RÖPORTAJ: YENER EKİNCİ
Adana’da, işitme cihazı ve medikal sektörünün duayen isimlerinden biri olan Fethi Çiçek ile firmalarında verdiği hizmetler ve yaşadıkları mesleki sorunlar üzerine keyifli bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Seyhan Devlet Hastanesi civarında yer alan, Yağmur İşitme Cihazları ve Yağmur Medikal’in sahibi olan Fethi Çiçek, ürün ihtiyacını karşılamak için başvuran sigortalı hastaların çıkan ücret farkını ödememek için günümüzde sağlığını ikinci plana atmak zorunda kaldığını söyledi. Çiçek, ağırlaşan şartlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj;
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Şanlıurfa’da, 1977 yılında Dünya’ya geldim. Fatih Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu mezunuyum. Evliyim ve 4 çocuğum var. ‘Yağmur Medikal’ çatısı altında, perakende satışlar yapıyor ve kamu kurumlarına ihale usulüyle medikal ürünler temin ediyor, ‘Yağmur İşitme Cihazları’ merkezinde ise ilgili tebliğe uygun şekilde, işitme kaybı yaşayan hastaların işitme cihazı ihtiyaçlarını karşılayarak meslek hayatımı devam ettiriyorum.
Uzun yıllardır sektörün içerisinde yer alan tecrübeli bir isim olarak, yaşadığınız mesleki sorunlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
İşitme cihazlarının neredeyse tamamı, yurt dışından ve döviz bazında bizlere ulaşıyor. Bugün, en düşük cihazın bize olan maliyeti 5 bin lirayı bulurken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ihtiyacı olan emeklilere 3 bin TL, çalışanlara da 2 bin 400 TL ödeme yapıyor. Yani, devlet sigortalının alacağı işitme cihazının yarısını bile karşılamıyor. Medikal ürünlerde de bu durum geçerli. Ne yazık ki bu uygulama, 16 yıldan beri devam ediyor. Fark ücretiyle karşılaşan hasta, bütçesini olumsuz etkileyeceği için cihazı almaktan vazgeçiyor ve işitme kaybı sorunuyla yaşamını devam ettiriyor. SGK, ithal olan bu ürünlerin en az yüzde 80 oranında maliyetini karşılamaya başlarsa, insanların temin etmesi de kolaylaşır diye düşünüyorum. Şu anda insanlar, birinci önceliğini gıdaya veriyorlar. Sağlık harcamalarını ise ikinci plana atmak zorunda kalıyorlar. Çok acil değilse ürün almayı erteliyorlar veya hiç almıyorlar. 7 bin 500 lira alan bir emekli veya asgari ücretle geçinen bir çalışanın başka şansı yok maalesef.
PANDEMİ SÜRECİNİN GİZLİ KAHRAMANLARIYIZ
Ben, 20 yıldan bu yana bu sektörün içerisindeyim. Geçmişte, kamu kurumlarının ihalelerine girerdim; ancak şimdi girmiyorum. Çünkü, ödemeleri gününde yapmıyorlar. 2-3 yıl sonra paranızı ancak alabiliyorsunuz. Mesela; Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Balcalı Hastanesine; 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ürün vermiştim ve benden yüzde 60 oranına bir kesinti yaptılar. Keza; Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine yine ürün verdik, yüzde 25 oranında bir kesintiyle karşılaştık. Kesintiyi kabul etmesek, yıllarca yine ödeme bekleyeceğimiz için mecbur kaldık. Kamuyla çalışan birçok firma bu sebeplerden iflas etti. Özellikle üniversite hastaneleri, SGK’dan her ay tedavi ettikleri hastalar karşılığında ciddi paralar alıyorlar. Bunların bir kısmını medikal firmalara ödemeleri gerekirken, bunu yapmayıp inşaat vs. gibi kalemlere aktarıyorlar. Yolsuzluk yapıldığına dair iddialar ayyuka çıkmış durumda. Üniversite hastanelerinde, 10 bin liraya yapılacak bir işi, ‘100 bin liraya yapıldı’ gibi gösterildiği söyleniyor. Bunun önüne geçmek ise devletin görevi. Balcalı Hastanesi, bir firmadan kan tüpü alacaktı. Firma vermek istemedi. Çok ısrar ettiler. Sonradan öğrendim ki hiçbir firma kan tüpü vermek istememiş. Eğer o dönemde kan tüpü alamamış olsalardı laboratuvarlarda kan testi yapılamayacaktı. Medikal malzemeler olmazsa hastaneler hizmet veremez. 700 bin çeşit üzerinde tıbbi malzeme kayıtlı ve bunları tedarik etmek zorundalar. Böyle giderse üniversite hastanelerinde iğne yapacak enjektör bile bulmak zor hale gelecek. Ödemeler çok geç yapıldığı için devlet hastanelerine de hiçbir medikal firma ürün vermemeye başlayınca, tedarikler Devlet Malzeme Ofisi’nden sağlanıyor artık. Ülkemizdeki sağlık sistemin en önemli paydaşı olan sağlık teknolojileri ve tıbbi cihaz sektörü, pandemi sürecinde tanı ve tedavi aşamalarında oynadığı rolle, ülkemizin hızlı ve etkili müdahalelerinde bulunmasını sağlayan gizli kahramanlardan biridir. Firmalarımızın bu zor süreçte ayakta kalarak üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirebilmeleri için vadesi geçen kamu ve üniversite alacaklarının feragat olmaksızın ödenmesi hususunda devlet büyüklerimizden acilen destek bekliyoruz.
Firmalarınızın misyon, vizyon ve kalite politikasını nasıl tanımlarsınız?
Bilgi ve yenilik paylaşımı, bireye saygı yaklaşımı ile etik ilkelere uygun dürüst çalışma,
Müşterilerimize ve çalışanlarımıza saygılı olma,
Gizliliğe mutlak uyum,
Müşterilerimize karşı iyi bir dinleyici olarak ihtiyaçlarına karşılık verme ve iyi ifade etme,
Kendimizi müşterilerimizin yerine koyma ve hoşgörülü olma,
Olumlu ve sabırlı bir yaklaşımla, bütünlük içinde ekip çalışmasına açık olma,
Çalışanlarımızla birlikte bilgi, eğitim ve çalışma ortamının kalitesini yüksek tutmaktır.
Yağmur ailesi olarak gerek kurum içi, gerek kurum dışı değerlerimiz konusunda temele aldığımız tutumlarımız ise şu şekildedir:
Müşteri memnuniyeti: İşitme sorunları ve medikal ürün ihtiyacıyla karşı karşıya olan tüm bireylerin ihtiyaçlarına odaklanıyor ve en onlara en iyi hizmeti sunmak için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Müşterilerimizin memnuniyeti, başarımızın en önemli göstergesidir ve bunu her zaman öncelikli tutuyoruz.
Kalite: Dünyadaki en kaliteli işitme cihazlarını kişilerle buluşturarak mükemmel bir kullanıcı deneyimi sağlamayı hedefliyoruz. Bizim için kalite, bireylerin sağlıklı ve verimli bir şekilde işitmelerini ve medikal ihtiyaçlarını sağlamak.
Fiyat performansı: Ürünlerimizin fiyatları uygun ve performansları en yüksek seviyededir. Duymer ailesi olarak müşterilerimize en iyi fiyat ve performansını sunmak için sürekli olarak çalışıyoruz.
Teknoloji: En son teknoloji çözümleri kullanarak müşterilerimizin daha iyi işitme duyularına sahip olmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun için ortam seslerini ayırt edebilen, onlarca farklı dil seçeneği sunan ve yapay zekâ desteği ile geliştirilmiş işitme cihazlarını kullanıcılar ile buluşturuyoruz.
Sürdürülebilirlik: Çevreye duyarlı bir yaklaşım sergileyerek sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek adına sürdürülebilir çözümler üretiyoruz.
İşitme cihazlarının tam fonksiyonu nedir?
İşitme kaybı problemi yaşayan kişilerin sesleri daha iyi, konuşulanları daha net anlamasına olanak sağlayan ortez -protez ürünüdür.
İşitme kayıplı insanlarda genel belirtiler şunlardır;
-İnsanlara sık sık söylediklerini tekrarlamalarını istemek
-Yüksek sesle konuşmak
-İnsanların ne söylediklerini anlamadığınızda agresifleşme
-Telefonda işitme zorluğu
-Televizyonu yüksek sesle izlemek.
Bu ve buna benzer şikayetleri olan hastaların, mevcut olan kayıplarını durdurmak, ilerlemesini engellemek ve algılamalarını toparlamak için işitme cihazı kullanılır. Ayrıca, tinnitus (çınlama) problemi yaşayan bireylerin, rakiplerimizden farklı olarak notch terapi özelliği olan cihazlarımızla, durumu minimalize ederek günlük yaşam kalitelerini geri kazandırmaktayız.
Bu cihazları hangi yaş aralığındaki kişiler kullanıyor?
İşitme cihazı kullanımında herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Uzman hekimin teşhisine göre; yeni doğan bebek, çocuk, yetişkin ve tinnitus (çınlama) problemi olan tüm yaş grupları işitme cihazı kullanabilir
İşitme cihazı kullanmak isteyen bireyler ne gibi bir yol izlemelidir?
Duymakta ve kelimeleri algılamakta zorluk çektiğini düşünen ya da kulağında çınlaması olan hastaların öncelikle bir Kulak Burun Boğaz doktoruna muayene olması gerekmektedir. Böyle bir düşüncesi olan kişiler yaptırmaları gereken işitme testi (odyometri) ile birlikte bize işitme cihazı deneme uygulaması yaptırmaya gelebilirler. Bütün işitme kayıplı bireylerin işitme cihazları aynı değildir. Uzmanlarımız tarafından yapılan birebir cihaz denemesinde işitme kaybına ve kulak yoluna göre hazır montaj ya da kulağa özel ölçüyle hazırlanan cihazlar belirlenir.
Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.
