İstanbul’a kar yağmadan canım ülkemde kışın geldiği kabul edilmiyor.
Oysa ülkenin doğusunda millet kayak yapıyor. Birçok ilimizde kara kış alabildiğine yaşanıyor…
Ajans haberlerini karıştırırken, dikkatimi çekti.
Doğu illerinde hatta İstanbul’da bile soba satışlarında yükseliş varmış!
Nedenini anlamak çok zor değil; doğalgaz ve elektrik fiyatlarına gelen zamlar…
Doğalgazın vanasını çevirirken artık insanlar iki kez düşünüyor.
Aksi takdirde altından kalkılamayacak faturalarla karşı karşıya kalabileceklerini tahmin ediyorlar…
Geçen yıl 500 lira gelen fatura bu yıl en az Bin 500 lira geliyor!
Yeni yıl öncesindeki olası zamların ardından faturalarda yazacak rakamlar, şimdiden halkı kara kara düşündürüyor.
Haliyle de insanlar eskiye dönüyor, soba ile ısınıyor…
Soba ile ısınmak çok daha sağlıklı diyerek teselli edebiliriz kendimizi.
Lakin kullananlar bilir; soba yakılması ve sonrasındaki temizlikte bayağı bir süre harcanır.
Hal böyleyken, daha modern aletlerle ısınmak herkesin hakkı değil mi diye sormak gerekiyor..
Tabi soba kullanımının tehlikeli tarafları da var!
Örneğin karbonmonoksit zehirlenmeleri artabilir, yangınlar çıkabilir…
Halkın güvenli ısınması devlet tarafından sağlanmalıdır.
Isınma ve barınmaya yönelik ölümler maalesef az gelişmiş ülkelerde çok daha fazla görülür…
Ha biz gelişmekte olan bir ülkeyiz ama büyüklüğümüze yakışan bir sosyal devlet uygulamasını yıllardır göremiyoruz…
Hatta bugünlerimiz, yarınlarımızdan daha iyi geçiyor!
O nedenle de sanki insanlarda eskiye yönelik bir özlem var…
Eskiyi bilenler yeni ile kıyas yapabilirler ve daha mutlu oldukları dönemlere yönelik tercihlerini yapabilirler.
Ancak sürekli ileriye bakan, geleceğe dair umutlar besleyen ve bu doğrultuda çalışan ülkeler kalkınmada öncelik alırlar…
Yeni nesillerin öyle sobanın etrafına dizilip anlatılacak masalları dinleyeceklerini sanmıyorum.
