GAZİ PAŞA “MONDROS” ANLAŞMASI ÜZERİNE ADANA’YA HAREKET ETTİ

BİRİNCİ BÖLÜM

 

1918 Yılının Ekim Ayı başlarında Padişah artık savaşamaz hale gelindiğine karar vermiş, bir an önce çatışmaların durması için aracılar görevlendirmeye başlamıştı. O sıralarda Mustafa Kemal Paşa Suriye Cephelerinde zaferle sonuçlanan mücadelesini sürdürmekteydi. Halebi ele geçirmişi Katma’ya kadar gelmişti.

Takvimler 30 Ekim’i gösterdiğinde, Mondros Mütarekenamesi imzalandı. Mütareke, silahların bırakılması demekti. Belge,  bir bakıma padişahın beklentisini karşılıyordu ama, aslında çok ağır sonuçları vardı. Herşeyden önce, Osmanlı’nın sonuydu. Nitekim, batılı gazetelerin pek çoğunda “Artık Osmanlı diye bir devlet yok” şeklinde başlıklar atılmaktaydı.

Anlaşma üzerine, Suriye’de, Katma’da bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya Harbiye Nezaretinden gelen telgrafta, “Adana’ya gidip Yıldırım Orduları Grup Komutanlığını General  Liman Von Sanders’ten devralınız” emri vardı. Paşa, derhal harekete geçti ve otomobille Adana’ya doğru yola çıktı. Sabahın çok erken saatlerinde Adana’ya ulaşmıştı.

MONDROS HAKKINDA BİRAZ BİLGİ VERELİM

Gazi Mustafa Kemal Paşa Adana’ya geldiğinde bırakışmanın geçerliliğini öğrenmişti. Ancak anlaşmanın ayrıntılarından habersizdi. 3 Kasım’a kadar da öğrenemeyecekti. Adana’ya hangi genel koşullar altında geldiğini daha iyi anlayabilmek için o uğursuz anlaşma hakkında özet de olsa bilgi  sunmak isterim.

Mütarekename, 30 Ekim 1918 günü akşama doğru, Limni Adasının Mondros kentinin Mudros Limanında demirli Agamemnon zırhlısında imzalandı. Türkiye Adına Bahriye Nazırı (Deniz Kuvvetleri Bakanı) Hüseyin Rauf Paşa tarafından atılan imza, Osmanlı adına atılmış son imza oluyordu. İngiliz gazetelerinden The Lake County Times sürmanşeti kocaman harflerle “TÜRKİYE TESLİM OLDU” diye veriyordu.

Belgede, 25 madde şöyle yer almaktaydı:

 

  • Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkâmlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
  • Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
  • Karadeniz’deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.
  • İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır.
  • Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
  • Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
  • İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
  • Osmanlı demiryollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.
  • İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.
  • Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.
  • İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.
  • Hükûmet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecektir.
  • Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.
  • İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye’den temin edeceklerdir. (Bu maddelerden hiçbiri ihraç olunmayacaktır.)
  • Bütün demiryolları, İtilaf Devletlerin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.
  • Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletlerinin kumandanlarına teslim olunacaktır.
  • Trablus ve Bingazi’deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.
  • Trablus ve Bingazi’de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.
  • Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.
  • Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletlerine teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.
  • İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.
  • Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletlerinin nezdinde kalacaktır.
  • Osmanlı Hükûmeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.
  • Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.
  • Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.

Mustafa Kemal Paşa, 19’uncu Madde gereğince Alman General’in çekilmesi üzerine Adana’ya tayin edilmişti. Ancak asıl vurucu darbeler 7’inci ve 23’üncü maddelerle gelmişti. Böylece, Türkiye’nin İtilâf Devletleri tarafından işgal yolu ardına kadar açılmış oluyordu.

YARIN: PAŞA’NIN MUHTEŞEM 10 GÜNÜ BAŞLIYOR

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor