılımcı başkanlara anlattık. İlginçtir, başkanların çoğu duymamıştı bile.
SANREMO
AVRUPA’DA İKİ KEZ: Adana başarısı elbette kısa sürede diğer ülkelerde ilgi çekti. İki kez çağrdılar; gidip slaytlarla ayrıntılı biçimde baştan sona anlattım. Tercümanlığımı da Michel Ferry yaptı.