SAĞLIKÇILAR İŞ BIRAKTI

Sağlık emekçileri, yaşanan sağlık şiddetleri ve yapılan zamlarla ilgili olarak Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Şehir Hastanesi önünde eylem yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’na bağlı sendika üyeleri basın açıklaması düzenledi.  

HABER: CANSU ERSOY

ADANA (BÖLGE)-Sağlıkta şiddetin önüne geçilememesi ve sağlıkçıların geçim sıkıntısı gibi birçok konu yüzünden sağlıkçılar 1-2 Ağustos tarihlerinde iş bırakma kararı aldı. Adana’da da iş bırakan SABİM’e bağlı sağlık emekçileri Şehir Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Hekim Birliği Sendikası Adana Şube Başkanı Mehtap Doğan, “21 mücadele kuruluşunun bir araya geldiği SABİM platformunda yer alan kuruluşlara üye olarak bizlere olan güvenini tasdik eden kıymetli üyelerimiz, siz değerli halkımız ve hastalarımız, ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliğimizi ortaya koyabilmek adına SABİM platformu çatısı altında bir araya geldik” dedi.

“ÖLÜYORUZ, ÖLDÜRÜLÜYORUZ, EKONOMİK OLARAK AÇLIK SINIRINDAYIZ, TÜKENİYORUZ”

“Toplu sözleşme taleplerimizi belirleyerek, platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldık” diyen Başkan Doğan, “Çünkü; ölüyoruz, öldürülüyoruz, ekonomik olarak açlık sınırındayız, tükeniyoruz. Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz. Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bu silahtan çıkan bir kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz” diye ekledi.

“MEZARDA EMEKLİLİĞE MAHKÛM EDİLİYORUZ”

Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını bildiklerini dile getiren Doğan, “Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri ve bunun gibi birçoğu daha. Şiddeti üreten, bu sistemin kendisi, biliyoruz. Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz. Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece %17,5 zam reva görülürken, emekliliğimize yansımayan seyyanen zam ile eğitimli olmak cezalandırılıyor ve mezarda emekliliğe mahkûm ediliyoruz” diye kaydetti.

“YETERSİZ AİLE HEKİMİ VE AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANI SORUNU ÇÖZÜLMÜYOR”

Başkan Doğan, alım güçlerinin büyük bir hızla azaldığını, fazla çalışma ücretlerinin iş hukukuna göre normal mesailerinin 2 katı olması gerekirken bunun yarısından az aldıklarını söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşullarını sağlayamıyoruz, eğitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz. Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor, düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor. Büyük umutlarla başlayıp, 2010 yılında tüm yurtta uygulanmaya başlayan aile hekimliği uygulaması, idarenin tüm engellemelerine rağmen, sahada emek veren aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları sayesinde büyük başarılar elde etmiştir. Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor.”

“SENDİKAL İKRAMİYENİN BARAJLARA BAĞLANMASINI KABUL ETMİYORUZ”

“Daha ne kadar dibe vurabiliriz?” sorusunu soran Doğan, “Artık göğsümüzü gere gere hekimim, hemşireyim, ebeyim, sağlık çalışanıyım demeyi geçtik, çalışanlar olarak memurum demekten utanır hale geldik. Ayrıca, yetkili sendikanın Toplu Sözleşme Teklifinde ileri sürdüğü dayanışma aidatını kabul etmiyoruz. Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını kabul etmiyoruz” dedi ve yetkili sendika tarafından kullanılan ve ayrımcılığa yol açan tabip dışı ifadesini kabul etmediklerini vurguladı.

“HAKKIMIZ, HALKIMIZ VE HASTALARIMIZ İÇİN, İDEAL BİR SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN, BUGÜN VE YARIN ACİL İŞLEMLER DIŞINDA SAĞLIK HİZMETİNİ DURDURUYOR, İŞ BIRAKIYORUZ”

“Ne yapacağız? Kafamızı öne eğip “Boş ver, böyle gelmiş böyle gider, başımı derde sokmayayım” mı diyeceğiz? Yoksa bize yapılan zulme sesimizi çıkarıp tepkimizi mi göstereceğiz? Tabii ki, demokratik tepkimizi meşru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan artık yeter, hakkımızı verin diyeceğiz” diyen Doğan konuşmasını şu cümlelerle noktaladı:

“Biliyoruz ki, sağlık en temel haktır. Sağlık hizmetleri bir ekip işidir ve bir bütündür. Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz. Pandemide, depremlerde ve her türlü zorlu şartlarda halkımıza ve hastalarımıza verdiğimiz fedakârca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Bu sebeplerle hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal bir sağlık sistemi için, bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyor, iş bırakıyoruz.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor