“HUKUK DEVLETİNDE SONA GELDİK”

2023-2024 Adli Yıl Açılışı Adana Barosu Avukatlar Salonu’nda yapıldı. Açılış konuşmalarını Adana Baro Başkanı Av. Semih Gökayaz ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erdinç Sağkan yaptı.  Av.Sağkan yaptığı konuşmada, “Hukuk devleti olmaktan çok uzaklaştığımız bir süreci yaşamaktayız. Çok ağır meslek sorunlarımız var ve hukuk devletinde sona geldik” dedi. Konuşmaların ardından meslekte 40-50-60. Yılını tamamlayanlara plaket takdimi yapıldı.

 

HABER VE FOTOĞRAFLAR: CANSU ERSOY

2023-2024 Adli Yıl Açılışı Adana Barosu Avukatlar Salonu’nda TTB Başkanı Av. Erdinç Sağkan’ın da katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmalarını TTB Başkanı Av. Erdinç Sağkan ve Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz yaptı.

Adli yıl açılışına Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Gaziantep Barosu Başkanı Av. İskender Kahraman, Basın açıklamasına Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, TMMOB İKK Sekreteri Ahmet Uncu, Adana Barosu yönetim kurulu üyeleri, TÜRAVAK Denetleme Kurulu Üyesi Av. Sabahattin Gümüş, önceki dönem baro başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık ve avukatlar katıldı.

İlk olarak açılış konuşmasını yapan Adana Baro Başkanı Av. Semih Gökayaz, “Geçtiğimiz Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinde hayatını kaybeden on binlerce yurttaşımız ve 122 meslektaşımızın acısı, yüreklerimizi yakmaya devam ediyor” dedi.

Av. Gökayaz, deprem felaketinde yitirilen baro üyesi avukatları olan; Av. Uğur Uçurum’u, Av. Zeliha Esin Atmaca’yı, Av. Tarık Burak Taştekin’i, Av. Yusuf Başlar’ı, Stajyer Av. Ömre Öz’ü ve yitirilen tüm avukatları saygıyla andı. Ayrıca Gökayaz, “Yakın zamanda yitirdiğimiz aziz meslektaşlarımız Av. Aytül Ünal’ı ve Av. Sönmez Arıoğlu’nu, rahmetle anıyoruz” dedi.

“Yıllardan bu yana adli yıl açılışlarının ana konusu Yargı Bağımsızlığı olmuştur. Bu kapsamda ana eleştiri konusu; Adalet Bakanı’nın Hakimler Savcılar Kurulu’nun başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın da kurulun tabi üyesi olmasıdır. Herkesin üzerinde ittifak ettiği konu; yürütmenin HSK’ya başkanlık ettiği bir anayasal düzende,  yargının bağımsız olduğundan söz edilemeyeceğidir. Yargının bağımsız olmadığı bir sistemde, adaletten bahsetmeye olanak bulunmamaktadır. 2017 Anayasa değişikliği ile tek adam rejimini getiren yeni Anayasal Sistem değişmedikçe, yargının bağımsızlığı sağlanmadıkça, bu ülkede adaletten bahsetmeye olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle Hukuk Devleti ilkesi, gerilemeye devam etmektedir” diyen Av. Gökayaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi nedeniyle ülkemiz çok büyük bir badire atlatmıştır. Bütün kamu kurumları yara aldığı gibi en büyük yarayı yargı almıştır. Yaşanan bu darbe teşebbüsünden ders çıkarıp objektif kriterlere göre,  denetlenebilir bir sınav sistemi ile liyakat sahibi hukukçularla yargı teşkilatını donatmak yerine eski alışkanlıklara devam edilmiş ve kadrolaşma mantığı ile hareket edilmiştir. Son yedi yılda 19.000 den fazla hakim ve savcı ataması yapılmıştır. Deneyimin, mesleki birikimin ve içtihat bilgisinin önemli olduğu hakimlik ve savcılık mesleğinde, meslek mensuplarının yaklaşık % 75’inin son yedi yılda atanmış olması, adalet sisteminin hazmetme kapasitesi bakımından düşündürücüdür. Bu tablo elbette ki bazı handikaplar içermektedir. Ancak meslek içi eğitimler, mesleğe intibak sağlanması konusunda yaşanan sorunların giderilmesi ve şikayet üzerine yapılacak soruşturmaların etkin, hızlı ve adil olması karşısında mahkemelerin işleyişi konusunda yaşanan birçok sorunun ortadan kalkacağını değerlendirmekteyiz.”

“AVUKATLIK MESLEĞİ BOĞDURULMAKTADIR”

Av. Gökayaz, avukatlık mesleğindeki en büyük sorunun bir türlü önüne geçilemeyen hukuk fakültesi ve hukuk mezunu sayısındaki ölçüsüz, hesapsız artış olduğunun altını çizdi ve “Hukuk Fakültesi sayısı, yıllarca hukuk alanında yapılan her önemli toplantının konusu olmuş, konunun tüm tarafları yeni fakülte açılmaması konusunda ittifak etmiş olmalarına rağmen bu konuda da akıl tutulması yaşanmıştır. İş artık içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bugün 92 hukuk fakültesinden her sene yaklaşık 20 bin öğrenci mezun olmaktadır. Eğitimde kalitenin düştüğü, akademik kadronun birçok okulda yetersiz olduğu ve mezun sayısının ihtiyacın çok ötesinde olduğu gerçeği kaskatı önümüzde durmaktadır. Bağımsız savunmayı temsil eden, ülkedeki hukuksuzluklara karşı sesini yükselten Avukatlık mesleği, sistematik olarak sorunların içine itilerek bile isteye boğdurulmuştur. Şu aşamada 2024 yılından itibaren uygulanacak Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın tek başına yeterli olmayacağı açıktır. Bu nedenle Hukuk Fakültelerine akreditasyon şartı getirilmesi, akademik açıdan yetersiz hukuk fakültelerinin iyi düzeydeki okullarla birleştirilmesi ve başarı diliminin yükseltilmesi acil ve hayati öneme sahiptir” diye belirtti.

“Hak aramanın teminatı olan Avukatlara yönelen şiddet, çok ağır bir hal almıştır. Haciz mahallinde, büroda, adliyede, keşifte… Ne yazık ki avukatlar, her çalışma alanında saldırıya uğramaktadır. Meslektaşlarımıza yönelen tehdit ve saldırıların son bulması için devlet, tüm olanaklarıyla seferber olmalıdır” diyen Av. Gökayaz, hiçbir tehdit veya gücün avukatları mesleğini yapmaktan alıkoyamayacağını aktardı.

“UYGULANAN YANLIŞ POLİTİKALAR NEDENİYLE ÜLKEDE ADALET, ETKİSİNİ VE KUVVETİNİ KAYBETMİŞTİR”

Türkiye’de uygulanan yanlış politikalardan da söz eden Av. Gökayaz, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle ülkede adaletin, etkisiz ve güçsüz kaldığına Cezasızlık politikası nedeniyle suç işleyen, adil ve vicdani karşılığını bulmamaktadır. Yasal faiz oranının ekonomik hayatın gerçeklerinden çok uzak olması nedeniyle borcu olan, borç ödemeye imkanı olsa bile borcunu ödememektedir. Bu faiz oranını kötüye kullanan sigorta şirketleri, geçmiş yıllarda hak sahiplerinin peşinde koşarken şimdilerde yargı yolunu sonuna kadar tüketme yoluna gitmektedir. Bu yasal faiz oranlarıyla İş Mahkemeleri’ndeki işçilik alacakları, 3-5 yılı bulan istinaf sürecini de eklerseniz pul olmaktadır.  Yine ekonomik gerçeklerden uzak, kira parasında % 25 yasal sınırlamaya dair düzenleme nedeniyle yargıya intikal eden işlerde duruşmalar aylar mevsimler sonrasına verilmekte ve yargı kötü niyetli kişilerin oyuncağı haline dönüştürülmektedir. Evet; yargının çözülmesi gereken birçok sorunu var ama uygulanan yanlış politikalarla yargıyı güçsüz, aciz ve etkisiz kılmaya kimsenin hakkı yoktur.”

 

HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ’NE DARBE VURULDU

Av. Gökayaz, bugün ekonomik düzendeki bozukluğun adalete etkisine değinmek zorunluluğu doğurduğunu bildirdi ve “Yılın ortasında, 07 Temmuz 2023 tarihinde Harçlar Kanunu’na bağlı tarifelerde yer alan maktu yargı harçlarında yüzde 50 oranında artış yapılmıştır. Harçların arttırılması özellikle yoksul yurttaşların adalete erişimini neredeyse imkansız kılmaktadır. Anayasa’nın 36. Maddesiyle teminat altına alınmış olan hak arama hürriyeti, dolaylı olarak bir kısım yurttaşlar için kullanılmaz hale getirilmiştir. Yargı harçları, hazinenin açığını kapatacak bir gelir değil ancak yargı mercilerine keyfi başvuruları önleyecek dengeleme aracıdır. Fahiş düzeyde arttırılmış olan yargı harçları ile tarafı olduğumuz AİHS’nin 6 ve 13. Maddeleri ile düzenlemiş olan adalete erişim hakkı ve etkili hukuki koruma ilkesinin ihlal edildiği açıktır” dedi.

TBB BAŞKANI VE YÖNETİMİNE AYRICA TEŞEKKÜR EDİLDİ

Başkan Gökayaz, TTB Başkanı ve yönetimine de şu cümlelerle ayrıca teşekkür etti:

“Birazdan TBB Başkanımız, yapacağı konuşmasında avukatların ödedikleri vergi oranlarının düşürülmesi, mesleki faaliyet alanının genişletilmesi, CMK, Adli Yardım ve AAÜT konusunda Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu ile yapılan görüşmeler hakkında sizlere bilgi verecek. Birlikte yol yürümekten onur duyduğum, hukukçuya yakışır ağırbaşlılığa uygun, gösterişten uzak, meslek sorunlarının çözümü konusunda ısrarcı, samimi ve katılımcı şekilde çaba gösteren TBB Başkanımız Sayın Erinç Sağkan’a çok teşekkür ediyorum. Özellikle yaşadığımız deprem felaketi sırasında gösterdiği dayanışma, TBB’nin tüm kaynaklarını deprem mağduru avukatlara hasreden anlayışı nedeniyle iyi ki Türkiye Barolar Birliği var, iyi ki barolar var… Ayrıca bu süreçte Adana Barosu Tesisleri’nin hizmete açıldığından bu yana ilk defa kapsamlı şekilde yenilenmesine verdikleri destek nedeniyle TBB Başkanımıza, nezdinde tüm Yönetim Kurulu üyelerine çok teşekkür ediyorum.”

MESLEKTE 40-50-60 YILI TAMAMLAYAN MESLEKTAŞLARA TEŞEKKÜR

“Bugün bu salonda bulunan meslektaşlarım çok büyük bir bilgi birikiminin, bir hukuk kültürünün, bir mücadelenin mirasçılarıdır. Baromuzun 100 yıllık tarihinde; ilk başkanı Ziya Bey’i, Av. İbrahim Günay’ı, Av. Kamil Tekerek’i, Av. Turan Arun’u, Av. Necmettin Üstünalp’i, Av. Mahmut Eroğlu’nu, Av. Muzaffer Terliksiz’i, Av. Anibal Akdamar’ı, Av. Aydın Coşar’ı, Av. İsmet Altuğ’u, meslek şehitlerimiz Av. Ahmet Albay’ı, Ceyhun Can’ı, Halil Sıtkı Güllüoğlu’nu, Av. Savaş Bedir’i ve tüm meslek büyüklerimi saygıyla yad ediyorum. Hayatta olan meslek büyüklerimize sağlık ve esenlikler diliyorum” diyen Av. Gökayaz, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:

“Bugün plaketlerini takdim edeceğimiz meslektaşlarımızın baromuza, mesleğimize, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına ve temel hak ve özgürlüklerin yaşama geçmesi konusunda yaptıkları katkılar nedeniyle hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, emeklerini asla unutmayacağız. Onlar bizim yolumuzu aydınlatan, bizlere tecrübeleriyle ışık tutan, Adana Barosu’nun tarihini yazan meslek büyüklerimizdir. Cumhuriyetimiz ile yaşıt Adana Barosu, cesur ve üretken üyeleriyle birlikte ülkemizde hak arama mücadelesinin öncüsü olup bu bayrağı kuşaklar boyu taşımaya devam edecektir. Eğer bu ülkede bir gün adalet sağlanacaksa, o ancak bağımsız savunmanın temsilcisi, mücadele ruhunu asla kaybetmeyen avukatlar sayesinde gerçekleşecektir. Yeni adli yılda, yargıda yaşanan tüm olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve ülkemizde hukuku egemen kılmak için korkmadan ve yılmadan, sabırla ve inatla çalışmaya devam edeceğimizi bildirir, yeni adli yılın ülkemize, meslektaşlarımıza ve yargı camiamıza hayırlı olmasını diler, sevgi ve saygılar sunarım.”

“MÜCADELE ETME AZMİNİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARINDAN ALDIK BİZLER”

TTB Başkanı Av. Erinç Sağkan’da “4 Eylül Sivas Kongremizin 104. yıl dönümünü idrak ettik. 104 yıl önce Sivas’ta bir grup yurtsever tüm dünyaya, emperyalizme karşı direnişten kesinlikle vazgeçmeyeceklerini ilan ettiler. İradeyi Milliyet Gazetesi’ni çıkartıp yazılı olarak da hem Erzurum Kongresi Kararları’nın tüm ulusta geçerli olduğunu tüm ulusa, tüm yurda ve uluslararası aktörlere ilettiler. Ve kongre süreci sona ererek silahlı mücadele süreci, Cumhuriyetin kuruluş süreci başladı. İşte bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bu ülkenin 180 bin avukatı olarak atalarımızdan devraldığımız Cumhuriyet’in kurucu değerlerini savunmak, korumak, en başta da hukuk devletini yaşatmak için hiç yılmadan mücadele etme azmini Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadele kahramanlarından aldık bizler. Hepsine şükranlarımızı tekrar ve tekrar buradan sunmak istiyorum” diyerek konuşmasına başladı.

“ON BİNLERCE YURTTAŞIMIZI KAYBETTİK”

“Biz çok ağır bir deprem süreci yaşadık 6 Şubat’ta. Çok ağır bir deprem süreci yaşadık” diyen Başkan Av. Sağkan, 122 meslektaşlarını kaybettiklerini vurguladı ve devamında şunları söyledi:

On binlerce yurttaşımızı kaybettik. Dokuz binin üzerinde meslektaşımız evini ve bürosunu kaybetti. Aylardır savunma makamı deprem bölgesinde yapayalnız bırakıldı. Meslektaşlarımız ve barolarımızın desteğiyle tek başımıza oradaki meslektaş tekrar ayağa kaldırmak, mesleğin onuruna uygun şekilde bu mesleği yürüterek oradaki depremzede yurttaşlarımızın hak arayışlarının teminatı olabilmek için çabalıyoruz. Ancak şunu da ifade edebilirim ki geldiğimiz süreç itibariyle Türkiye’deki yüz seksen bin meslektaşımızın ve seksen bir baromuzun desteği Türkiye Barolar Birliği’nin de maddi manevi bütün gücünü ortaya koymasıyla birlikte o bölgede belirli oranda meslektaşlarımızın tekrar mesleklerini yapabileceği ortamları sağlayabilmeyi başardığımızı buradan sizlerle de paylaşmak isterim. Bu vesileyle unutulmaz mesleki dayanışmayı yaşatan tüm meslektaşlarıma ayrı ayrı tüm baro başkanlarımıza, tüm barolarımıza ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.”

“TÜRKİYE’DE HEMEN HER GÜN FARKLI HAK İHLALLERİNİ GÖRÜYORUZ”

Av. Sağkan, “Az önce Cumhuriyetin yüzüncü yılında bu azimden, bu cesaretten bahsetmiştim” dedi ve “Cumhuriyetin kazanımları çok çok kıymetli ve en önemli kadınını da hukuk devletidir. Az önce Semih Başkan’ın Hukuk devletinin içerisinde bulunduğu durumu çok ve farklı bir şekilde sizlerle paylaştık. Maalesef ki hukuk devleti olmaktan çok ama çok uzaklaştığınız bir süreci yaşamaktayız. Hukuk devleti olmaktan tamamen uzaklaştık. Ve çok ciddi anlamda bir alarm veriyor Türkiye. Yargı bağımsızlığının tamamen yok olduğu, bırakın hukuk devleti olmayı, kanun devleti olmaktan dahi uzaklaştığımız, anayasa mahkemesi kararlarının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması maalesef ki yargının temel insan haklarını koruma görevinden uzaklaşıp aksine hak ve hürriyetlerini kısıtlanmasının aracı haline getirildiği bir süreci yaşıyor. İşte böyle dönemlerde en çok da bağımsız savunmaya ve güçlü avukatlara ihtiyaç oluyor. Türkiye’de hemen her gün farklı hak ihlallerini görüyoruz. Adil yargılanma hakkı ihlallerini görüyoruz. Seçme ve seçilme hakkının ihlalini şu anda çok net olarak yaşıyoruz. Bir milletvekili, bir hukukçu milletvekili milletin iradesine cezaevinde tutuluyor. Akbelen’de ormanlarımıza kıyıyorlar. Bunları yargı durdurmuyor. İşte en çok da belki Cumhuriyetin yüz yıllık tarihinde güçlü savunma makamına ve güçlü avukata yurttaşlarımızın en çok ihtiyaç duyduğu dönemi yaşıyoruz” diye de ekledi.

“BUNDAN DAHA KÖTÜSÜ YOK”

“Sonuç olarak hukuk devletinde sona geldik” diyen Av. Sağkan, konuşmasına şöyle son verdi:

“Bundan daha kötüsü yok. Türkiye hiçbir zaman tam anlamıyla bir hukuk devleti olamadı. Ama herhalde bu kadar kötü olduğu bir tarihi de yaşamadı. İşte böyle bir düzlemde bizlere çok tarihi bir görev düşüyor. Türkiye Barolar Birliği’de barolarımız da bu görevini yerine getirmeye hazırdır. Hiçbir meslektaşımın bundan en ufak kuşkusu olmasın. Biraz da meslek sorunlarımızdan bahsetmek istiyorum. Çok ağır meslek sorunlarımız var bizim. Şu anda Türkiye’de 180 bin avukat, 27 bin stajyer avukat, 92 hukuk fakültesinde de yaklaşık 120 bin öğrenci var. Bu yaklaşık 4 yıl sonra sayımızın 300 binin üzerinde olacak demek. Böyle bir artış dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez. Bahsettiğim konu sadece niceliksel değil. Niteliksel düşüş aynı zamanda. Bir mesleği yok etmek istiyorsanız sayısını artırır, niteliğini düşürürsünüz. Türkiye’de maalesef ki savunma makamına yapılmak istenen işte tam da budur. Maalesef bu sorunların içerisinde yamalarla uğraşmak zorunda kalıyor. CMK ücret tarifesi…”

Ayrıca Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de birer konuşma Yaptı. Meslekte 30’uncu yılını dolduran Soner Çetin’e de plaket takdim edildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor