KADER SEÇİMİ (DEVLETİ GERİ ALMA SEÇİMİ)

Klasikleşmiş bir söylemdir. Her seçimde bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli ve kritik seçimidir denmesi.
Gerçi tüm ülkeler için her seçimin önemi vardır.
Ancak 2023 seçimleri Cumhuriyet’in 100.yılında yaşayacağımız en kritik ‘Devleti Geri Alma’ anlamını içeren bir seçim olacaktır.
1950’de tek parti hegomonyasına son verilen ve Demokrat Parti’nin ezici çoğunluğuyla iktidara taşındığı seçimle bile kıyaslanamayacak kritiğe haiz bir seçim yaşayacağız.
Onun için başlık olarak ‘Kader Seçimi’ (Devleti Geri Alma Seçimi) diye yazdım!..
Zira CHP’nin tek parti rejimini sona erdiren 1950 seçimleri bir dönüm noktası olarak adlandırmak, değerlendirmek mümkünse de; aslında iktidarın genel oyla belirlenmesi ilkesinin yürürlüğe girişi ve çok partililik dışında ülkenin genel rotası ve işleyişi pek değişmemiştir.
Bu seçimin öncecsinde belirlenmiş olan dış politika, devlet kurumlarının işleyiş mantığı devralındığı doğrultuda devam ettirilmiş, değişim büyük ölçüde mali-iktisadi politikalar düzeyinde sınırlı kalmıştır.
Devlet aygıtları, eğitimden, orduya kadar bütün kurumlarıyla, genel olarak bürokrasi denilen zümrede Atatürkçülük egemenliğini sürdürebildi.
Bu yüzden de ardı ardına üç seçim kazandıktan sonra bile Demokart Parti içindekiler bile İktidar Bizde, Ama Devlet Hala Onların Elinde diyorlardı.
AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerini 1950 seçiminden daha önemli ve bir dönüm noktası yapan şey, işte bu Onların Devletini Bizim Devletimize dönüştürme sürecini başlatmış olmasıdır.
Demokrat Parti’nin 1950’de iktidara gelip, üç dönem seçim kazanmasına rağmen devleti ele geçirememesini AKP 3 Kasım 2002’de iktidara gelip 20 yıl içerisinde Tarikat ve Cemaatlerle de işbirliği yaparak TC Devleti’ni Kendi Devletleri Haline Dönüştürmüşlerdir!..
Bu nedenle Haziran 2023’de yapılacak seçimle AKP+MHP karşıtları bir ve beraber olarak Devleti laik, çağdaş ve demokratik Cumuhriyet’e dönüştürmek anlamında seçimi kazanmak zorundadırlar.
Yoksa seçim kaybedilirse geri dönüştürülmemek üzere devlet Ilımlı İslam Cumhuriyeti olarak daha da AKP’lileşerek hayallerimizde kaybedilen seçimle beraber yıkılacaktır.
Bu nedenle 2023 seçimlerine Kaderimizin-Devleti Geri Alma Seçimi demek zorunda kaldım.
2023 seçimini Cumuhriyet tarihinin en kritik, hayati önemde seçimi haline getiren şey; Türkiye’nin, Cumhuriyet’le de pek değişmeyen bu, bir kesimi mutlaka kendi öteki sihatta İç Düşmanı sayma üzerine kurulu AKP-MHP blokunun kaybetme ihtimalinin yüksekliği bu imkanın önüne pekala geçebilir.
AKP kendi bünyesine aldığı Devleti teslim etmemek için her yolu mübah olarak deneyebilir.
Bu Haziran 2023 seçimlerinde Muhalefet Bloğu hem Cumhurbaşkanlığı seçimini hem TBMM’da milletvekili çoğunluğunu kazanmak zorundalar.
Kazanılan seçimle beraber ülkemiz uygar ve gelişmekte olan bir toplum olabilme yolundaki arıza ve noksanlarını giderebilme umut ve arzusunu canlandırma olanağını bulmuş ve bu olanağa sahiplendiği ölçüde geleceğini aydınlatmış olabilecektir.
Gerçi olası bir AKP+MHP blokunun 2023 seçimlerinde iktidarlarını sürdürüyor olması da tersi anlamında Kader Belirleyici sayılmalıdır.
Çünkü bu durumda ülkemiz AKP+MHP iktidarında hızlanarak yitirdiği uygar bir toplum olma özelliğini büsbütün terk ettiği tescillenmiş olacaktır.
Ülkemiz çözümsüzlükten dağılma ve parçalanmaya doğru sürüklenmeye gidiyor olacaktır.
İşte bunları yaşamamak adına Kader Seçimi diyorum…
Devleti Geri Alma Seçimi diyorum.
Millet İttifakı’na önerim de üzümün sapını, armudun çöpünü bir tarafa bırakarak AKP+MHP bloku dışındaki tüm karşıtların bir ve beraberliğinin en kısa sürede tahsis ederek Yaşanacak Kaosa önlem alarak yapılacak seçimde Algıyı kendi lehlerine geliştirerek Devleti Geri Almakda kararlılık göstermelidirler.
Seçimin ana sloganı da Devleti Geri Alma Seçimimize diye seslendirilmelidirler.