Hayatın inişli çıkışlı türlü yollarından geçerken attığımız hemen her adımda “ben” kavramı bireylerde daha çok öne çıktığı için hayatta genellikle mutluluk ve başarıyı yakalayamıyoruz.
Çünkü bireyselliğin hayatın merkezi olduğu yerde insanlar asla doymuyorlar ve asla mutlu olamıyorlar.
Bencilce yaşamaya o kadar çok alışmışız ki yürüdüğümüz yolda ikinci bir kişiye tahammül edemez hale gelmişiz. Bu yüzden de hep ‘benci’ bir bakış açısıyla bakıyoruz hayata.
İnsanlar artık her şeyi o kadar ben merkezli istiyorlar ki birlikte basamakları çıkmak yerine birbirinin üzerine basa basa, ezerek hayatın merdivenlerinde yükselmeyi tercih ediyor.
Hal böyle olunca bu değeri ayakta tutmak isteyenler de uğradığı bu haksız tırmanış karşısında güvensizlikle bu kavramı silenler arasına çekilmeyi tercih ediyor.
Bu benmerkezci anlayış hayatımızda var olduğu sürece insanlar arasında da statü ve değer farkı giderek açılmaya başlayacak.
Zaten yüzünü göstermeye başlayan zorbalık, haksızlık, bencillik, yaralama, istismar vs. her geçen gün katlanarak artmaya devam edecek.
Hayatın akışı içinde insanların gidişatlarına baktığımızda da bu durumun düzeleceğine inancımızı da giderek kaybediyoruz.
Sonrasında da bu durum normal bir hal almaya başlıyor toplum içinde ve bencillik duygusu daha ağır basmaya başlıyor. Sonrasında da insanların acılarına üzülemeyen, onların dertleri ile dertlenmeyen duygusuz topluma dönüşmeye başlıyoruz.
Siz bir insana iyilik ediyorsunuz. Sonrasında haliyle en azından bir teşekkür bekliyorsunuz onu göremeyince kendinizi aptal yerine konmuş hissediyorsunuz. Sonrasında bir daha birinin bir şeyine karışmak istemiyorsunuz.
Farklı bir örnek olarak yolda kavga eden çiftleri görüyorsunuz hatta ve hatta karısına milletin gözü önünde şiddet uygulayan bir erkek görüyorsunuz yazıktık, günahtır diyorsunuz ve olaya müdahale etmeye çalışıyorsunuz.
Hem erkeğin tepki ile hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz hem de kadının gerek cahilliğinden gerek korkusundan gerekse de farklı sebeplerinden dolayı size teşekkür etmek bir yana karı koca arasına müdahale ettiğinizi ifade eden cümleleri ile bir daha böyle olaylara müdahale etmemeye yemin eder hale geliyorsunuz.
İnsanoğlu için kazanılmış değerleri yok etmek gerçekten çok kolay ancak o değerleri tekrar kazanmak çok zor. Bu sebeple en kısa zamanda yetişen yeni nesilde “biz olma” bilincini yerleştirebilmeyi tüm toplumumuz hatta insanlık adına diliyorum.
