Akabey Sürücü Kursu fark yaratıyor

Kurallara uyan, hem kendinin hem de başkalarının hayatını riske atmayacak sürücüler yetiştirmek için uzun yıllardan beri hummalı bir faaliyet gösteren Akabey Sürücü Kursu’ndayız. Kurucu Genel Müdür Bilal Kamalı, iyi bir sürücüyü nasıl yetiştirdiklerini gazetemize açıkladı. Kamalı, ‘’Kurslar eğitim vermek için var. Eğer bu kursları almazsanız, almadığınız her eğitim hem mal hem can kaybına yol açabilir. Buradan kısalım derken geri dönüşü olmayan kayıplara yol açabilirsiniz. Bu nedenle eğitim ön planda’’ ifadelerini kullandı.

***

Akabey Sürücü Kursu trafik canavarı değil  trafik melekleri yetiştiriyor

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ  

ADANA (BÖLGE) – Ehliyet sahibi isteyenlerin, kaliteli bir eğitim alabilmek adına sürücü kursunu seçerken özen göstermesi, usta şoförlüğün başlangıç çizgisi olarak kabul ediliyor. Bir kurumun kaç yıl hizmet verdiği çok önemli. Her şeyde olduğu gibi sürücü kurslarında da tecrübe ön planda tutulmalı. Bir kursiyer kurumdan içeri girer girmez neyin ne olduğunu kurumun fiziksel durumundan, karşılanmadaki ilgi ve alakadan, araç gereçlerdeki yeterlilikten anlayabilir. Toros Mahallesi, Ahmet Sapmaz Bulvarı üzerinde yer alan Akabey Sürücü Kursu, bu işi layıkıyla yaparak, yüzlerce sürücü kursunu sollamış bir marka olarak dikkat çekiyor. Kurucu genel müdür Bilal Kamalı ile ve adayların en çok merak ettiği konular üzerinde keyfili bir sohbet gerçekleştirdik. Kamalı’nın sorularımıza verdiği  cevapları ilgiyle okuyacaksınız. Eğer sizin aklınızda gelip de sormak istediğiniz bir soru olursa, 0 (322) 202 00 80 numaralı telefondan kurs yetkililerine ulaşabilirsiniz.

Akabey Sürücü Kursu’nu kısaca anlatır mısınız? Burada ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Sürücü kursumuz, “Artık sizin de bir sürücü kursunuz var” sloganıyla 2011 yılından bu yana Çukurova ilçesinde eğitim faaliyetlerine devam etmektedir. O günden itibaren Adana’ya kaliteli eğitim ve hizmet için tüm personeli ile dürüstçe çalışmış ve hala da çalışmaya devam etmektedir. Başarı oranımız, teorik ve direksiyonda yüzde 90’ın altına düşmemiştir. Kısa bir süre içerisinde ismini duyurup sayılı kurslardan biri haline gelmiştir. Bu başarının arkasında yenilikçi ve kaliteli eğitim anlayışı içerisinde, olaya aday gözünden bakarak, ekip çalışmasında bulunmasıdır. Ehliyet almayı düşünen kişilere, bizimle görüşmeden karar vermemelerini ısrarla tavsiye ediyoruz. Kurumumuzda; A1, A2-A, A2 Otomatik, BE Çekici-Römork, SRC 1-2-3-4-5, G-İş makinesi, B – B otomatik ve engelli, C-CE-D sınıfı ehliyetler veriliyor. A2 otomatik (Scootter) ve BE Çekici –Römork ehliyetini Adana’da sadece biz veriyoruz. Bunun yanı sıra bay ve bayan eğitmenlerimizle direksiyon geliştirme kurslarımız mevcut.

Size göre, sürücü kursu denilince insanların kafasında nasıl bir algı oluşuyor?

Sürücü kursu çok değişken bir sektör. Yönetmeliği, kanunu, yasası olan bir sektör. Her yıl bu yönetmelikler değişir ve zorlaşır. 1989’dan bugüne baktığımızda çok şey değişti. Mesela eskiden sınavları biz yapıyorduk şimdi Milli Eğitim Bakanlığı merkezi sistemle yapmaya başladı. Direksiyon sınavları 3,5 dakikadan ibaretti, şu an 35 dakika ve en küçük hatada bırakıyorlar. Her geçen yıl yeni bir madde, yeni bir kural ile Avrupa Birliği standartlarını yakaladık. Şu anda Türkiye’de sahte ehliyet almak imkansız. Algı buna göre değişti.

Kursunuzda başarı oranı nedir?

Bizim adayımız ehliyet sınavında kalıyorsa emin olun sadece heyecandan kalıyordur.  Çünkü aday sınava girene kadar hem yazılı sınavlar için hem de direksiyon sınavları için kendi ön sınavlarımızdan muhakkak geçiyor. Bu sınavlarda eğer aday hala hazır görünmüyorsa ders tekrarları ve direksiyon uygulama tekrarları yapılıyor. Bu nedenle başarı oranımız oldukça yüksek. Bu şekilde hazırlanan adaylarımızın kalması sadece dediğim gibi heyecana bağlanabilir. Hiçbir sınavdan kalmazsa bir ay gibi çok kısa sürede ehliyet alan adaylarımız var. Zaten ortalama 2 ay diyoruz adaylarımıza.

Kursa gelen kişilerin ne gibi koşullara sahip olması gerekmektedir?

Kursa kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler, ilk önce 18 yaşını doldurmuş olmalı. Kişinin daha sonra araç kullanabilir raporu alması gerekiyor. Kursa kayıt olmak için ise nüfus kağıdı, sağlık raporu, 6 adet biometrik fotoğraf ve öğrenci belgesi veya diploma getirmesi gerekmektedir.

Teorik ve direksiyon dersleri veriyorsunuz. Bu derslerin içeriğinden bahsedebilir misiniz?

Genel olarak kursa katılan öğrenciler çalışan veya okuyan kişiler olduğu için kurslar akşam saatlerinde başlıyor. Akşamüzeri saat 5 ila 6 gibi kurslar başlıyor. İkinci ders şekli olan direksiyon dersinde de kursiyerlere uygulamalı olarak direksiyon hakimiyetini ve eğitimini veriyoruz. Uygulama yerimiz, Kabasakal bölgesinde 13 kilometrelik bir sürüş pisti bulunuyor. Kursiyerlere, günün belirli saatlerinde burada eğitim veriyoruz. Ayrıca kursiyerler direksiyon sınavına da burada giriyorlar. Çalışmamızda ve sınavda yapılması gereken hareketleri kursiyerlere öğretiyoruz. Bu derslerde öğrencilere, geri geri gelme, rampa çıkma, park etme, iki araç arasına park etme gibi özellikleri hocalar eşliğinde gösteriyoruz. Bir de 25 metre içinde hızlanıp ani park etmeyi yapıyorlar.

Sürücü kursuna gidip ehliyet aldığı halde trafiğe çıkamayan yüzlerce insan var. Bunun sebebi nedir?

Bunun nedeni kolay alınan ehliyet. Kişi zamanında ehliyeti almış ama kimlik niyetine taşıyor. 2000’li yıllarda alınan ehliyetlerin rehabilite edilmesi lazım. Şu anda hala trafikten alınan ehliyeti taşıyanlar bile var. Rehabilite edilmeli çünkü uzun yol şoförü, kamyon şoförü, tır şoförü gibi hala şehir içinde ticari araç kullananlar var. Mesela bu kişilerin büyük bölümü yeni çıkan trafik levhalarını bilmiyor. Kazaların sebebi zaten o. Trafik levhalarını okuyamamak, onun ne anlama geldiğini bilmediği için hatalı yoldan çıkıyor. 2016 yılının ilk ayından itibaren müfredata yeni dersler eklendi. Mesela; Trafikte Adap dersi… Bu dersleri önce ehliyet alanların hiç biri almadı. Adap dersi nedir? Trafikte saygı. Trafikte en büyük sorunumuz saygı. Geçiş önceliği. Bunlar olmadığı sürece trafikte sürekli problem yaşıyoruz. Bu adap dersini de özellikle ticari araç kullananlar almalı. Şehir içinde otobüs kullananlar, taksiciler, dolmuşçular, servis kullananlar ve diğerleri.

Şöyle diyebilir miyiz? Trafikte seyir halinde olan ve cebinde ehliyeti olan insanların büyük bir kısmı trafik levhalarından bihaber. Sizce herkese sıfırdan ehliyet verilmeye kalkışılsa yüzde kaçı elenir?

Yüzde 55, yüzde 60’ı elenir. Mesela hala iki araç arasına park edemeyen insanlar görüyoruz. Biz şu anda verdiğimiz eğitimde değmeden iki dubanın arasına araç park etmeyi öğretiyoruz. Hayatında hiç direksiyon eline almamış insanlara eğitim veriyoruz.

Hiç direksiyon koltuğuna oturmamış birisi sürücü kursuna giderek trafiğe çıkacak kadar beceri kazanabilir mi?
Bunun zaten sınav gibi bir ölçme değerlendirmesi var. Aday belli kriterleri yerine getirmediğinde sınavda hiçbir şekilde müsemma gösterilmiyor. Taviz verenler bu sefer suçlu durumuna düşer ve idari ceza almak zorunda kalır. Çünkü araç içinde sınav yapılıyorsa araç dışında da sınavcıyı denetleyen bir komisyon var. Yani denetleyeni denetliyorlar. Acaba tolerans gösteriyorlar mı? Acaba kayırma yapıyorlar mı? Acaba göz yumuyorlar mı? İçerideki komisyoncu geçirse bile dışarıdaki bunu fark ettiğinde zaten adayı hemen bırakıyor. Bunun sorgulaması yok. ‘Benim hatam yoktu’ gibi sorgulama yapma lüksü yok. Eğer komisyon uygun görmezse, bu vatandaşın araç kullanabildiğine zaten inanmamışsa direk bırakıyor. Çünkü sınavdaki verilen sistem vicdanen verilen sistemler. Veballi bir iş. Bir kişinin haksız yere ehliyet almasına göz yumulursa bir trafik canavarı olarak karşısına çıkabilir.

Şu ana kadar kaç kişiye ehliyet verdiniz?

Yaklaşık 15 bin kişiye.

Eğitim vermiş olduğunuz en yaşlı kursiyeriniz kimdi?
60 yaşında erkekti. 57, 58 yaşında bir bayan kursiyerimiz vardı. Eğitimini birincilikle tamamladı. Gelinine “Beni şuraya götür, buraya götür’’ demiş. Onun da işi olduğu için götürememiş. O hırsla ehliyetini aldı, aracını da rahatlıkla kullandı.

Son olarak ne eklemek istersiniz?
Sürücü kursu bazında baktığımız zaman mutlaka eğitimlerini alsınlar. Sonuçta kurslara belli bir bedel ödeniyor. Bakanlığın verdiği resmi rakamlara göre resmi eğitimlerine, saatlerine göre alınmalı yani bunun kaçışı yok. Kurslar eğitim vermek için var. Eğer bu kursları almazsanız almadığınız her eğitim hem mal hem can kaybına yol açabilir. Buradan kısalım derken geri dönüşü olmayan kayıplara yol açabilirsiniz. Büyüyen Türkiye için eğitim ön planda. Doğuştan gelen yetenek olarak bakılmamalı, bunun eğitimi alınmalı. Herkeste araba kullanma yeteneği var ama geliştirme sürücü kurslarına ait. Temeli biz atarsak sürücü zamanla tecrübe ederek, üstünü katlayarak, nasıl araç kullanılacağını, nasıl hal ve hareketlerde bulunacağını öğrenir.

Bu röportajın gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor