DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Balcalı Hastanesi’nde işçi ve sağlık emekçileriyle buluştu, açıklama yaptı. Başkan Çerkezoğlu, “Artık Balcalı Hastanesi’nde yeniden DİSK var. Herkes bunu böyle bilecek. Promosyon konusundan hemşire arkadaşlarımızın sorununa, merkezi bütçeden fazla mesai ücretlerine kadar bu hastanede bir arkadaşımızın yaşayacağı tek soruna bile çözüm bulacağız. Hepsine dün olduğu gibi bugün de daha güçlü bir biçimde DİSK müdahale edecek. Bu süreçte DİSK olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bunu herkesin böyle bilmesini istiyoruz” dedi.
HABER: CANSU ERSOY
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Balcalı Hastanesi’nde işçi ve sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi. Deprem, Balcalı Hastanesi’nin durumu ve emekçilerin sorunlarıyla ilgili açıklama yapan Çerkezoğlu, “Öncelikle hepinizi hem konfederasyonumuz DİSK adına, hem de sendikamız devrimci Sağlık-İş adına sevgiyle, saygıyla, umutla selamlıyorum. Geleceğe dair mücadelemizin bütün coşkusuyla selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Balcalı’yla ilgili söylenecek çok şeyin olduğunu belirten Çerkezoğlu, “Burada çok önemli bir mücadele sürecinden geliyoruz hep beraber. Binlerce sağlık işçisi, taşeron zulmü altında çalışırken bizler ‘insan ihaleyle çalıştırılmaz, sağlıkta taşeron olmaz’ diyerek iç mücadele bayrağını Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde açtık. O günden bugüne birçok arkadaşımızın çok önemli bir emeği var. Bu yolculukta, bu mücadelede kaybettiğimiz arkadaşlarımız oldu. Biraz önce temsilcilik odasına girdiğimde fotoğraflarını görünce bir kez daha ben de hatırladım. Hepsini saygıyla anıyoruz. Bu mücadele tabii aynı zamanda bugünümüzün mücadelesi ama aynı zamanda geleceğimizin mücadelesi. Bu mücadele çocuklarımızın geleceğinin mücadelesi. Bu ülkede, bu topraklarda taşeron zulmünü ortadan kaldırdık. Şimdi de insanca yaşayacağımız ve insan gibi çalışacağımız bir çalışma hayatını kurmak için hep birlikte mücadele veriyoruz. Ve tüm iş kollarında, sağlık iş kolu başta olmak üzere tüm iş yerlerinde; belediyelerde, hastanelerde, fabrikalarda, atölyelerde, inşaatlarda Türkiye’nin dört bir yanında çalışan, bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçi sınıfı olarak emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için yan yana omuz omuza bu mücadeleyi büyütüyoruz. Arkadaşlarımın elinde ‘insanca ücret vergide Adalet’ diyerek özellikle gelirli adalet diyerek yürüttüğümüz mücadelenin bayrakları var” diye aktardı.
“DÜZENİN BÜTÜN ÇARKLARI YOKSULDAN ALIP ZENGİNE VEREN, YOKSULU DAHA YOKSUL ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPAN BİR BİÇİMDE İŞLİYOR”
“Değerli arkadaşlar, nasıl bir ortamda yaşadığımızı uzun uzun birbirimizi anlatmaya gerek yok. Hepimiz yaşayarak görüyoruz ve biliyoruz. Hocalarımızın Türkiye tarihinin en büyük dönüşüm krizi dediği bir süreci yaşıyoruz. Yani hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz. Ve bizlerin alın teriyle, bizlerin ürettiği değerlerle büyüyor Türkiye. Ürettiğimiz toplam değere de Milli Gelir diyoruz. Ama bu milli gelirin paylaşımında olağanüstü bir adaletsizlik yaşıyoruz. Ürettiğimiz değerden payımızı alamıyoruz” diyen Çerkezoğlu, “İşçilerin, emekçilerin milli gelirden aldığı pay Cumhuriyet tarihinin kötü durumunda. Yani aslında bütün politikalar sistemi öyle bir kuruldu ki; düzenin bütün çarkları yoksuldan alıp zengine veren, yoksulu daha yoksul zengini daha zengin yapan bir biçimde işliyor. Bunun bir yönü ücret politikası, yani hepimizin gelirinin azaldığı, hepimizin yoksullaştığı bir süreç. Diğer taraftan da adaletsiz vergi sistemiyle kaşıkla verilenin artık kepçeyle değil kazanla geri alındığı bir dönemi yaşıyoruz. O nedenle DİSK olarak gelirde adalet, vergide adalet diyerek bir mücadele sürecini; iş yerlerinden, alanlardan, meydanlardan başlattık. Ekimde biliyorsunuz meclis açılacak. Meclis açıldığında ilk günden bütçe ve bu vergi konusu. Dolayısıyla o nedenle de hem iktidarı hem muhalefeti bütün siyasi partilerle, vergide adalet taleplerimizi paylaşmak üzere de görüşmeleri devam ettiriyoruz. Ve ekimin ilk haftası itibariyle adaletli bir vergi sistemi için yani az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan, adil bir vergi sistemi için yeni bir mücadeleyi hep birlikte başlatıyoruz. Şimdiden hepinizin bilgisi olsun” diye ekledi.
“DEMOKRASİ İŞÇİNİN EKMEĞİDİR DİYORUZ”
Çerkezoğlu, ekimin ilk haftasında önce iş yerlerinden sonra da tüm illerde vergi daireleri önünde kitlesel eylemlerle basın açıklamasıyla bu adaletsiz vergi sisteminin değiştirilmesi için bir mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizdi ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ve değerli arkadaşlar hep birlikte emeğimizi, ekmeğimize sahip çıkacağız. DİSK olarak hep söylüyoruz. Demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz. Emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Ve biz işçiler için işçi sınıfı açısından demokrasi dört yılda bir gidip sandıkta oy vermek beklemek değil sadece. Bizim açımızdan demokrasi kendi hayatımız hakkında, emeğiniz, ekmeğimiz hakkında, ücretlerimiz, sosyal haklarımız hakkında söz ve karar sahibi olabilmemiz demek. Bunun da bir tane yolu var bütün dünyada. O da işçi sınıfının örgütlü, sendikalı olması. O nedenle temel hedefimiz sendikalaşmanın ve sendikal hakların grev ve toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere önündeki bütün engellerin kaldırılması. İşte böyle çıkış süreçte taşeron çalıştırma bizim sendikalaşmamız, toplum sözleşme hakkımızın önündeki büyük bir bizim bu engeldi. Ve biz bu engeli yıllarca verdiğimiz mücadeleyle ortadan kaldırmayı büyük ölçüde başardık. Ama bugün taşerona rahmet okutacak bir çalışma düzeniyle karşı karşıyayız. Sendika var, toplu sözleşme var. Ama taşerondaki haklarımızın bile çok daha gerisindeyiz. Örneğin bu hastanede birçok arkadaşımız taşeron zamanında asgari ücretin 70-80’ine kadar daha fazla ücretlerle çalışırken, şimdi herkes neredeyse toplu sözleşme olmasına rağmen asgari ücretli durumda. Yani mesele toplu sözleşme hakkının sadece kağıt üzerinde olması ya da kağıt üzerinde bir toplu sözleşmenin imzalanması değil, bu hastanede bu üniversitede çalışan bin sekiz yüz işçi arkadaşımın gerçek anlamda söz ve karar sahibi olduğu iş sözleşmesi taslaklarını hep birlikte madde madde hep beraber yazıldı. Bu hastanenin içerisinde her bir bölümde güvenlik arkadaşından, yoğun bakıma, ameliyathaneden, acile, veri girişten hemşire arkadaşıma kadar herkesin ayrı ayrı sorununun, sıkıntısının, talebinin yansıdığı bir toplu iş sözleşmesinin yapılmasıdır bugün temel meselemiz. Ve bunun yolu da işçilerin söz ve karar sahibi olduğu bir sendikanın başta Balcalı Hastanesi’nde ve bütün sağlık iş kolunda kurulabilmesi, büyütülebilmesi ve bu sürecin örgütlenmesidir. Ben Balcalı Hastanesi’nde attığınız adımdan dolayı sizleri yeniden DİSK ailesinde toplayan gösterdiğiniz bu iradeden dolayı tekrar hepinizi kutluyorum”
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA 7 EYLÜL’DE DEPREMİN YEDİNCİ YILDÖNÜMÜNDE DİSK BAŞKANLAR KURULU HATAY’DA TOPLANACAK”
“Ben inanıyorum ki Balcalı Hastanesi’nde eskiden olduğu gibi yeniden birlikte çalıştığımız, hizmet ürettiğimiz diğer sağlık sendikalarımızla beraber ortak bir örgütlenme mantığıyla yeniden sendikamız Balcalı Hastanesi’nde çoğunluk sendika olacak. Ve yeni bir toplu iş sözleşmesini hepimizin iradesinin yansıdığı bir toplu iş sözleşmesini bu hastanede de hep birlikte imzalayacağız. Hep birlikte bu süreci örgütleyeceğiz. Güncel konulardan da bahsetmek istiyorum. Birincisi arkadaşlar büyük bir deprem yaşadık. Burası deprem bölgesi. Hatay’dan geliyoruz. Genel-İş Sendikamızın Hatay Şube Başkanı yöneticileriyle beraber geldik. Önümüzdeki hafta 7 Eylül’de depremin yedinci yıldönümünde DİSK Başkanlar Kurulu Hatay’da toplanacak. Ve yaşadığımız bu büyük enkazı hep birlikte sosyal devlet, sosyal politika anlayışıyla nasıl kaldıracağımızı, bu süreci nasıl büyüteceğimizi konuşacağız. Depremde 11 il doğrudan etkilendi. Tabii Türkiye’nin seksen beş milyonunu sarsan bir süreçti. Ama Adana dahil olmak üzere on bir kent doğrudan etkilendi. On iki milyon yurttaşımız bu süreçten doğrudan etkilendi. Kayıplarımız var. Yaralarımız çok derin. Tabii ki bu yaralar asla kapanmayacak, kayıplarımızı depremde kaybettiklerimizi asla unutmayacağız. Ama bu süreçte bu büyük depremden etkilenen 12 milyon insanımızın yeniden hayatta kalması ve hayatını devam ettirebilmesi için gerekli politikaları hayata geçirebildiğimiz ölçüde yaralarımız bir nebze olsun dinecek” diyen Çerkezoğlu, bu nedenle haftaya Hatay’da DİSK Başkanlar Kurulu’nun toplanacağını ve deprem bölgesindeki sürece dair de çalışmalarını, politikalarını hep birlikte konuşacaklarını söyledi.
“ARTIK BALCALI HASTANESİ’NDE YENİDEN DİSK VAR”
Adana’da özellikle depremden etkilenen bu bölgede bütün kamu çalışanlarına verilen deprem ödeneğinin belli ilçeler dışarıda bırakıldığı için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle ve bu ilçelerden bir tanesi de Sarıçam olduğu için sizler böylesi bir ödemeden yararlanamadınız. Oysa Adana’da en büyük zararı gören hastane Balcalı Hastanesi. İki büyük binamız tamamen kapatılmış durumda. Diğer binalarda acilde ve Onkolojide hizmet veriliyor. Dolayısıyla bu kadar büyük bir hasar görmüş olan hastanede çalışan sizlerin bu deprem ödeneği kapsamının dışında bırakılması gerçekten kabul edilebilir bir durum değil” diye bildiren Çerkezoğlu, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Biz sabahleyin Adana merkezde bir basın toplantısı yaptık. Orada da basınla paylaştık bu süreci. Saat birde Rektör Hocamızla, saat ikide de Başhekim hocamızla görüşeceğiz. Bu konu başta olmak üzere Balcalı Hastanesi çalışanlarının sorunlarını çözmek için hep beraber bir yol haritası belirlemeye çalışacağız. Ama özellikle Sarıçam ilçesinin bu kapsamın dışında bırakılmasından kaynaklı bu ödemeden sizlerin yararlanamaması konusunu Ankara’ya kadar taşıyacağız. Ve bunun çözümü noktasında elimizden gelen her türlü mücadeleyi vereceğiz. Öncelikle bunu bilmenizi isterim. Onun dışında tabii hastanede çalışan tüm işçi arkadaşlarımızın yaşadığı hak kayıplarının giderilmesi, imzalanan tüm toplu iş sözleşme diyelim, o toplu sözleşmenin bu süreçlerin sizde yarattığı bütün mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir süreci de hep beraber önümüze koyacağız.
Artık Balcalı Hastanesi’nde yeniden DİSK var. Herkes bunu böyle bilecek. Promosyon konusundan hemşire arkadaşlarımızın sorununa, merkezi bütçeden çalıştırılan arkadaşlarımızın fazla mesai ücretlerinden bu hastanede yaşanan en küçük soruna kadar tek bir arkadaşımızın yaşayacağı bir soruna kadar hepsine artık dün olduğu gibi bugün de daha güçlü bir biçimde DİSK müdahale edecek. Bu süreçte DİSK olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bunu herkesin böyle bilmesini istiyoruz. Ve değerli arkadaşlar son söz olarak da şunu söyleyeyim. Evet, bizler tekrar tekrar altını kalınca çizelim ki hep söyledik; bizler yan yana gelip örgütte olmadıkça, birlikte çalıştığımız, kader birliği yaptığımız arkadaşlarımız da, sınıf kardeşlerimiz de gerçek bir sendikanın çatısı altında yan yana gelip mücadele etmedikçe kimse bize haklarımızı gümüş bir tepsi içinde vermedi. Bundan sonra da vermeyecek. O nedenle ben tekrar tüm arkadaşlarımı kutluyorum. Balcalı Hastanesi’nde Devrimci Sağlık-iş sendikamızın önümüzdeki dönemde bu mücadeleyi hep birlikte büyüteceğimize olan inancımla yeniden hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Adana’da olmak güzel, taşeron mücadelesinin ilk başladığı, ilk alev aldığı yerde olmak daha da güzel.”
Arzu Çerkezoğlu, açıklamasının ardından sağlık emekçilerinin sorularını yanıtladı.
