Abdurrahman Bilir: Zafer Adana’nın olacak

Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle mahalle mahalle dolaşıp seçim çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Zafer Partisi Adana milletvekili adayı Abdurrahman Bilir, yoğun programına rağmen gazetemizi ziyaret ederek, merak ettiğimiz soruları yanıtladı. Bilir, ‘Ümit hocamla birlikte, elimi taşın altına koyarak, daha yaşanılabilir, daha adaletli ve refah düzeyi olması gerektiği yerde bir ülkeye çevirebileceğimiz bir Türkiye için hizmete talip oldum’’ dedi.

***

Zafer Partisi milletvekili adayı Abdurrahman Bilir, ‘’15 Mayıs sabahı, aydınlık bir güne uyanacağız’’ dedi ve ekledi;

Zafer Adana’nın olacak

ADANA (BÖLGE) – Adana’ya verdiği hizmetleri, siyasi arenada sürdürmek amacıyla bağımsız milletvekili adayı olarak yola çıkan saygın ve sevilen iş insanlarından Abdurrahman Bilir, bir süre sonra Zafer Partisi saflarına katılmış ve burada birinci sıra milletvekili adayı gösterilerek, Adanalı seçmenlerin dikkatlerini üzerinde toplamıştı. Bitmeyen enerjisiyle mahalle mahalle dolaşıp seçim çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Bilir, yoğun programına rağmen gazetemizi ziyaret ederek, merak ettiğimiz soruları yanıtladı. İşte, o röportaj;

Sizi biraz daha yakından tanımamız için kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Adana’da, 1982 yılında dünyaya geldim. Aslen, Malatya’nın Darende ilçesindenim. Çocukluğum ve gençliğim, Yüreğir ilçesine bağlı Serinevler mahallesinde geçti. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra, şartlar gereği iş hayatına atılarak, iş makinesi operatörlüğünü meslek edindim. Uzun yıllar yurt dışında çalışmamın ardından, 2012 yılında kesin dönüş yaparak, 2013 yılında; iki elemanla, temizlik ürünleri pazarlayan bir firma kurdum. Çünkü; Adana’nın buna ihtiyacı olduğunu görmüştüm. Kısa sürede firmanın kapsamını genişleterek, apartman yöneticiliği ve temizlik hizmeti de vermeye başladık. Şu an, Bilir markası altında 210 personel çalışıyor. Adana Adliyesi, Bölge Adliyesi, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Sulama Birliği gibi resmi kurumların yanı sıra, merkez ilçelerde bulunan 150’ye yakın apartmanın temizlik işlerini ve bu apartmanların yönetimini biz yapıyoruz. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Memleketimizin saygın, sevilen ve başarılı iş insanlarından birisiniz. Vatansever kimliğinizle de hep ön plandaydınız. Aktif siyasete girme fikri sizde nasıl oluştu?

Çok güzel bir memleketimiz ve çok kıymetli bir halkımız var. Bu millet çok güzel yaşamayı, daha iyi sosyal haklar edinmeyi ve refah bir hayat sürmeyi hak ediyor. Öncelikli olarak kendi çocuklarımın geleceği, sonrasında ise çocuklarım ile aynı sosyal ortamlarda beraber yaşacakları komşumun, komşumun akrabalarının, diğer mahalle çocuklarının geleceği için bir şey yapmak, yolunda gitmeyen yönetim şekillerini tespit etmek ve düzeltmek, çocuklarımıza daha refah bir memleket ortamı bırakmak için siyasete girme kararı aldım.

Memlekete siyaset arenasında hizmet verme amacınız doğrultusunda, en büyük desteği kimlerden gördünüz?

Ailem, bu zamana kadar aldığım her kararda yanımda oldu. Onlardan aldığım güçle başladım her işime. Sonrasında ise çevrem yanımda durdu. Dostlarım ve akrabalarım bana güvendikleri için her zaman olumlu yönde söylem ve çabalarda bulundu. İş arkadaşlarım ve hatta beni ismen bile tanıyan insanlar, büyük teveccüh gösterdiler. Onlardan aldığım güç, büyümeye devam ediyor.

Bağımsız bir milletvekili adayı olarak yola çıkmıştınız. Şimdi, Zafer Partisi listelerinin ilk sırasında yer alarak devam ediyorsunuz. Bağımsız adayken, bazı partilerin kulislerinde isminiz konuşuluyordu. Neden Zafer Partisi’ni seçtiniz?

Söylediğiniz gibi, bağımsız adaylığımı açıklamamın ardından, direkt veya dolaylı olarak farklı siyasi partilerden görüşme davetleri almıştım. Hiç birine itibar etmedim; çünkü benim ilke ve ahlakımla örtüşen tek siyasi parti, Zafer Partisi’ydi. Milyonların olduğu gibi benim de yüreğimde yer edindi.  Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ın yoğun gayreti ve çabaları ile birlikte birçok siyasi partinin bir araya gelerek Ata İttifakının kurulmuş olması ve onunda Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Sinan Oğan’ı belirlemesi, geleceğe karamsar bakan Türk toplumu için bir umut olmuştur. Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliği idealiyle, Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın izinde, gazi meclisimizin bir neferi olmak için canla başla çalışacağım.

Size göre, Prof. Dr. Ümit Özdağ nasıl bir siyasetçi?

Demokrasilerde de karizmatik; ancak bilgili, öngörülü, adil ve ahlaklı liderler toplum ve devletler için büyük bir şanstır. Ülkeleri, toplumları ileriye taşıyanlar da hep bu tip liderler olmuştur. Ümit Özdağ, saydığım bu özelliklerin tamamını taşıyor. Bunu ben değil, temasta bulunduğumuz insanlar da söylüyorlar. Sayın Özdağ’ın felsefesi doğruluk üzerine kurulu… İlkeleri var ve ilkeli bir duruş sergiliyor. Sözüne ve özüne güvenilir bir kişi. Kültürlü, görgülü, bilgili, ahlaklı, tecrübeli, güngörmüş, insancıl, saygı ve sevgi çerçevesinde düşünen ve yaşayan, egoları olmayan, insanları ötekileştirmeyen ve karakterli, ayrıca güvenilir bir kişi olarak tanımlayabilirim kendisini.

İlk kez seçimlere girecek olan Zafer Partisi’nin başarılı olacağına inanıyor musunuz?

Ümit Özdağ yerlidir, millidir ve kelimenin tam anlamıyla sapasağlam bir Türk milliyetçisidir. Bu çizgisinde de hayatının hiçbir döneminde esneme, kırılma olmamıştır. Her Türk milliyetçisi, fikirsel düzlemde Ümit Özdağ’a gönül rahatlığıyla güvenebilir. Bugün dediğini yarın tekzip eder mi, endişesi yaşamaz. Keskin zekâsı ve entelektüel birikimi ile de Ümit Özdağ, Türk milliyetçilerine güven veren bir profile sahiptir. Gaf yapma riski, sıfıra yakındır. Hiçbir partili, genel başkanın sözlerini düzeltme veya açıklama ihtiyacı hissetmez. Çünkü Özdağ’ın anlatımı net, açık ve tutarlıdır. Bunlar, Ümit Özdağ’ın artılarıdır, Ümit Özdağ’ın genel başkan olduğu bir partiye güvenle oy vermenin konforudur. Zafer Partisi, Türk milletinin hassasiyetlerine en uygun çözümler üreten siyasi partidir. Kuruluş manifestosunun ve parti programının özeti adeta “Her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından” cümlesidir. Esasen “Atatürk çizisinde Türk milliyetçiliği” sloganı zaten bu programın açık bir ifadesidir. Bu bağlamda Zafer Partisi geniş bir tabana hitap etmekte ve on yıllardır Türk siyasetinde temsil edilmeyen bir siyaset anlayışını temsil etmektedir. Böyle bir programın en az ciddi bir oy potansiyeliyle Türkiye’de iktidar olma imkanı vardır. Dolayısıyla başarı kaçınılmazdır.

Göreve seçilmeniz halinde, Adana’nın hangi sorunlarına çözüm bulmak için gayret göstereceksiniz?

Ülke genelinde olduğu gibi Adana’da da yoğun olarak sığınmacı ve göçmen sorunu var. Adli vakaların artması, sosyolojik yapının değişmesi okullardaki yabancı uyruklu öğrencilerin fazla oluşu ileride çok daha büyük problemler yaratacak. Bunun yanı sıra, esnaf kan ağlıyor. Tespit ettiğimiz ana sorunları şöyle sıralayabilirim;

CEYHAN ENERJİ İHTİSAS ENDÜSTRİ BÖLGESİ

2007 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Adana’nın Ceyhan ilçesi Kurtpınarı ve Sarımazı mevkiinde bulunan 13 milyon 471 bin 964 metrekarelik alana Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi kurulması planlandı; ancak üzerinden on altı yıl geçti, çivi dahi çakılmadı, hâlâ bekliyor. Bölgedeki iptal davası kararlarında, kamulaştırma ve toplulaştırmada çeşitli sorunlar yaşanıyor. Arazi sahibi vatandaşlar kara kara düşünüyor. 4 Sanayi Bakanı, 4 de Enerji Bakanı eskidi, 2 Bakanlıkta da 5’inci Bakan görev yapıyor ve hâlâ ne yazık ki bölgeye bir yatırım gelmedi.

HAFİF RAYLI SİSTEM

1988 yılında projelendirilen 1996 yılında da yapımına başlanan -adına “metro” dediğiniz ama aslında- hafif raylı sistem, Adana Büyükşehir Belediyesinin ve dolayısıyla bütün Adanalıların her gün zarar etmesine neden oluyor. 2’nci Etap Projesi için Büyükşehir Belediyemiz 4’üncü kez başvurmuş olmasına rağmen Cumhurbaşkanı tarafından reddediliyor. Neden reddediyorsunuz? Adanalıya hizmet gelsin istemiyor musunuz? Her seferinde seçim alanlarında söz vereceksiniz; ama yerine getirmeyeceksiniz. Belediye Başkanımız bunu cebine mi koyup götürecek? Herhâlde vatandaşa hizmet için yapacak; ama Adanalı bunun hesabını soracak, merak etmeyin.

9 KÖYDE RAYİÇ BEDEL SORUNU

Adana’nın Seyhan, Yüreğir, Karataş ilçelerine bağlı toplam 9 köyde; Hadırlı, Yalmanlı, Karayusuflu, Salmanbeyli, Mürseloğlu, Dervişler, Damlapınar, Gümüşyazı ve Karaahmetli’de Seyhan Nehri’nin taşkını nedeniyle bir mağduriyet oluşmuştu; yetmiş iki yıl sonra bunu çözüldü, rayiç bedel belirlendi; fakat vatandaşlardan burada hâlâ sorunlar yaşandığına ilişkin şikâyetler geliyor. Burada yoksul köylüden yana tavır alınmalı.

CEYHAN KÖYLERİ…

Ceyhan’da Adana Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından eskiden “köy” diye anılan mahallelerde parke taşı döşenmeye başlanmış, Ceyhan Çevretepe’de bu iş yarım bırakılmıştır, pandemi nedeniyle ödeneksizlik bahane edildi ve tamamlanmadı. Köyler bakımsızlıktan ölüyor, buraya da yatırım bekleniyor.

HASTANELER YAPILMAYI BEKLİYOR

2013 yılında yıkılan Yüreğir Karşıyaka Devlet Hastanesinin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Çünkü bahsettiğimiz hastane alanı yaklaşık 1 milyon insana hizmet veriyor. Sağlıktan yararlanamıyorlar, hastalar ölmez de sağ kalırsa şehir hastanesine ulaşmak zorundalar. Dolayısıyla en önemli insanlık hakkı olan yaşam hakkının yerine getirilmesi için mahalleliler bu hastanenin bir an önce devreye alınmasını bekliyor.

MİLLET BAHÇESİ NEREDE?

Adana 5 Ocak Stadyumu’nu yıktınız, üstünden iki yıl geçti. Şaibeli bir sürü ihaleden sonra Millet Bahçesi’ni de elinize yüzünüze bulaştırdınız.

ADANA ŞAKİRPAŞA HAVALİMANI…

Dünyanın en stratejik havalimanlarından biri olan Adana Şakirpaşa Havalimanı, kâr eden 9 havalimanından biri, burası en önemli ve güvenli havalimanlarından biri. Burada genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılabilecekken ne yazık ki “Çukurova Havalimanı var” diye kapatma girişimleri var. Buna asla izin vermeyeceğiz; bütün Adanalılar olarak buna karşı çıkacağız.

YOL SORUNU, ORMAN KATLİAMI, ELEKTRİK-İNTERNET KESİNTİSİ, YÜKSEK FATURALAR…

Adana merkezini Karataş ilçesine bağlayan yol bir türlü yapılmıyor. Kozan yolu, Yahyalı yolu, tünelleri -her seferinde, 2018’de Sayın Cumhurbaşkanı söz vermiş olmasına rağmen- hâlâ şantiye görünümünde, hâlâ burada insanlar ölmeye devam ediyor ne viyadük ne tüneller yapıldı. Aladağ, Feke, Karaisalı, Pozantı ve Tufanbeyli’de vahşi orman katliamları yaşanıyor, alabildiğine ağaç kesiliyor. Teknolojinin hızla ilerlediği 21’inci yüzyılda Adana’da 15 ilçede, mahallelerde elektrik kesintileri yaşanıyor. Birçok ilçede PTT yok. Doğal gaz kullanan vatandaşlar yüksek faturalar nedeniyle battaniyelerle ısınmak zorunda kalıyor. İnternet erişimi yok.

Yoğun saha programınıza rağmen, bu röportajın gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor