Adana Alevi Platformu Nevruz dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Deprem ve sel felaketlerinin Türkiye’yi etkisi altına alması ve bu sebeplerden dolayı birçok insanın hayatını kaybetmesi yüzünden Nevruz kutlaması yapılmadı. Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hamit Karaoğullarından, “Deprem ve sel felaketleri nedeniyle yaşamları son bulan canlarımızın anısına saygıyla, Özlem’le anıyoruz” dedi.
HABER: CANSU ERSOY
ADANA (BÖLGE)-Nevruz vesilesiyle bir araya gelen Adana Alevi Platformu açıklama gerçekleştirdi. Açıklamayı Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hamit Karaoğullarından yaptı.
Karaoğullarından, “Bir yandan büyük acılar, Bir yandan yok olan yaşamlar, Bir yandan kaybolan umutlar çığlıklar ve gözyaşı var. Bir yandan da ağır sonuçlara neden olan rantcı, talancı, doğa ve insanlık düşmanları ile karşıladığımız Nevruz yılı var” dedi.
“BİLİN Kİ ENKAZ ALTINDA KALAN YIKILAN YAPILAR VE YOK OLAN BEDENLER DEĞİL, SİZLER VE BİZLERE ZORUNLU DAYATTIĞINIZ SİSTEMİNİZ OLACAKTIR”
Şehirlerimizi yüksek mimari beton mezarlığına dönüştüren, umutlarımızı varlığımızla gömmeye çalışan, birlikteliğimizi talan eden, ekosistemimizi yok eden rantcı ve liyakatsiz yönetimlerin varlığından söz eden Karaoğullarından, “Bilin ki enkaz altında kalan yıkılan yapılar ve yok olan bedenler değil, sizler ve bizlere zorunlu dayattığınız sisteminiz olacaktır. Acılar, hüzünler birlikteliğimiz dayanışma ve örgütlülüğümüzle yeniden yeşerecek, Nevruz gibi; yeni başlangıçlar, yeni doğuşlar, umutlar yeşerecek aynı topraklarda, farklılıklar zenginliğe dönüşecek.” diye belirtti.
“NEVRUZ, KARANLIKLAR ARDINDAN AYDINLANAN BARIŞIN, KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN, ÖZGÜRLÜĞÜN, DİRENİŞİN, EMEĞİN VE BAHARIN BAYRAMA DÖNÜŞTÜĞÜ GÜNDÜR”
Karaoğullarından, “Halkların inançlarından, dillerinden ve renklerinden dolayı sorgulanmadığı, mezhepçi anlayışların son bulduğu, ötekileştirici diyanetin, zorunlu dayatılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin kaldırıldığı, inançların tanımlanmayıp tanındığı, paylaşımların inançlara ve sınıflara göre değil insanlık onuruna yakışır, Eşit yurttaşlık düzeninde olduğu bir bakışla Nevruz ateşimizi yakalım” dedi ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Mezhepçi anlayışlarla Ortadoğu’da, kapitalist düzenle dünyada bitmeyen savaşların son bulduğu bir dünya umudumuz ve özlemimizdir. Nevruz, karanlıklar ardından aydınlanan barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, özgürlüğün, direnişin, emeğin ve baharın bayrama dönüştüğü gündür. Gelin canlar bir olalım iri olalım diri olalım. Birlikte yakalım Nevruz ateşini. İnsanlık ekelim geleceğimize, yeşertelim umutları. Özgürlük kokuları sarsın bedenimizi. İnadına barış, inadına kardeşlik olsun savaşımız. Sözde değil eylemde bir olalım. Umudumuz barış, hedefimiz insan, çağrımız kardeşlik olsun.”
“GELİN ÖZÜMÜZE SİTEM EDELİM”
Hamit Karaoğullarından, konuşmasını Pir Sultan Abdal’ın şu dizeleriyle sonlandırdı:
Gelin özümüze sitem edelim,
Hile ile huda ile hal olmaz.
Hakkın divanına nice gidelim,
Hak katında yalan söze yer olmaz.
Yine gerçeklerden açtık kapıyı,
Bir pirin önünde kıldık tapıyı.
Arı birlik ile yapar yapıyı,
Birlik ile bitmeyende bal olmaz.
Erenler gafletten kalktı uyandı,
Gerçeklerin hünerine boyandı.
Bu yolun içine girdi de kandı,
Gaziler bu yolda hiç vebal olmaz.
Ali kulu olan Hak’tan utana,
Var pazarlık eyle cevher satana.
Bu yolun içinde riya tutana,
Sürün gitsin dört kapıda yer olmaz.
Pir Sultan’ım eydür: Kalbimiz nurdur,
Müminler gözlüdür, münafık kördür.
Erenlerin yolu kadimdir birdir,
Her tepenin başında bir yol olmaz.
