“İĞTİŞAŞ KURBANLARI”NIN SAYISI GÖKLERE ULAŞIYOR

ON ALTINCI BÖLÜM
Daha önceden de belirtmiştik. O iki dalgalı müthiş faciada her iki toplum binlerce kurban verdi. Gerçek sayıyı bilen yok. Her kaynakta farklı farklı sayılar var. Dikkat çekici yanına bakalım; olaylardan hemen sonraki rakamlar on bini aşmazken, aradan geçen her hafta şişirildikçe şişirilmiş. Üstelik öyle ifadelerle anlatılmış ki, tek bir Müslüman can vermemiş de, sadece Ermeniler ölmüş. 15 bin demişler, 20 bine çıkmışlar, durmamışlar. Açık arttırmaya dönmş mübârek. Sanki müzayedeye konmuş da birileri “Yirmi oldu, yok mu arttıran?” diye bağırmakta. 30 bini, 40 bini hatta 50 bini okudum.
İÇİNDEN ÇIKILAMAZ İŞE DÜŞMÜŞÜZ
Adana için nüfus rakamlarını daha önce irdelemiştik. Tüm vilayet için verilmiş sayılara bakalım. 1906/1907 Adana Vilayeti Sayımına göre Ermeni sayısı 50 bin 300. 1914 Sayımında ise 52 bin 650. Rakamların kaynağı, “Türkiye’de Gayri Müslimler” isimli kitabın 192-194’üncü sayfaları. 1909 Adana Olaylarını derin araştırmalar sonucu kitaplaştıran Ermeni Üniversite Hocası Bedros Der Matossian 60 bin düzeyinden bahsediyor ve ilk dalgada, alışveriş günü olduğu için köylerden, kasabalardan Ermeni ve Türklerin kenti doldurmuş olduğunu ekliyor. Böyle olunca da, 60 bin gerçekçi sayılabilir.
Olayları biraz daha aydınlatabilmek için burada iki noktaya değinmemiz gerek. Birincisi, Düzenbaz Katil Muşeg tarafından diğer illerden getirtilip silahlı eğitimle yetiştirilmiş on bin kadar Ermeni. Bunları hesaba alırsak, kayıp büyük çıkıyor. İkinci noktaya geçelim; daha ilk kargaşada can havliyle Adana’yı terk edip Mersin Limanı’na koşan kafileler bir yana, dışarıdan gelenler de, can verenler hariç, herhalde köylerine, kasabalarına dönmüşlerdir. Bu gerçeği de dikkate aldığımızda, daha ılıman Ermenilerin iddia ettiği 15-20 bin rakamı da yine boşa düşüyor.
Gelelim İğtişaş yaralarını sarmakla görevli gelen Cemal Paşa’nın Anılarına… Büyük Vali Paşa, 17 bin Ermeninin can verdiğini yazmış. TRakam, Adana Piskoposluğununun verdiği sayı kadar. Bu rakam üzerindeki temel yorum şöyle: Cemal Paşa, yine anılarında, 46 Müslümana karşılık tek bir Ermeni astırdığını anlatıyor. Bu kararına destek olsun diye de, Ermeni kurbanların sayısını aşırı abartıp Müslüman kurbanların sayısını da, çoğunluğun kabul ettiği 3500 dolaylarından Bin 850’ye bile bile indirmiş. Bu mantık ne kadar geçerli, bilinmez. Fakat Cemal paşa’nın “Avrupa Lobisine hoş görünebilmek için” büyük gayret gösterdiği ve Ermeni yanlısı hareketler sergilediği kesin.
Patrikhane, İğtişaş kurbanlarının toplam sayısını 21 bin olarak, Adana Valiliği de 10 bin düzeyinde bildirmiş. İngiliz Büyükelçisi Lowther, ilk dalgada Adana’da 2000 mezar kazıldığını, bunun 800’ünün Müslümanlara ait olduğunu yazmış. Tabii kaç Müslüman cenazesinin köy mezarlığına defnedildiğinden haber yok.
Adana geçmişindeki olayları sayısız kaynakları ve kayıtları inceleyerek bize sunan Merhum Belediye Başkanımız Kasım Ener de tıpkı bizim gibi birbirini tutmayan rakamlar arasında uğraşmış uzun süre. Sonunda erişebildiği rakam, iki tarafın verdiği toplam kurban sayısı 8 bin dolaylarında. Görülüyor ki, çok farklı rakamlar var. İnceleme Kurulu da toplamı 5 binin altında göstermiş. Kesin olan şu, yukarıdaki bilgiler ışığında, 10 bin bile gerçek dışı rakam. Az mı, hayır, fazla, hem de çok fazla…Yazık olmuş o kadar insana ve yazık olmuş yakılıp yıkılan güzelim Adana’ya…
ARİTMETİKTE SAĞLAY DİYE USÛL VARDI YA!..
İğtişaş kurbanı ermeni hemşerilerimizin sayısını bol keseden arttıranlarda mantığın zerresi yok!.. Zaten toplam Ermeni sayısı 60 bin kadar. Rahip Muşeg Canavarı oradan buradan azılı adamlar getirmiş: hadi diyelim 65 bin olsun.
Bilimsel gerçektir, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar. Farz edelim 30 bin erkek var. Bunların da yarıdan fazlası çocuk veya yaşlı. Yani vuruşmaya gidebileceklerin sayısı olsa olsa 10 bin olur, KDV’siyle 12 bin olur… Bunu bir tarafa koyduk; İğtişaş’tan sonra dükkânlar açıldı, tarlalar sürüldü, onarımlara geçildi. Kim yaptı bu işleri? Erkekler yaptı. Be kardeşlik, işi yapan erkekler uzaydan mı geldi? Dilin kemiği yok derler de, bunların dilinde deri de yok ki, böyle arttırdıkça arttımışlar.