GARİPSEDİK; ONARIM DAHA KOLAYKEN BELEDİYE YIKTI!

Çok üzüldük… Atatürk Parkı’ndaki 75’inci Yıl Sanat Galerisi yerle bir edildi. Nedeni, depremle hasar görmüş olması. Bina, maalesef adına da uygun olarak 75’inci yaşında yıkıldı. Deprem denilen haşin doğa olayı binlerce binaya kıymışken, bizim yaşlı hizmetkârımızı da pas geçmedi; yapacağını yaptı.

CUMHURİYET’İN YAPITLARINDANDI

Aslında büyük bir otelin parçasıydı. Ünlü Jansen Plânında da yer vardı. 1950’lere girerken, Cumhuriyet Adanasına yeni  ve çağdaş eserler kazandırmak isteyen kent iradesi büyük ve çağdaş bir “Şehir Oteli” yaptırmayı uygun görmüştü. Zaman ve zemin pek de uygun değildi; İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği ağır ekonomik koşullar henüz etkisini yitirmemişti. Buna karşın, belediye, “Kırar-sarar-yaparız” diyerek harekete geçti. Koca bina tam da istedikleri gibi tamamlandı tamamlanmasına da, içini döşeyecek kudret kalmamış, para suyunu çekmişti.

Düşündüler, taşındılar… Çareyi şöyle buldular: NATO adına Amerikalılar İncirlik’te Hava Üssü kuracaktı. Tabii üs inşası ve yönetimi için Allah bilir yüzlerce yabancı gelecekti. Bunlara barınacak yer olabilirdi Şehir Oteli. İçini döşemeleri karşılığında buradan yararlanmaları önerildi. Nedendir bilinmez, bu öneri kabul görmedi.

NELER OLMADI Kİ…

Önceki gün yıkılan Cumhuriyet Mirası tarihi bina son yılların en gözde sanat ve etkinlik salonuydu. Her türlü sergi, konferans ve toplantılar için mükemmel mekândı. Yararlanmak isteyenlerin başvuruları Çukurova Üniversitesi ve Büyükşehir Belediye temsilcileri tarafından ortaklaşa değerlendiriliyordu. Programları, aylar önceden hazırlanabilmekteydi. Zamanın güçlü Belediye Başkanı Aytaç  Durak’ın kendi fotoğraf sergisi içi 2 günlük izin başvurusu bile reddedilmişti. Bina, otelin fuayesi ve toplantı salonu olarak hizmet verdikten sonra, yıllarca düğünleri kucaklamış, nikâh salonu olmuş, sonunda 75’inci yıl Sanat galerisi olarak hizmet vermeye başlamıştı. Yıkılan otel binası ise Çukurova Koleji ve sonrasında Akademi olarak kullanılmış, nihayet Belediye Dairelerine tahsis edilmişti.

ONARILAMAZ MIYDI?

Yıkılması, belki de onarımından çok daha zor ve kesinlikle çok daha masraflı oldu. Tanıdığımız Başkan Zeydan Karalar, kültür ve sanata karşı duyarlıdır ve yıkılan bina yerine aynı hizmetin alınabileceği yeni bina yapmayı göz ardı etmeyecektir. Alın size dünya kadar, hatta sadece dünya değil, dünya ve ay kadar masraf. Bir o kadar da zaman kaybı.

1998 depreminde Dünya Bankası Adana Raportörü olarak beni önerdiğinde, hem Başkan Sayın Aytaç Durak, hem de Vali Sayın Oğuz Kağan Köksal onay verdi. Süreci yakından ve özenle takip ettim. Kaldı ki, öncesinde de, Belçika’nın en büyük mühendislik-müşavirlik şirketinde tek Türk personel olduğum için inşaat alanında ayrıntılı gözlem şansım oldu.

Rahatlıkla iddia edebilirdim ki, “Buranın onarımı yıkılmasından daha kolay olur” diye. Etmedim… Güvendiğim deneyimli Mühendislerle görüştüm. Aynı düşünceyi paylaştılar. Ortalama deneyimi olan bir mühendisin tarihi binayı sapasağlam olacak biçimde kurtarabileceğini ifade ettiler. Her halde, “prestressed” yani ilkel gerilimli betonun ne olduğunu bilen mühendislerimiz mutlaka vardır ve bu teknoloji ile estetiğine en az halel getirerek bina kurtarılabilirdi. Olmadı, yıkıldı… Çok yazık oldu. Hem Cumhuriyet’in güzide miras nişanesinden olduk hem de kent bütçesine yük binmiş oldu.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor