YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ

Pazartesi sabahı, 1 Mayıs kortejlerinin sendika ve örgütler halinde penceremin önünden geçti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında yapılacak olan seçime tam 9 gün kaldı.

9 gün sonra 2002 seçiminden beri hükümette olan bir yapıya karşı seçime gideceğiz. Bu yapı devletin her kademesini ele geçirdi, AKP plakalı çakarlı Ciplerine yol verilmeyince yol kesip tepki görünce telefonlarına sarılır oldular.

Yaptıkları yıkımın talanın ve yozlaşmanın haddi hesabı yok, artık her yazımda yazmaktan ben yoruldum fakat onlar yorulmadılar.

9 gün sonra işte bu otokratik sistemi demokratik olarak kenara alabileceğimiz bir seçime gideceğiz. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu dinamikler bunu mümkün kılıyor. Bu toprakların genetiğinde mollalara biat yok. Demokrasiden ve özgürlüklerinden kolayca vazgeçip zulmü sineye çekmek yok.

İktidarın en güçlü adayı, demokratik söylemlerle gelen muhalefet ise 6 partiden oluşup, Cumhurbaşkanlığı seçiminde çok daha fazlası ile desteklenen bir konsorsiyum. Bu konsorsiyum biz muhalif seçmende zaman zaman sorular yaratıyor.

Özelleştirilen fabrikaların altında imzası olan dönemin hükümetinde görevli siyasetçi Ali Babacan da muhalefet liderlerinden biri mesela.

Ekonomiden sonraki mevcut sorunlarımızdan ilk akla gelenlerinden biri olan göçmen sorununun oluştuğu yıllarda önce Dış İşleri Bakanlığı sonra AKP Genel Başkanlığı sonra da Başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu da diğer lider.

Sağcı kesimden haz duymayan muhalif seçmen Meral Akşener’den de çekiniyor, oldukça sert bir geçmişi var zira Meral hanımın.

Temel Karamollaoğlu da Siyasal İslam’ın bayrak direği olan; Erdoğanların, Gökçeklerin, Arınçlar ve daha nicelerinin sahiplendiği Millî Görüş geleneğinin partisi olduğunu unutulmuyor.

Kaldı ki bu partilerin seçmeni de yıllarca aleyhine konuştukları ve adeta düşman ilan edilen Cumhuriyet Halk Partisi ile ittifak olmaktan rahatsız aslında.

Peki neden o halde?

Neden bir olunuyor ve birlik olunuyor.

Nasıl bir arada durulabiliyor?

Burada en büyük alkış Kemal Kılıçdaroğluna.

Yıllarca baskın ve ofansif bir dil, duruş ve kişilik göstermediği için eleştirilen Kemal Bey aslında bu birlikteliği de başka türlü başaramazdı.

İran’da molla rejimine karşı birleşen benzer bir muhalefetin liderleri ortak paydalarda buluşamadığı için daha yeni ayrıştı örneğin. Demek ki her şeyde bir hayır varmış.

Bir olmanın, ortada buluşmanın ve daha doğrusu buluşabilmenin formülü çok basitmiş. Düzeni değiştirmemiz lazım. Ne olursa olsun farklı fikirlerimizi rahatça ifade edebileceğimiz daha doğru yönetilen demokratik bir yarına ihtiyacımız var. Bu durum aramızdaki dertlerden daha önemli şu anda.

Yazının başında bu yazıyı 1 mayısta kaleme aldığımı belirtmiştim. Nedeni çok basit, bu yazıyı yazmaya beni iten olgu, 1 Mayıs için toplanan sendikalardan duyduğum bir slogan. “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” Gerçekten de öyle, memleketçe öyle bir çamura battık ki, birlik olup kendimizi çekip çıkartmazsak bu döngü hepimizi birlikte yutacak.

Benzer bir söylemi muhalefet de uyguluyor. 30 Nisan 2023 tarihli Millet İttifakı İzmir Mitingini büyük bir heyecanla dinledim. Sık sık tekrarlanan ve özellikle de Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından benimsenen bir söz “Birleşe Birleşe Kazanacağız.”

Farklı partilerin farklı siyasi hedefleri olabilir, bambaşka düşünebilir ve birbirimizi sevmeyebiliriz. Milletvekili adaylarını kendi partimizin listesinde görmekten yahut kendi adaylarımızı başka parti logosu altında görmekten haz almayabiliriz ancak ortak olan sorun değişimin eksik olması.

Bu sefer birleşeceğiz, bu sefer farklılıklarımızı bir kenara koyup aynılıklarımıza sarılacağız. Hiçbir seçimde İşçi Sınıfını düzen partileri karşısında alternatifsiz bırakmayan koyu komünist partiler bile Cumhurbaşkanlığı yarışında bu değişim için muhalefete desteklerini açıkladı.

Bizler de bir sonraki seçimde daha demokratik bir Türkiye’de fikirlerimizi tartışmak ve paylaşmak için bu seçim beraber olacağız. Tek başına kurtuluş imkanını geride bıraktık.

Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor