TOPLUMUN FAY HATLARI

Türkiye’de yaşamını sürdüren hem de araştırmalar yapan Japon Profesör televizyona çıktı, depremler öncesi ve sonrasında alınması gereken tedbirleri anlattı.

Hepsi bildik konular!

Dahası bizimkilerin de sıkça dikkat çektiği sorunlar!

Herkes biliyor ki matematik, coğrafya, istatistik ve diğer bilim dalları yalan söylemez. Fay hattının geçtiği yerler belli, küçük bir incelemeyle zemin etütlerini yapmak çok kolay.

O halde sağlam olmayan bölgeye bina dikmeyeceksin. Dikiyorsan da ona göre inşa edeceksin…

Peki neden olmuyor? İşte bu sorunun yanıtı can kayıplarımız kadar incitici…                                                      Spiker ,“Japonya’da böylesi durumlarda ne gibi cezalar uygulanıyor” diye soruyor.

Aldığı yanıt çok ilginç;  “ Ceza yok, çünkü olmaz”.  Şaşkınlık ve ısrar,   sonuç değişmiyor…

Lafın özü, Japonya yaşadığı acılardan ve ülkenin coğrafi konumundan olayı depremle mücadeleyi ulusal politika haline getirmiş. Sağlam konutlar üretmeyi namusları ve gururları kadar önemsiyorlar…

Rantçı müteahhit çürük bina yapsa belediye görür, denetimci kurumlar görür, devlet görür. Mutlaka birileri görür!  İşte sorun da tam olarak burada; biz görmüyoruz ya da görmezden geliyoruz!..

Bilim insanları ısrarla altını çiziyor;  Dünyanın devamı için gerekli olan depremler milyarlarca yıldır devam ediyor, sonu da gelmeyecek.

O halde bilimin ışığında yürümek gerekiyor. Örnek ülkelere bakarak neden başaramıyoruz!  İşte bu  kısımda da kafalar yine karışık!  Sadece yasalarla olmayacağı kanaati oluştu bende.

Sanki toplumun fay hatları da hareket ediyor hem de iyiliğin, güzelliğin tersi bir yöne…

Fotoğrafa girmek için yarışan siyasiler ve oylarını artırmak için çabalayan muhalefet temsilcileri bir şeyler söylüyor, anlatıyorlar.

Bilim insanları yüz yüze olmasa da sosyal medya üzerinden atışıyorlar, “Ben bilirim”  yarışması yapıyorlar.

Enkazları soymaya, yardımları yağmalamaya çalışanlar olduğunu hep birlikte gördük!

Kurtarma çalışmalarında bile torpil yapıldığı iddiaları kanımızı dondurdu. Sayın medyamız, enkazdan canlı yayınlarla hep umut aşıladı, sorunlar görmezden gelindi.

Bu örnekler çoğaltılabilir lakin cebindeki son parayı depremzedelere gönderecek kadar duyarlı, ilk gün kendi imkanlarıyla deprem bölgelerine gidip elinden gelen yardımı yapan insanlarımız olduğunu da göz ardı edemeyiz…

Yer altındakilere bir şey yapamayacağımız kesin ama toplumun fay hatlarını doğruluğa, dürüstlüğe, ahlaka  ve bilime doğru yönlendirmek gerekiyor sanırım.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor