Ahmet Uncu: Gezi davası kararları hukuksal değil, siyasidir

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Adana İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Davası karar duruşmasının birinci yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. TMMOB Adana İl Koordinasyon Sekreteri Ahmet Uncu, “Aralarında Can Atalay ve Osman Kavala’nın da bulunan arkadaşlarımız hala cezaevindeler. Hukuk, adalet ve insan haklarının göz ardı edildiği yargı sürecinin, siyais iktidarın hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığının somut örneğidir. Gezi Davası’nda verilen kararlar hukuksal değil siyasidir” dedi. Basın açıklamasına HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, CHP Adana Milletvekili adayları Erkan Karakaya ve Kübra Özbiçer’in yanı sıra Zülfikar İnönü tümer de katıldı.

 

HABER: MERYEM ÜNAL

ADANA  (BÖLGE)-Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK),  Gezi Davası karar duruşmasının birinci yılında basın açıklaması gerçekleştirildi. Mimarlar Odası Adana Şubesinde TMMOB Adana İl Koordinasyon Sekreteri Ahmet Uncu tarafından yapılan konuşmada, bir yıl önce Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı belirtildi.

Uncu, aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odasının Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarının 1 yıldır, Osman Kavala’nın  ise 5 buçuk yıldır Gezi

Direnişini örgütledikleri gerekçesiyle cezaevinde tutulduklarını söyledi.

Hukuk, adalet ve insan haklarının göz ardı edildiği yargı sürecinin, siyasi iktidarın hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığının somut göstergelerinden biri olarak tarihe geçtiğini ifade eden Uncu; “Gezi Davası’nda verilen mahkumiyet kararlarının, siyaseten verilmiş kararlar olduğunu söyledi.”

Gezi Davasının, ülkemizdeki diğer pek çok örnekte görüldüğü gibi hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu ifade eden Uncu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Siyasi iktidar hukuku; adaleti sağlamanın, haksızlıkları gidermenin bir aracı olarak değil, toplumsal muhalefeti cezalandırmanın bir aracı olarak kullanmaktadır”dedi.

Ancak tüm bunlara rağmen; ülkemizin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişini, toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır. Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir” diye belirten Uncu; “Hiçbir iftira, hiçbir senaryo, hiçbir karar arkadaşlarımızın masumiyetine ve haklılığına leke düşürmeyi başaramamıştır” dedi.

Uncu,halka ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının vazgeçilmez temel görevleri arasındadır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil; iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak mücadelede bulunduk.

Arkadaşlarımız, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler” dedi.

‘GEZİ DAVASINDAKİ MAHKUM ARKADAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDİYORUZ’

Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası’nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. Arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olann Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Uncu sözlerine devam etti;

“Gezi Direnişinin arkasında durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında durmaya devam ediyoruz.

Tutuklu arkadaşlarımıza verilen ve hiç azalmadan devam eden toplumsal destek onların mücadelelerindeki haklılığın göstergesidir.

Hukuksuz tutuklama kararlarının 1. Yıl Dönümünde bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“14 MAYIS BU ÜLKEDE BİR MİLAT OLACAK”

Ahmet Uncu’nun konuşmasından sonra, HDP Adana Milletvekili ve Adayı Tülay Hatimoğulları söz aldı.

Tülay Hatimoğulları konuşmasında şunları söyledi;

“Arkadaşlar hepinize merhaba açıklamada başkanımız bütün detaylara değindi. Gezi  gerçekten bu ülkenin vicdanıydı. Gezi evet ekolojik dengeyi korumak amacıyla mücadaleydi ama sadece o değildi Gezi mevcut olan iktidarın mevcut olan özgürlükleri elimizden alan, tek adam rejimine, bir otoriterleşmeye ve en geniş kitlelere hayır demeyi, faşisizme karşıdır.

Esasen bütün bu baskılara rağmen, yargının sopa gibi kullanıldığı dönemde toplumda çok geniş bir gezi ruhu olduğunu düşünenlerdenim. Tabiki bir tweet atmanın bile, düşüncelerini en basit anlamda bile ifade edebilmek suç sayıldığı bu ülkede yaşıyoruz.  Tipik bir ortadoğu ülkesine dönüştük, kurumların ortadan kalktığı, liyakatsizliğin hat safhada olduğu bir dönemden geçiyoruz

Yanı başımızda yaşadığımız depremde oluşan yıkımda gördük ki, sadece haklarımız ve özgürlüklerimiz elimizden alınmamış, asgari düzeylerde hizmetlerde bitmiş. Saygı duyulan bir kurum olan kızılayın çadır satar bir duruma gelmiş ise bu ülkede sadece özgürlüklerimiz elimizden alınmamış,  85 milyona hizmet edilmesi gereken kurumlarında içi boşaltılmıştır. Büyük bir tehlike altındayız. Bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için önümüzdeki seçim bizim için bir fırsat arkadaşlar. 14 Mayıs bu ülkede bir milat olucak.

Önemli birşeyin altını çizmek isterim sayın  başkanım etmişti, sizinde meslektaşlarınız olan Mardin ve Diyarbakır merkezli 21 il’de operasyon gerçekleşti. Bu operasyonda HDP’li MYK üyeleri’de var. Yani HDP’ye dönük bir operasyondu aynı zamanda hukukçu arkadaşlarımız da var. Özellikle sandık güvenliği açısından önemli görevler icra edecek arkadaşlarımız mevcut. Onlara seçimd çok önemli görevler düşecek. Operasyonda 100 kişiye  yakın hukukçu, sanatçı, gazeteci arkadaşlarımız var. Belli ki bu süre zarfında bu tür operasyonlara çokça tanıklık edicez.Ya bu ülke gerçekten otoriter ve tek adama mahkum olucak yada biz bunu ters edebilecek, özgürlüklerden yana yep yeni bir dönem açılıcak. Tabiki halkın ve toplumun tercihi olucak..  Burada en temel meselemiz, muhalefetin güçlü bir arada olmasıdır. Umut ediyoruz ki 14 Mayıstan sonra daha güzel bir ülke’ye dönüceğiz” dedi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor