ADANA’NIN BU BERDUŞLUĞU DSİ’NİN İHMALİ SONUCU MU?

Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünü anlayamıyorum. Kuşkum ok, yöremiz için son derece gayretli çalışmaları vardır. Çalışanlar belli teknik nosyona sahip deneyimli ve pek çoğu eğitimli kişiler. Dağ olsunlar, var olsunlar!..
DSİ’DEN ŞİKÂYETÇİYİM
Alladık, pulladık, yağladık; yeter!.. DSİ’den şikâyetçiyim. Hem de bazen şikâyetim cinimi kızdıracak kadar göğüs kafesimi zorlamakta… Nasıl zorlamasın, Cennet’in Vitrini diye yaratılmış Adana’mızın doğal yeşilliğiyle kıyasıya savaş etmemize rağmen en azından parke taşlar arasından inatla fışkıran otlar, temel diplerinden yükselen fidanlar ve caddelerimize Aytaç Durak tarafından yıllar önce dikilip yetişmiş on binlerce ağaç yüreğimize su serpiyor.
Gel gelelim, DSİ yüzünden bu güzel kentimiz neredeyse iki aydır berduş görünüşüyle üzüyor bizi.
Yahu, Dünya’da kaç büyük kentin ortasından nehir geçer, biliyor musunuz?.. Pek azında görülebilir bu nimet. O uygar Paris’in Sen’ini, Viyana’nın, Budapeşte’nin, Prag’ın Tuna’sını defalarca gördüm; kirli mi kirli akar… Diyeceğim, ortasından kocaman nehir geçen nadir kentlerden birine sahibiz. Yetmedi, bizim eşsiz üstünlüğümüz, suyumuzun neredeyse içilebilecek kadar temiz olması… Başka bir kentte böylesi yok!..
Aytaç Durak Başkan, belediye kasasından tek kuruş harcamadan, sonradan üretilecek elektrik karşılığında Regülâtör köprüyü ve hemen altındaki 7.5 Megavat Kurulu Gücü olan Santralı yaptırdı. 6 şeritli köprü, aynı zamanda, arkasında 4,5 kilometrelik billûr mavi göl oluşturuyor. Ellimizde böyle bir tesis varken, nehir yatağını kurutup Adana’yı çirkinleştirmek, eskilerin tabiriyle günah-ı kebayir’den, yani büyük günahlardan sayılmaz mı yani?
Elbette DSİ’nin kendilerince haklı nedeni vardır. Bir hedefi tutturabilmek için kesin önlem almak gibi düşüncelerine saygı da duyarız. Velâkin, kuru, çapaklı ve kenti berduşlaştıran nehir yatağına çare mi bulunmaz? Dediğimiz regülâtör köprü kapakları kullanılarak yatakta yarı boy da olsa su tutmak DSİ gibi sayısız uzman çalıştıran kurum için hiç de zor olmamalı. Hepsi bir yana, yukarı santraldan çıkan deşarj bile böyle bir amaç için yeterli sayılabilir.
EYY DSİ, YANLIŞ MI?
Sormak hakkımız; eyyy DSİ, bu kadar teknik kadro ve sınırsız araç olanaklarınızla, nehrin hiç olmazsa iki regülâtör arasındaki yaklaşık 4,5 kilometreyi “sulandırmak” sizin için hiç de zor sayılmaz… Yanlış mıyım?
Hemen hemen aynı noktadan çektiğim iki fotoğraf sunuyorum; biri nehir gibi Seyhan’ı, diğeri de kuru dereyi gösteriyor. Ben ikisine bakınca çok, ama inanın pek çok üzülüyorum. Tanıdığım valiler arasında, Adana Turizmi için en çok gayret sarf eden Sayın Elban’dan da istirham edelim; Adana bu berduşluktan artık kurtarılmalı.