Adana’nın en iyi palyaçoları

Gönüllü Palyaçolar Platformu, gülmenin, güldürmenin manevi gücünü zor durumdaki insanlarla bir dayanışma aracı olarak kullanıyor. Birçok meslek grubunda çalışan insanların, hasta bir çocuğu veya yaşlı bireyi gülümsetmek uğruna tek çatı altında toplandığı Gönüllü Palyaçolar Platformu, ‘’İyi ki varlar’’ dedirten anlamlı çalışmalarıyla yaşadığımız şehri güzelleştiriyor, başka şehirlere de örnek oluyorlar. Ulaştıkları herkese mutluluk saçan grubun yöneticisi Fırat Arsunar ve üyesi Nazlı Boz Saatçi ile bir röportaj gerçekleştirdik.

***

Bütün çabaları bir gülücük için

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Gülmenin, güldürmenin manevi gücünü zor durumdaki insanlarla bir dayanışma aracı olarak kullanıyorlar. Onları, hastane odalarında tedavi gören bir çocuğun yanı başında, huzurevlerinde yaşlılara moral olurken veya sokaklarda ihtiyacı olanlara bağış toplarken görebilirsiniz. Ulaştıkları herkese mutluluk saçan gönüllü palyaçolardan bahsediyorum. Birçok meslek grubunda çalışan insanların, bir amaç uğruna tek çatı altında toplandığı Gönüllü Palyaçolar Platformu, ‘’İyi ki varlar’’ dedirten anlamlı çalışmalarıyla yaşadığımız şehri güzelleştiriyor, başka şehirlere de örnek oluyorlar. Platform yöneticisi Fırat Arsunar ve platformun en küçük palyaçosu olan 3 yaşında ki Arya’nın annesi Nazlı Boz Saatçi ile ilgiyle okuyacağınız keyifli bir röportaj gerçekleştirip amaçlarını bir de kendilerinden dinledik.

Gönüllü Palyaçolar Platformu’nu nasıl tanıtabilirsiniz?

Fırat Arsunar: Gönüllü Palyaçolar Adana Grubu, 16 Aralık 2010 tarihinde, Erol Olamcam tarafından kurulmuştur. Grubun temel amacı onkoloji ve hematoloji bölümünde tedavi gören çocuklarımıza moral ve motivasyon sağlamak, yüzlerine bir gülücük kondurabilmektir.  Aynı zamanda Sevgievleri’nde barınan çocuklarımızı da unutmadık. Onlarla da neşe ve umut olabilmek için çeşitli etkinlikler ve aktiviteler düzenliyoruz. Bunun yanı sıra, Huzurevi yaşlılarımızı da yalnız bırakmıyor, onlarla sohbet ve dans emek için bir arada oluyoruz. Engelli ve özel kardeşlerimizle engelsiz bir yaşam için el ele veriyoruz. Kızılay’da kök hücre ve kan bağışı etkinlikleri düzenliyoruz. Onkoloji bölümünde yatan çocuklarımıza beyaz kan ihtiyacı için kan duyurularını destek oluyoruz ve aynı zamanda kırmızı kan ihtiyacı olan hastalar için duyurulara destek verip kan temin etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. 2010 yılından bu yana aramıza katılan çok gönüllü arkadaşlarımız oldu. Onlarla birlikte çocuklarımıza, yaşlarımıza umut olduk. Üyelerimizin kimi öğrenci kimi ev hanımı kimi çalışan… Bizlerle birlikte bu gönül yoluna hiçbir koşul beklemeden girdiler. Bu grup, yıllar içerisinde çok büyük bir aile oldu. Grubumuz herhangi bir dernek, kurum veya kuruluş değildir. Tamamen gönüllülük esaslı bir oluşumdur. Her şey bir gülücük için ve bu yolda çalışmalarımız devam ediyor.

Gönüllü palyaçolarla nasıl tanıştınız ve gruba üye olmayı neden istediniz?

Fırat Arsunar: Ben, 2010 yılında geçirdiğim bir motosiklet kazası sonucu bedensel engelli oldum. Yaşamdan kopmak yerine mücadele etmeye başlayarak kendimi yüzme sporuna verdim ve alanında çok sayıda madalyalar kazanarak önemli başarılara imza attım. Beni suya ilk sokanlardan biri de gönüllü olarak çalışan Erol Olamcam’dı… Bana kurmuş olduğu gruptan bahsetti ve huzurevinde düzenlenen bir etkinliğe davet etti. O günden bu yana grubun üyesi olarak çalışmalarım devam etti. Şu an grubun Adana yöneticisiyim ve tekerlikli sandalyede hizmet veren tek üyesiyim.  

Çocuklar sizin gibi bir sürprizle karşılaşınca ne yapıyorlar?

Fırat Arsunar: Çocuklar bizi hemen oyun arkadaşı olarak kabul ediyor. Kırmızı burunlarımız dünyanın her yerinde geçerli tek pasaportumuz. Çocuklar da yetişkinler de onlarla oyun oynama arzumuzu kabul ediyor. Yaşadıkları bütün zorluklara rağmen birlikte oyun oynamanın gülmenin bir yolunu buluyoruz.

Üzgün bir çocuğu bile güldürmenin sırrı nedir?

Fırat Arsunar: Onları güldüren şey; samimiyet ve oyun… Kırmızı burunlarımızın gücünü de unutmamak gerek. Çabucak bizi kabul ediyorlar ve neşe hemen yayılıyor. Biz aşırı makyajlar, peruklar, komik olmaya çalışan numaralardan yana değiliz. Seyircisiyle birlikte oynayan, onu dinleyen, nahif, enerjik ve çalışılmış gösteriler yaptığınızda zaten komedi ve gülümseme geliyor devamında.

Etkileşim kurduğunuz insanlara ne gibi artılar kazandırıyorsunuz?

Fırat Arsunar: Yaşlılarımız ve çocuklarımızla aramızda çok güçlü bir bağ oluştu. Bizleri kapıda beklediklerin şahit olduk. Bizlerle etkileşime geçtikten sonra hayata olan bakış açıları daha da olumlu şekilde gelişiyor. Bizler de onları mutlu etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Duyarlı olan herkes size katılıp gönüllü palyaço olabilir mi?

Fırat Arsunar: Adımızdan anlaşılacağı üzere bizde gönüllülük esastır. Sorumluluk bilen, girdiği ortamın farkına varabilecek herkes bize katılabilir. Oralara gelip de amacı fotoğraf çektirmek olanlarla da karşılaşıyoruz. Bu niyette olanlara aramızda yer vermiyoruz.

Şu an kaç üyeye sahipsiniz?

Fırat Arsunar: Mevcutta 100’e yakın üyemiz bulunuyor ve neredeyse tamamı, hemen hemen bütün etkinliklerimizde yer alıyor. 

Boya, balon, kostüm ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz?

Fırat Arsunar: Hiçbir kurum veya kimseden destek almıyoruz. Zaten prensip olarak da para kabul etmiyoruz. Maddi yardımda bulunmak isteyenler oluyor elbette; ama onları da nazikçe geri çeviriyoruz. Para yerine balon, boya, oyuncak gibi malzemeler talep ediyoruz. Genelde bu ihtiyaçlarımızı sponsorlarımız karşılıyor veya kendi içimizde temin ediyoruz.

Genel bir değerlendirme yapacak olursak, sizce Adana halkı yardımsever bir toplum mu?

Fırat Arsunar: Birçok şehre gittim ve bütün samimiyetimle Adana halkının hassas ve duyarlı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Önümüzdeki süreçte dernekleşmeyi düşünüyor musunuz?

Fırat Arsunar: Dernek veya vakfa dönüşmemiz halinde işin içine siyaset ve para girmesi kaçınılmaz oluyor. Biz bunu istemiyoruz. Tamamen bağımsız ve gönüllü bir şekilde çalışmalarımızı sürdürebilmek için platform olarak kalacağız.

ANA-KIZ GÖNÜLLÜ PALYAÇOLAR

Gönüllü palyaço olmayı neden istediniz?

Nazlı Boz Saatçi: Küçüklüğümden bu yana, kılık değiştirerek insanları güldürmeyi seven bir mizah anlayışına sahibim. Bir gün, sosyal medyada grubun sayfasıyla karşılaştım. İnceledikten sonra yaptıkları çalışmalar çok hoşuma gitti. Ben de grubun bir parçası olmalıyım diye düşündüm. Yöneticilere bu isteğimi ilettim ve olumlu karşıladılar. Yaklaşık 8 aydır bu ailenin bir üyesi olarak kendime yer edindim.

Gönüllü palyaço olmak hayatınız nasıl değiştirdi?

Nazlı Boz Saatçi: Farkındalığım arttı ve kendi çocuklarıma olan yaklaşımım daha da olumlu yönde değişti. Zaten etkinliklerin çoğuna, 3 yaşında ki kızım Arya ile katılıyoruz. O da palyaço oluyor. Bu işte kendimizi farklı numaralar ve esprilerle sürekli geliştiriyoruz. Temas ettiğimiz insanların gülümsemesi bizler için çok kıymetli.

Çalışan bir kadın, bir anne ve aynı zamanda ev hanımısınız. Gönüllü palyaço olmak yükünüzü arttırmıyor mu?

Nazlı Boz Saatçi: Aslında, istedikten sonra her şeyin yapılabileceğinin örneğini sergiliyorum. Arya’nın dışında bir de 13 yaşında LGS sınavlarına hazırlanan bir oğlum var. Çocuklarıma ve eve zaman ayırabildiğim gibi işimi de aksatmadan yapabiliyorum bunu. Planlı ve programlı olduktan sonra bir sorun olmuyor. Ben, Veteriner Hekimler Odası’nın sekreterliğini yapıyorum. Oda başkanımız Nihat Köse de son derece duyarlı birisi. Zaman zaman mesai saatleri içerisindeki etkinliklere katılmama izin veriyor. Sizlerin aracılığıyla da kendisine teşekkür etmek istiyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor