“HERKES FİLATELİYİ SADECE POSTADAN İBARET OLARAK BİLİYOR”
Posta pulu koleksiyonu ile uğraşan ve pul kültürünün yaşatılmasında katkıları bulunan filatelist Bülent Candemir ve Öner Palankök ile konu hakkında bilgi aldık.
HABER VE FOTOĞRAFLAR: CANSU ERSOY
ADANA (BÖLGE)-Filatelist, herkes tarafından çok bilinmeyen bir kelimedir. Filateli, aslında posta pulları ve bu pullar ile ilgili olan ile olan; ilk gün zarfı, özel gün damgası, antiye, posta tarihi ve benzeri posta araçlarıyla ilgilenen bir daldır. Bununla ilgilenenlere de filatelist denir. Hatta Filatelistler Derneği adında bir dernek de bulunmaktadır. Konu hakkında dernek Başkanı Bülent Candemir ve dernek üyesi Öner Palankök bilinmeyen bilgiler paylaştı.
Başkan Candemir, Türkiye genelinde toplam 17 derneğin bulunduğunu belirtti ve “Bizimki Adana Flatelistler Derneği. Bizim bağlı olduğumuz Türkiye Flatelist Dernekleri Federasyonu var. O dernek İstanbul’da bulunuyor. Hatta son açtığımız sergimizi de bu bağlı olduğumuz derneğe bir atıf olarak açtık. Çünkü derneğimizin bu ay 60. Yılı. Sadece biz de değil Türkiye’de bu derneğe bağlı tüm Flatelistler kendi şehirlerinde sergiler açtı. Çünkü bu federasyon bizim bütün derneklerimizi bir arada toplayan, uluslararası milli sergilerin yapılmasını sağlayan bir federasyon. Ayrıca dünya çapında flatelistlerin katıldığı yarışmalar var. Bizim de o yarışmalara katılmamızı sağlıyor bu federasyon” dedi.
“FİLATELİYİ SADECE POSTADAN İBARET OLARAK BİLİYORLAR”
Filatelistin ne olduğunu bilen çok kişi olmadığını dile getiren Candemir, “Özellikle genç nesil bilmiyor. Filateliyi sadece postadan ibaret olarak biliyorlar. Biz onun öyle olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Filatelinin önemi çok büyük. Pul kültürü halen var. Ama eğitimi eskisi kadar verilmiyor artık. Bizlerin döneminde mektup, dilekçe ya da tebrik artı nasıl yazılır bilirdik. Bunları öğretmenlerimiz bize ayrıntılı olarak gösterirlerdi. Şu anda çocuklar böyle bir ders görmüyorlar. İşte bu eğitimi almadıkları için postaya, posta puluna verilen değer azalıyor” diye belirtti.
“HER ÜLKE KENDİ ÜLKESİNE HAS OLAN ŞEYLERİN PULLARINI ÇIKARTIR”
Candemir, posta pulunun bir ülkenin bağımsızlık simgelerinden biri olduğuna vurgulayarak, “Bir ülkenin bağımsız olabilmesi için; bayrak, marş, para ve pula ihtiyacı vardır. Bunlardan biri bile yoksa o ülke tam olarak bağımsız değil demektir. Bağımsız olmayan ülkelerin posta pullarına baktığımız zaman, sömürge devletlerinin amblemlerini görürüz. Bağımsızlığın en büyük simgelerinden birisidir pul” diye bilgilendirdi.
Dernek üyesi Öner Palankök’de konuyla alakalı şöyle bir örnek verdi:
“Mesela Avustralya. Sözde kendi adına pul çıkarıyor ama çıkardığı pulların üstünde kraliçenin büstünü gösteren amblemler vardır. Afrika’nın birçok yerinde de bu durum böyledir. Her ülke kendi ülkesine has olan şeylerin pullarını çıkartır ve her ülkenin bağımsızlığı bu simgeler aracılığıyla pullara yansır.”
Dernek Başkanı Bülent Candemir, bu sebepten ötürü Türkiye PTT’sinin Dünya Posta Birliği’ne üye olduğu için batsa ya da iflas etse bile yine de pul çıkartmak zorunda olduğunu söyledi ve “Ne olursa olsun bir yer açıp o pulu satmak zorunda” dedi.
“1. ADANA VE 2. ADANA SERİSİ BULUNUYOR”
Candemir’in ardından konuşmaya başlayan Palankök ise şu bilgileri verdi:
“Çok özel bir konu daha var. Cumhuriyet Dönemi’nde ilk meclisin aldığı kararla Adana’nın kurtuluşunu simgeleyen 1. Adana ve 2. Adana Serisi bulunuyor. Başka bir il adına böyle özel bir seri çıkartılmamış. Geçtiğimiz ocak ayında bu iki serinin de 100. yıllarıydı. Çok eski olduğu için bulmak biraz zor ama bizim derneğimizde tabii ki de bunların bir örneği var.”
“SİZ GAZETECİLER BİR OLAYI HABER YAPARAK YAYARSINIZ. BİZ İSE BİR OLAYI PULLARLA VE DAMGALARLA YAYMAYA ÇALIŞIRIZ”
Başkan Candemir de son olarak şunları dile getirdi:
“Siz gazeteciler bir olayı haber yaparak yayarsınız. Biz ise bir olayı pullarla ve damgalarla yaymaya çalışırız. Mesela Milli Mücadele’nin 100. Yılı diye bir çalışmamız var bizim. Türkiye’de birçok filatelist arkadaşımız da bu çalışmayı yapar ve destekler. Milli Mücadele hakkında bilinmeyen birçok bilgi vardır. Biz posta pulları sayesinde bunları araştırır ve öğreniriz. Posta tarihi ile insanlara bunları anlatırız. Pul dilsiz öğretmendir. Mesela kimse Pozantı Kongresi’nin ne olduğunu bilmez. Her şeyden önce Güney cephesinin kurtulmasındaki en önemli kongredir. Ve de Atatürk’ün Meclis Başkanı olarak katıldığı ilk ve tek kongredir. Biz bunu pullar sayesinde bulduk, öğrendik.