SAHTE GAZETECİLER!

Vali, Kaymakam, Tuğgeneral, Polis, MİT mensubu, öğretmen ve daha yazmayı unuttuğum birçok meslek grubunun sahte üyeleri yakalandı.

Sahte ama iş bitirmişler, ders vermişler, bazıları da doğal olarak piyasayı dolandırmış!..

Son olarak sahte hekimler türedi.

Daha doğrusu özel nedenlerle çıkan kavgalardan dolayı yapılan ihbarla sobelendiler…

Hekimlik yapmışlar, reçete yazmışlar, ameliyata bile girmişler.

Eee sen kendi hekimlerine değer vermezsen, sahteleri de hastane koridorlarında cirit atar.

Neyse devam edelim, sahtecilik geçerli bir dolandırıcılık yoludur!..

Cinci hocalar, fala bakanlar, gelecekten haber veriyoruz diye umut tacirliği yapanlar da sahtedir. En iyi bildikler işi insanların zaaflarından faydalanıp uyutmaktır…

Her meslek grubu kendi üyelerinin özelliklerini bilir. Mutlak bir şekilde temas ederler ya da ortak tanıdıkları vardır.

Nitekim lokal yerlerde fotoğraf çok daha nettir; olay  “Biz 40 kişiyiz birbirimizi biliriz”e döner…

Gelelim bugünkü yazının asıl konusuna…

Yukarıda amaç uyutmak demiştik. İşte insanların uyuması üzerinde medyanın etkisi büyüktür.

Her meslek grubunun, hata yediğimiz balın, yağın bile sahtesi var da, gazetecilerin sahtesi yok mu?

Hemen büyük harflerle  “OLMAZ”mı diyorum…

Abartı gibi gelmesin; binlerce sahte gazeteci var. Bir basın yayın kuruluşunda çalışıyor gibi görünseler de hiçbir mesleki tecrübeleri olmadan sadece genel ya da yerel güçlerin katkılarıyla kalem oynatan tiplerdir bunlar.

Maaşlarını bir yerlerden alırlar, lakin kim çok verirse oraya koşarlar. Mamayı kestin mi “Babalarının oğlunu tanımazlar”…

Yalanı öyle bir süslerler ki, gerçek gazeteciler bile okurken bazen “acaba” diye düşünürler.

Bugün “kara dediklerine yarın ak derler”. Utanma ve sıkılma duyguları yoktur.  Söyledikleri yalanlara öyle inanırlar ki, sağda solda yaptıkları sohbetlerde bile aynı makamdan konuşurlar.

Tabi bu sahtelere neden göz yumuluyor? Uzun uzun anlatıp kimseyi sıkmaya gerek yok!

Zira medya kuruluşlarının içinde bulundukları koşulların da etkisi var bu hilekarların türemesinde!

İktidar ya da yerel güçlerin desteğini almak isteyen bazı medya kuruluşları, sütunlarını, ekranlarını böyle tiplere mecburi olarak açıyor.

Çünkü arkalarındaki iktidarlar öyle istiyor. Her iktidar değiştiğinde  yenileri türer, eskileri  inzivaya çekilir. Lakin o ana kadar dünyalıklarını  toplamışlardır.

Maalesef gazetecilik hiç bu kadar yalan dolana bulaşmamıştı.

“Televizyonda ya da gazetede gördüğünüz her habere itibar etmeyin” uyarısında bulunur hale geldik…

Her meslek grubunun içinde idealist halk yararına işini büyük bir onurla yapanlar olduğu gibi, gazeteciler içinde de “kalem namustur” diyenler var.

Hangi sektörden olursa olsun, işini doğru düzün yapıp, halkı kandırmayan onurlu insanlara buradan selam olsun.

Vazgeçmesinler, doğru bildikleri yolda tek başlarına kalsalar da yürümeye devam etsinler.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor