BİR DOKUNDUK, BİN ‘AH!’ İŞİTTİK BAŞKAN ÇAY’DAN

Geçtiğimiz hafta iki kez köşemizde konu ettiği Akçatekir-Bürücek sorunları üzerine okurlarımızdan gelen şikâyet ve serzeniş yorumları yağmur gibi yağıyor. Ağırlıklı olarak son yıllarda mantar gibi çoğalan apartmanların yayla kavramıyla asla örtüşmediğini dile getiren okurlar, kronikleşen ve sağlığı tehdit eden kanalizasyon sorununa da dikkat çekiyor.

BİR DOKUNDUK BİN “AH!” İŞİTTİK

Önceki ve sonraki yazı ile bağlı yorumlar üzerine Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay yaptığı açıklamayla gösterdi ki içi dopdolu. Söylediklerine bakıldığında, elbette Sayın Çay’ı sorumlu tutmak insafsızlık ötesi olur olmaya da, ne yaparsınız, özellikle Akçatekir’den gelen şikâyetleri yerinde de görünce gündeme taşımak kaçınılmaz görev oldu. Bu suretle, Sayın Başkan’a da dar veya geniş çözük yolu açılmış olacak.

Çay, çok katlı binalarla ilgili olarak 2014’e kadar özerk belediyesi olan beldenin Pozantı’ya bağlanmasından önceki uygulamaları ve aldığı kararları anımsatarak, “O dönemden kalan ve içinden çıkılmaz hale gelen sorunlarla ilgili şikâyetlere hak veriyorum ve ben de çok üzülüyorum.” dedi ve şöyle devam etti. “Akçatekir Belediyesi tarafından ana yol üstünde 4 katlı bina uygulamasında artış olmaması için Büyükşehir Meclisinde büyük mücadele verip sonuç almasaydım bugün çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacaktı.”

Yani, diyor ki Başkan, “Ya ben müdahale etmeseydim, o zaman görürdünüz apartman nasıl yükselirmiş…” Kabul ettik…  Haklıdır. Fakat biz yine de 6 katlı ve asansörlü apartmanları da görünce, en az Başkan kadar üzüldük.

KATI VE SIVI ATIK SORUNLARI VAR!

Bazı okurlarımızın son yıllarda yapılan binaların evsel sıvı atıklarını sokak ve caddeye rastgele bıraktığı şeklindeki ifadelerini haklı görüp  ciddi sağlık sorunu olarak niteleyen Pozantı Belediye Başkanı “Bu sorun ASKİ’yi ilgilendirmektedir. Konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar’la defalarca konuştum ve sözler aldım. Fakat henüz hiçbir şey yapılmış değil. Vatandaş ise, tüm sorumluluğu belediyemize yüklüyor.”  şeklinde açıklamada bulundu. Çay, Katı atıklara da değindi. Söz verilen Çöp Aracının da henüz tahsis edilmediğine değinerek “Bunun yanı sıra, haftasonu ve diğer tatillerde olağanüstü artış gösteren özel araçlar geçişi engellediği için mevcut araçlarımız da geçiş yapamadığı için çöp toplama işi maalesef sağlıksız yürümektedir” dedi. Elhak!.. Hafta sonları Tekir ana caddesinden geçmek deveye duble hendek atlatmaktan zor. Ara sokaklar zaten tampon-tampona rastgele durabilmiş araçlar yüzünden geçilmez durumda. Ne yapsın Başkan Çay? İki başa zabıta koyup geçişi engelleyemez ya!..

800 KİŞİ İKAMETLİ  YAZIN 100 BİN’LİK

Çay’dan öğrendik. Akçatekir ikametlilerin sayısı 800 kadar. Ancak yaz nüfusu 100 bin dolaylarına erişmekte. Başkan Çay, bu 100 bin nüfusa isabet eden İller Bankası ödeneklerinden merkez belediyelerin yararlandığını ve Pozantı’ya pay verilmediğini “Göz göre göre haksızlık” olarak niteliyor. Bu bapta hak arama mücadelesi verip  vermediğini  soramadık. Adam açılmış bir kere, dert üstüne dert sayarken sözünü kesemedik.

Öte yandan Pozantı Belediyesi Akçatekir yanı sıra başta Bürücek olmak üzere yine yaz nüfusu patlayan pek çok yaylalık bölgelerden de sorumlu. Başkan Çay, bu ağır yük altında neler yapıldığı sorusunu şöyle yanıtladı. “Akçatekir Pozantı Belediyesinin üzerine yapışmış bir sorun yumağıdır. Elimizdeki imkân ve işgücünü fedakârca ve akıllıca kullanarak çözüm üretmeye çalışmamıza karşın (Vur Abalıya) zavallılığını yaşıyoruz.”

GELİN DE ŞAİR ALİ’Yİ RAHMETLE ANMAYIN

Biri “Divan”, diğeri “Derd-name” isimli iki büyük eseri olan Şair Ali 15’inci Yüzyıl’ın büyük şairlerindendir. “Şu’ara-ı mütekaddimin” yani değerli eski şairler arasında sayılır. İşte o merhum şöyle demiş.

“Neşve tahsil etdiğin sâgâr senden gamlıdır

Bir dokun, bin ah’ı işit kâse-i fağfurdan…”

Malûm, edebiyatta sâgâr, yani bardak, derdalan şarap anlamı taşır. Şaire göre, o bardak onun bunun derdini dinleye dinleye dolmuştur ve dile geldiği  takdirde kim bilir neler anlatacaktır. Ali, bardağı onu verircesine bir de fağfur sıfatını vermiş. “Kâse-i fağfur”, Çin işi, incecik porselenden yapılmış süslü ve çok zarif bardak demek. Çabuk kırılabilir. Bizim Tekir ve Bürücek tıpkı o kâse-i fağfur gibi değil mi?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor