RÖPORTAJ: DENİZ CAN TECİRLİOĞLU
Türkiye’de son günlerde yaşanan döviz kurundaki dalgalanmalar, artan enflasyon vatandaşları olduğu kadar kuyumcuları da etkiledi. Hergün yükselen altın fiyatları da vatandaşı daha da zor durumda bırakıyor. Fakat buna rağmen altın fiyatlarının yükseldiğini gören vatandaş, bir sonraki gün daha da pahalıdan almamak için almaya çalışıyor. Bu durum vatandaşları olduğu kadar kuyumcuları da zor duruma sokuyor. İnsanların işlenmiş ürün almak yerine yatırımlık olarak ürün alması kuyumculara pek bir şey kazandırmıyor. Adana’da 1983 yılından beri kuyumculuk yapan Tamer Değirmencioğlu, konu hakkında Bölge Gazetesi Muhabiri Deniz Can Tecirlioğlu’na önemli bilgiler verdi. Değirmencioğlu, “Altını istediğiniz kadar yükseltin. Hiç soru değil. Benim burada işlenmiş mal satmam lazım. İnsanlar işlenmiş mal almıyor, yatırımlık alıyor. Yatırımlık maldan da biz para kazanmıyoruz zaten. Ben eskiden senede iki üç sefer tatile giderdim. Daha bu sene bir kere tatile gittim. Artık bir şey alırken ya da yaparken birkaç kere düşünmek zorundasın. Her şeyin fiyatı çok fazla ve kurtarmıyor” dedi.
Özellikle son dönemlerde altın ve döviz kurunda ciddi artışlar var. İnsanlar bu ekonomik koşullar karşısında size altın almak için mi yoksa daha çok satmak için mi geliyor?
Bizden alım daha fazla. Alım yapanlar ise maddi durumu kötü olan insanlar. Çünkü altına her geçen gün zam geliyor; hiç düşmüyor. Bundan dolayı da insanlar hükümete güvenmeyip altına yönelmekte. Yani fakir ve orta halli vatandaşlar altın alır. Zengin vatandaş altın almaz. Zenginin almasına gerek yok zaten çok zengin. Parasını başka şeylere yatırır. Özetle genel olarak ekonomik koşullar karşısında bir şekilde ayakta durmaya çalışıyoruz, çok fazla kazanamıyoruz. Aşırı işçilikli mal satmamız lazım ki bizim açığımız kapansın. İşçilikli mal maalesef alan yok. Ne alan var? Yatırımlık alan var. Yatırımlık aldığı için de bize tabii çok ikamet ediyoruz. Altının yükselmesi bizi etkiledi. Ama altının da yükselmeme ihtimali şu anki şartlar altında maalesef yok. Yani bir domatesi 20 TL’ye yiyorsun. Her şeyin yükseldiği şu zamanda altın da yükseliyor. Altının gramı üç milyon lira olması lazım. Bizim yönümüzden beklenti bu. Gümüşten de çok beklentim var benim. Bir müşteri geliyor ‘gümüş, altın alayım’ diyor. Ama çoğunlukla bakıp geri gidiyor. Yine de buna rağmen alımdan çok satım yapıyoruz. Çünkü dediğim gibi altın her geçen gün yükseliyor ve uzun bir süre de düşüşe geçecek gibi durmuyor. İnsanlar daha da zamlanmadan alalım diyorlar. Paranın değeri düşüyor, hükümete güvenmiyor ve burayı güvenli liman olarak görüyor.
Peki, bu ekonomik zorluklarla başa çıkabilmek için işletme stratejinizi nasıl ayarlıyorsunuz?
Ben sadece altın alıyorum. Bizim reklam, indirim, kampanya gibi bir şeyimiz de olmuyor. Altından başka bir şey bilmem ben.
Genel olarak belirli malzemeler üzerinden bir fiyat karşılaştırması yapabilir miyiz, birkaç örnek verebilir misiniz?
Bir ay önce atıyorum 5 gram kadar olan altın bir bileklik bin TL’ydi. Şu anda bin beş yüz lira. Şu an bunun on gramı ne yapar? Bin yedi yüz on yedi bin beş yüz lira. Bunlar işlenmiş olanları. İşlenmemişleri satmıyoruz artık. Çünkü yasak geldi. Yani devletin, hükümetin verdiği yasağa uyuyoruz. Şimdi sen bana sorsan ve ben atıyorum kuyumcu olmasam. Sen bana diyeceksin ki ‘Abi geçen ay yatırımı neye yaptın neye yatırım yapılır?’ diye. Ben çeyrek alıyorum bilmem ne diyebilirim. Paran varsa tabii. Parası yoksa da insanlar artık buluyor sağdan soldan. Çeyrek bir ayda ekonomiyi öyle bir değişiyor ki… Türkiye’deki ekonomik olay çok farklı. Önce bin beş yüz liraya alıyor. Bir ay sonra satıyor. Bin sekiz yüz lira ediyor şimdi her şeyde böyle düşün.
Geçinme durumunuz nasıl? Bu fiyatlarla ve alış-satışla geçinebiliyor musunuz?
Şu anda Türkiye’de herkesin geçim sıkıntısı büyük. Benim hayat standardım zaten yüksektir. Ama o yüksekliğin artık pek bir anlamı da kalmıyor. Mesela bir yemeğe gidiyorsun, bin lira yemek parası ödüyorsun. Artık öyle bir lüks yaşantımız yok. Altın ne kadar yükselirse yükselsin bizim için hiçbir şeyi değiştirmiyor. Çünkü niye? Gidemiyorum. Altını istediğiniz kadar yükseltin. Hiç soru değil. Benim burada satış yapıp işlenmiş mal satmam lazım. İnsanlar işlenmiş mal almıyor yatırımlık alıyor. Yatırımlık maldan biz para kazanmıyoruz zaten. Ben eskiden senede iki üç sefer tatile giderdim. Daha bu sene ben mesela bir kere tatile gittim. Artık bir şey alırken birkaç kere düşünmek zorundasın yani Hayat çok tuhaf. Altının yükseldi ama durumlarımız böyle oldu. Yok öyle altın yükselince kuyumcular daha çok kazanıyor diye bir şey yani. Ya yani bekledikleri fiyattan daha aşağıda ismi şöyle bir tabii çok büyük. Altın çok düşük. Şu anda bizi kurtarmıyor altının bu düşük kalması. Dövizin yükseldiği de yok yani. Her şeyin fiyatı ne kadar artarsa artsın hayat standardı kötü. Düzelir mi? inşallah düzelir. Ama altın yükselmeye devam edecek. Altın hep çıktı ve çıkacak da.
-Çeyreklerin, yarımların, tamların geçen sene fiyatı ne kadardı, şimdi fiyatı ne kadar?
Şimdi iki bin sekiz yüz liraysa geçen sene bin dört yüz liraydı. Çünkü neredeyse hepsi iki katı zamlandı ve fiyatı arttı.
