Adana Maden Mühendisleri Odası bir önceki dönem Başkanı Mehmet Yılmaz, Akbelen Ormanlarının kesilmesiyle ilgili BÖLGE’ye önemli açıklamalarda bulundu. Mehmet Yılmaz, “Devlet izin vermediği sürece madenci ormana girip inceleme yapamaz. Madenci hiçbir zaman orman kesmez” dedi.
RÖPORTAJ: DENİZ CAN TECİRLİOĞLU
ŞÜKRAN RENÇBER
ADANA (BÖLGE)-Muğla’nın Milas ilçesinin sınırları içinde bulunan Akbelen Ormanı’nda maden için ağaç kesimleri başlamıştı. Ağaç kesimlerine ve doğanın talan edilmesine karşı çıkan köylülerden sonra olay büyümüştü. Her şeye rağmen maden için ağaç kesimine devam ediliyor. Konuyla ilgili Adana Maden Mühendisleri Odası bir önceki dönem Başkanı Mehmet Yılmaz’la röportaj gerçekleştirdik.
İnsanların yaşam kaynağı olan oksijeni üreten ve yenileyen ağaçlar mı daha önemli yoksa enerji mi?
Nefes almak da enerji de önemlidir. Maden çıkartılmak bir zorunluluktur. Tabi bunu doğayı talan etmeden yapmak gerekir. Şu an Akbelen’de yaşadığımız olay ve diğer madenlerde yer üstündeki çalışmalarda ormanın katliamı diye bir şey yok. İşin kuralı şu; madenci bir yerde çalışma yapacağı zaman, kanun yönetmeliğine uygun, Orman Genel Müdürlüğü’nden bir bölgede çalışma yapmak istediğini söyleyip izin alabilir. Burada madenciyi savunmuyorum. Madencilerin de yanlış yaptığı yerler muhakkak vardır. Kurallara uymayan madencilere ben de karşıyım.
Akbelen’de şu an yaşananlar için ne düşünüyorsunuz?
Akbelen’de dört yıl o termik santralin çalışabilmesi için son iki yıldır kömürü dışarıdan alıyorlar. Firma adı vermeden söylüyorum. Orman Genel Müdürlüğü firmaya ruhsat verilmiş ve bu ruhsat karşılığında da Orman Genel Müdürlüğü’ne ücret ödenmiş bu firma. Bir firma çıkar ve ‘Ben burada çalışma yapmak istiyorum’ der. Orman Genel Müdürlüğü’de orası için izinleri verir ve o alanı firma için hazırlar. Madenci hiçbir zaman orman kesmez. Ormanın Genel Müdürlüğü keser ve madenciye orayı hazırlar. Bizim burada bir itirazımız varsa Orman Genel Müdürlüğü ya da kamunun kurumlarına yapmamız gerekiyor o itirazı. Madenci yanlış yapmıştır, doğa katliamı yaptığı yerler vardır. Kurallara uymayan madenciye ben de karşıyım.
Ama tabii ki de maden alanını hazırlarken köylüyü mağdur edecek bir pozisyon içine girmemeleri gerekir. Girmişlerse de biz bu duruma karşıyız. Burada çalışan meslektaşlarımız var. İşin yürümesi gerekiyor. Maalesef madenleri çıkartmak için ormanları kesmek zorundayız.
Maden çıkarımı özelleştirilen yerlerde mi daha çok problem oluyor yoksa kamu kurumlarında mı?
Kamu kurumlarında bu sorun olmuyor. Özellerde bu durum daha çok problem olmaktadır. Bizim için Kaz Dağları ve Akbelen önemlidir. Ben Kaz Dağları için de Akbelen için de madencilikle ilgili kurallara ve nizamlara uyularak çıkartılması taraftarıyım. Çünkü oralar gerçekten kıymetli ama ormanlarımız da kıymetli. Orada kaç hektarlık kesildiği ve ne kadar zarar verildiği tartışılır. Firmaya karşı çıkarken, onlara izin verenlere de karşı çıkmalıyız. Hiçbir madenci izin almadan bir ağacı bile kesmeye cesaret edemez. Devlet izin vermediği sürece madenci oraya giremez.
Basında yer alan açıklamalarda halkı galeyana getirmemek için maden çıkarılması olumlu durummuş gibi lanse eden taraflar hakkında ne düşünüyorsunuz? Firma ve devlet tepkilerin önüne geçilmesi için nasıl bir yol izlemelidir?
İSG’de bazı kurallar var. Firma bu konuda biraz daha basına ya da yönetime biraz daha yumuşak davranabilirdi. Bilgilendirme yapabilir, insanları rahatlatabilir, şu an durabilir veya başka bir yöntem izleyebilir. Santrallerin çalışabilmesi için bu madenlerin çıkması lazım. Maden çıkmayınca dışarıdan alıyorlar. Bu durum sonucunda ne oluyor? Firma zarara uğruyor. Ben burada firmayı savunmuyorum. Türkiye’nin her bölgesinde yapılan maden işlerine karşı çıkmalıyız o zaman.
Aslında oradaki halk çıkarılan enerjiye değil doğanın katliamına karşılar. Bunu biliyoruz. Akbelen ve Kaz Dağları çok önemli yerler. Gerekirse buralarda çıkarılmaması ile ilgili firma ve devlet oturup anlaşması lazım buralar önemli yerler olduğundan.
Bu kadar karşı çıkmalara rağmen devam etmeleri şart mı?
Bunu bir örnekle açıklayayım. Şöyle; siz bir inşaat yapıyorsunuz. Ruhsatınız da var. Mahalleli gelip “Burada inşaat yapamazsınız” diyor. Ama sen tüm izinlerini aldın. Peki bu konuda ne yapacağız? Madenin çıkarılmasında ısrar etmiyorum. Ben burada çözümün devlet ve firmanın oturup konuşması ve anlaşması gerektiğini düşünüyorum.
