Günümüzde küresel ısınmanın giderek artması ve su kaynaklarının her geçen gün azalması tarım sektörünün önemini daha da artırmaktadır.
Uluslararası rekabet ve kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alabilmek için tarım sektörünün verimliliğini artırılması gerekmektedir.
Küreselleşmenin arttığı günümüzde, tarım sektörü ülkeler açısından stratejik bir önem kazanmıştır. Gelişmekte olan ülkeler, tarım sektöründe elde ettikleri büyümeyi, uluslararası ticari ilişkilerini güçlendirmede kullanmıştır. Tarım çoğu ülke için diğer sektörlerin kalkındırılmasında yönlendirici lokomotif sektör olmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarını hatırlayalım. Savaşlardan galibiyetlerle çıkmış bir ülke. Galibiyetlerle çıkmış ancak insan gücünü büyük oranda kaybetmiş.
Teknoloji desen yok, para desen yok. Ancak bu ülkenin ayağa kalkması ve gelişmiş medeniyetler seviyesine çıkarılması gerektiğinin de bilincinde vatanın evlatları.
Atatürk’ün talimatları ile tarım ana sektör seçilmiş, 5’er yıllık kalkınma planları yapılmış, tarımı destekleyici ekonomik atılımlar yapılmış, bankalar kurulmuş ve diğer ülkeleri de hayrete düşüren bir şekilde bir ülke tarım sayesinde küllerinden yeniden doğmuştu.
Atatürk sonrası dönemde de tarım sektörü ara ara geri plana itilmiş, sanayileşmeye ağırlık verilmek istenmiş ancak tarım olmadan sanayi olmayacağı gerçeği bazı olumsuz gelişmelerle tecrübe edilmiş.
Bu şeklide yapılan ekonomi planları tutmamıştır. 1980’lere kadar uygulanan ekonomi planlarında tarım öncelikli olmuş bu sayede de diğer sektörlerde canlanma sağlanmıştır. Sonrasında yaşanan dış pazarlarda serbestleşme dönemleri ülkeyi farklı bir atmosfere sürüklemiştir.
Ülkemiz zamanında tarım sayesinde yoktan var olmuş iken şuanda tarım bitiriliyor. İnsanlar üretemiyor, üretmek istemiyorlar. Tarım olmazsa ne kadar sanayiniz olursa olsun diğer ülkelerin size satacaklarına muhtaçsınız.
Yakın tarihimize bir bakın. Rusya Ukrayna savaşı çıkar çıkmaz en büyük yağ satıcısı olan ülkelerdeki savaş halinin ülkemize yansımasını hepimiz korku filmi izler gibi izledik.
Yağ fiyatları bir anda aldı başını gitti. Şuanda frenlense de yakın zamanda yeniden uçuşa geçmesi bekleniyor.
Biz ülke olarak evet sanayiye yatırım yapıyoruz. İnsansız hava araçları yapıyoruz, yerli arabamızı satışa çıkardık, yoğun da bir talep aldı. Ancak tarım için ne yapıyoruz?
Çiftçinin yeniden üretebilmesi nasıl bir tarım politikamız var. Neden her şeyi hazır alıyoruz. Gıda krizinin kapıda olduğu bir dünyada yaşarken neden tarımsal politikaları bu kadar öteliyoruz.
Lütfen Cumhuriyet tarihimizden itibaren tarımsal politikalarımıza ve tarımsal kazanımlarımıza bir bakın. Bakın ki tarımın bir ülkeyi nereden alıp nereye götürebileceğini en yalın hali ile görün.
