BASIN KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK – İLK GÖZE ÇARPANLAR İLE KISA NOTLAR (2)

KONUK YAZAR

Av. Ömer Barış MIHÇI

***

Kanun ile yapılan diğer kanun değişiklikleri bu şekilde devam ediyor. Gerek Basın Kanunu’nda gerek Kamu İhale Kanunu’nda, birçok kanunda büyüklü küçüklü çeşitli başkaca değişikliklerin devamında basında en çok kendisine yer bulan ve toplumda tartışma yaratan madde olan 29. Maddeye geliyoruz. Bu sefer değişiklik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda. Kanunun 217.maddesinden sonra bir madde daha iliştiriliyor araya. Resmî gazetedeki ifadeyi aynen alıntılıyorum;

Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

 

***

Peki yeni suçumuzun tam olarak içeriği nedir. Hangi şartlar oluşursa yapılan eylem hukuk düzleminde suç vasfı taşır. Öncelikle fail tarafından bir bilgi yayılmış olacak. Burada kişinin bilgiyi yayması yalnızca yazının kaynağı olması demek değil, bizler uygulamadan biliyoruz ki bu bilgiye ait yazılı, sesli yahut görsel veriyi kendi sosyal medya hesabından yayınlamaya yönelik paylaşması da kişinin haberi yayması demek oluyor. Facebookta paylaşmak, twitter’da retweet etmek yahut instagramda hikâyede paylaşmak da yargı mercii tarafından “haberi alenen yayan kimse” vasfını size kazandırabilir. Bu bilginin konusu ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve/veya genel sağlığını konu alacak. Buraya kadarki ifadeden çıkarımım şudur; Şehrinizde oynanan yerel futbol turnuvasını kazanan takımı yanlış olarak sosyal medya hesabınızda paylaşırsanız bu kapsamda suçun unsurlarını tamamlamakta güçlük yaşanabilir. Yayma işlemi alenen olmalı, aleniyet unsurunun tamamlanmış olması için bilginin toplam görünürlüğü üç kişiyi geçmiş olmalıdır. Zira hakaret suçunda biz aleniyet unsurunu bu şekilde tanımlıyoruz. Bir de kast unsuru var maddenin. Yani sizin bu haberi yayma fiilinizin özel bir kastı olmalı. Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma amacıyla hareket etmelisiniz. Mahkeme içeriğinde gerçeğe aykırı bir bilgi bulunan konusu maddede geçen bir gönderiyi bu amaçla yaymadığınıza kanaat getirirse sizin için suçun unsurları tamamlanmamış olacağından suç da oluşmamış olacaktır. Ancak suçun unsurları mahkemenin değerlendirmesi neticesinde oluşmuş kabul edilirse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.

***

Maddenin ikinci fıkrasında ise failin suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde verilecek cezayı yarı oranda arttırılacağına hükmediliyor. Toplumda ve basında geçen gerçek nedir buna kim hükmediyor gibi sorulara bu yazıda değinmek istemesem de ikinci fıkradaki bir konu düzenli internet ve çeşitli paylaşım platformlarında bulunan bende bir kafa karışıklığı yarattı doğrusu. Zira her ne kadar Facebook gibi bazı platformlar kişinin kendi adıyla ve resmiyle girmesi üzerine yani kişinin kendi kimliği üzerine kurulu olsa da twitter gibi diğer platformlar ise kişinin anonim olmasını baz alıyor. Burada insanlar kendini kanundan gizleme amacıyla değil de fikirlerinin arkasındaki kimliği belirsiz bırakarak, düşüncelerinin kendinden bağımsız olması veya en azından çevresi ve arkadaşları gibi kesimlerden sosyal baskı hissetmeden özgürce var olabilmesi için kapalı kimliklere bürünebiliyorlar kimi zaman. Bu bir genelleme olmamakla beraber internette özetle her türlü insanın bulunduğunu kabul etmek gerekir. Öte yandan kimin suç işlerken kimlik gizlemek için kimin hayat düsturu olarak kendini doğrudan göstermeyen hesaplar kullandığının ayırdımına varmakta yargı mensuplarımızın epey bir zorlanacağı ve şüpheye düşeceğini tahmin ediyorum. Diğer bir şüphe yaratacak konu ise yine dijital jargonda “akım” olarak geçen toplu hareket etme eğilimi. Bir şarkının bir kısmındaki sözlere uygun bir dans icat ediliyor örneğin. Bu video insanlarca çok beğenildiği vakit onbinlerce insan tarafından aynı söz, aynı ses, aynı hareket toplu halde tekrarlanıyor. Problem ise şurada başlıyor, bir akım nedeniyle birçok kişinin yaptığı bir eylem bu madde kapsamında suç olarak nitelendirilirse bu tek başına örgütlü faaliyet kapsamına alınır mı yoksa “akım” yahut “sosyal medya akımı” ile kötü niyetli bir örgütün dezenformasyon yaratmak için toplu halde hareket ettiği dijital içerikler arasında belirgin farklar uygulamada oturmaz ise yine mahkemelerde yapılan yargılamalar sırasında şüpheler oluşacaktır. Ceza hukukumuzun temel kavramı da “şüpheden sanık yararlanır” olduğu için,  2. Fıkranın maddi hukuk açısından uygulama alanını nasıl bulacağından emin değilim.

***

Üstelik 29.maddeden hemen sonra gelen 30.madde de kanun koyucu, bu suç hakkında bazı kararların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği konusunda bizimle hemfikir olmuştur. Değişiklik yaptıran kanunun 30. Maddesi ile Ceza muhakemesindeki bir kanunda sayılan suçlar arasında Yanıltıcı Bilgi yayma suçu eklenmiştir. Özetle der ki “bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerinde görülen ve temyiz edilme şartlarını taşımayan yargılamalar karara çıksa dahi bu maddede sayılan suçlardan birisi ise tarafların kararı yargıtaya taşıyarak temyiz etme hakkı vardır.” İşte burada zaten var olan sıralı maddelerin içine TCK 217/A yanıltıcı bilgi yayma suçu da eklenmiştir.

***

Sözü geçen kanunda başkaca kanunlarda değişikliklere yol açmış toplam 40 tane madde var. Biz bu yazıda çok azını ele alarak önemli bazı değişiklikler hakkında okurları bilinçlendirmek istedik. Bunun dışında da oldukça önemli birçok madde olsa da tamamını ele almaya kalkarsak yazımızın köşe yazısı sınırlarını aşacağını düşünerek devam etmeme kararı verdik. Sizler de, hukukumuzda her gün gelişen ve değişen kararları detaylı takip edebilmek, hele günlük hayatınıza etkisini daha isabetli öğrenmek isterseniz lütfen en yakın avukata başvurarak onun danışmanlığına başvurun.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor