Öğrencilerde pandemi ve deprem rehaveti devam ediyor
Bilge Akademi kurucularından Mutlu Şahandar ve kurum müdürü Gökçe Güdülü, lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan gençler üzerinde, pandemi ve deprem sürecinden kalma rehavetin hala etkisini gösterdiğini belirterek, ‘’Motivasyonu bireysel çalışmalarla veya aile içi disiplinle sağlamak mümkün görünmüyor. Bu nedenle, öğrencinin bir eğitim kurumuna gitmesi, onun geleceği açısından büyük önem taşıyacaktır’’ dedi.
***
İstediği üniversitede istediği bölümü kazanmak isteyen gençlerin tercihi olan eğitim kursunda, Gökçe Güdülü ile sistemin işleyişini konuştuk
Geleceğin bilgeleri, Bilgi Akademi’de yetişiyor
ÖZEL İNDİRİMDEN FAYDALANMAK İÇİN: 0 (322) 224 13 13 – 0 (532) 131 96 66
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Yeni bir eğitim sezonuna resmen başlamış bulunuyoruz. Çoğu veli, eylül ayını yarışın başlayacağı start anı olarak görüyor ve tabiri caiz ise çocuğunu yarış atı olarak motive etmeye çalışıyor. Uzmanlara göre, bu algı tamamen yanlış ve yıkılmak zorunda. Öğrencinin üzerinde baskı kurmak yerine onu işinin ehli eğitimcilere emanet etmek, günümüz şartlarında en mantıklı olanı. Bu doğrultuda, özel eğitim anlayışı üzerine; Baraj Yolu, Hastaneler Kavşağı civarında faaliyet gösteren, Bilgi Akademi’nin kurucularından Mutlu Şahandar ve kurum müdürü matematik-geometri öğretmeni Gökçe Güdülü ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendileriyle, özel öğretim sisteminin nasıl işlediğini ve öğrencilerin bakış açılarını konuştuk. Verilen cevaplardan anladık ki, eğitim sadece okumak ve yazmak değildir. Eğitim, kişinin bilgiyi kendisinin faydalanabilmesi için ve kişisel gelişimine katkı sağlamak için kullanmasıdır. Eğitim, insanlara aynı zamanda başkalarına bağlı kalmadan, kendi hayatlarını yönetebilme becerisini kazandırır. Hedeflerine ulaşan başarılı öğrenciler yetiştiren Mutlu Şahandar ve ekibi, disiplini ön planda tutan sistemleriyle, her türlü övgüyü hak ediyor. Kurum müdürü Gökçe Güdülü, sorularımıza içtenlikle cevap verdiği gibi, ricamızı geri çevirmeyerek, röportajı okuyup da kendilerine ulaşan okurlarımıza özel, yüzde 20 indirim yapma nezaketi gösterdi. Kendisine okurlarımız adına teşekkür ediyoruz. İşte o röportaj;
Merkezinizi yakından tanımak amacıyla özellikleri, farklılıkları, kalitesi, misyonu ve vizyonu açısından bilgi almakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Merhabalar. Tabi ki. Bilgi Akademi olarak eğitimde 9’uncu yılımıza girdik. Aynı heyecan ve performansla 300 öğrenci kapasiteli, toplamda 800 metrekare alanda, 5. Sınıflardan YKS Hazırlık grubu öğrencilerine kadar eğitimimiz devam ediyor. Alanında uzman branş öğretmenlerimizle, teknolojik anlamda tam donanımlı dersliklerimizle eğitim vermekteyiz. Kalabalıktan uzak, öğrencinin sınıfta kaybolmadığı, her öğrencinin ayrı ayrı takip edildiği eğitim sistemimizi olabilecek en uygun fiyatlarla velilerimize ve öğrencilerimize sunuyoruz. Ödeme kolaylıkları da sağlıyoruz tabi ki. Kapsamlı bir donanıma ve bunun yanında alanında beğeni-başarı sağlamış öğretmen ekibi ile çalışıyoruz. En önemli referans kaynağımız da öğretmenlerimiz diyebiliriz. Ayrıca kurumumuza ulaşımın kolay olması, Adana’nın tüm ilçelerinden ulaşımın rahatlıkla sağlanıyor olması tercih edilmemiz için en önemli nedenlerden birisidir. Her türlü konfora sahip, motivasyonu canlı tutan ve öğrenci odaklı kaliteye sahip ortamlarımızda LGS ve YKS’ye hazırlanmak oldukça keyifli bir süreç. Ders programlarımız dinamiktir. Öğrencilerimizin gelişimlerine paralel olarak sürekli güncellenen takip programımız vardır. Eğitimlerimizi aynı zamanda teknolojik altyapı ile destekliyoruz. Öğrenme süreçlerinin yanında ölçme değerlendirme ve gelişim takibi de teknolojik donanımlar kullanılarak daha hızlı ve gerçekçi şekilde yapılıyor. Veli-öğrenci-öğretmen arasındaki sağlıklı iletişim başarının en önemli ayaklarından birisidir. Bilgi Akademi’de bu iletişim sürekli ve etkili bir şekilde sağlanır. Öğrencimizin kuruma girdiği andan itibaren çıkışına kadar her türlü bilgi velilerimize anında bildirilir. Ayrıca velilerimiz mobil uygulamamız sayesinde devamsızlıklar, ödevler, sınav sonuçları gibi her türlü bilgiye de kolaylıkla erişebiliyorlar.
Hangi ilkeleri esas alarak öğrencileri yetiştirmeye gayret gösteriyorsunuz?
Çocuklarımızı sadece sınavlara değil, hayata dair sorumluluklarının başladığı günlere tam donanımlı olarak hazırlamak amacıyla;
* Temel eğitimlerini eksiksiz ve kalıcı şekilde vermek.
* Girişimci ruhu ve özgüven aşılamak.
Bu süreç içerisinde, çocuklara daha bilinçli destek olabilmeleri için velilerimizi;
* Güncel sınav sistemi hakkında eksiksiz ve doğru bilgilendirmek.
* Çocuklarının ergenlik ve erken ergenlik dönemi ile ilgili karşılaşabilecekleri olası durumlarla ilgili bilinçlendirmek.
* Çocuklarının sağlıklı bir kişisel gelişim süreci geçirebilmeleri adına, onlara karşı doğru davranış ve yaklaşım metotları benimsetmek.
Pandemi ve akabinde deprem sürecinin eğitime olumsuz etkileri ne yönde oldu?
Malesef her ikisi de ülke olarak eminim ki yaşamak istemediğimiz bir süreçti. Eğitimde ise öğrencilerimizin temelde çok eksikliği kaldı diyebilirim. Eğitim disiplininden uzaklaşmış, verimli ders çalışmayı unutmuş, teknolojiye ilgisi fazlasıyla artmış bir nesil var karşımızda. Hatta eğitimi önemsizleştirdiler de diyebiliriz. Her yıldan farklı olarak bu yıl daha da temele inerek, öğrencilerimize disiplinlerini tekrar kazandırmaya çalışıyoruz. Bu süreçte Rehberlik ve Koçluk servisimiz de eğitim disiplinini tekrar kazandırabilmek adına hem öğrencilerimizle hem de velilerimizle düzenli çalışma içerisinde tabii ki. Bize göre “başarı=disiplin”dir. Bu disiplini tüm öğrencilerimizle tekrar kazanmayı hedefliyoruz.
Öğrenciler veya veliler, sizce neden Bilgi Akademi’yi tercih etmeliler?
Önceliğimiz daima eğitimdir. Her bir öğrenci birey olarak kabul edilir ve her öğrenci bizim için özeldir. Okullarda 30-40 kişiye varan kalabalık sınıflarda özgüvenini kaybetmiş, derse karşı ön yargısı olan, ödevlerden kaçan çocuklarımız için ilk hedefimiz daima “bizi sevsin” dir. Bilgi Akademi kapısından girdiklerinde öğrencilerimiz mutlu ve heyecanlılardır. Okullarında göremedikleri ilgiyi, desteği hatta sistemi biz kurum olarak öğrencilerimize sunuyoruz. Bunların içinde:
-Teknolojik anlamda tam donanımlı ferah sınıflar
-Öğrenciye özel günlük ve haftalık ders çalışma programları ve takibi
-Tecrübeli öğretmen kadrosu
-Etkin ve anında veli bilgilendirmesi
-Verimli kamp dönemleri
-Yoğunlaştırılmış ders programı
-Sessiz kütüphane ortamı
-Rehberlik ve koçluk servisi
Ve çok daha fazlası bulunmaktadır.
Herkesin vakti, emeği çok kıymetli. Daha önce de söylediğim gibi disiplin bizim için çok önemli. Çocuklarına kaliteli eğitim aldırmak isteyen velilerimizin uygun ödeme koşulları ve ulaşılabilir fiyatlarla vakitleri ve emeklerinin karşılığını aldığı bir kurum olmaltan gurur duyuyoruz.
Size göre iyi bir eğitimci nasıl olmalı, hangi özellikleri taşımalıdır?
İyi bir eğitimci öncelikle sabırlı olmalıdır. Empati kurabilmeli, anlayışlı olabilmelidir. Diksiyonu düzgün ve etkili konuşmaya sahip olmalıdır. Zaman yönetiminde başarılı olmalıdır. Zamanı en iyi ve etkili şekilde kullanmak sadece eğitim sürecinde değil hayatın her alanında bizlere katkı sağlar. En önemlisi de güçlü iletişim becerilerine sahip olmalı. Çünkü eğitim ve öğretim faaliyetlerinin tümünü iletişim becerisi oluşturur. aynı zamanda sürekli kendini geliştirmeye de açık olmalıdır. İyi bir eğitmcinin mutlaka öğrenci davranışlarını sürekli gözlemlemesi gerekir. Bunun yanında gözlemlediği davranışlardan uygun olmayanları davranış kontrolü ilkelerinden yararlanarak düzeltmelidir. Son olarak da tarafsız olmak diyebilirim. Öğrencilerin en çok dikkat ettiği konuların başında eğitmenin kendilerine karşı tarafsız ve adil davranması isteği geliyor. Duygularını kontrol edemeyerek öğrenciler arasında ayrım yapan ve öğrenci kayıran öğretmenler profesyonel değildir.
Okul hayatında ve yaşamda başarılı olmaları için öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
En başta öz disiplinlerini sağlamalarını tavsiye ederim. Hayatın her aşamasında başarıya ulaşmak için doğru sistem ve öz disiplin oldukça önemlidir. Gerçekçi, doğru ve uygun hedefler belirlemeleri ve bu hedefler için doğru adım atmaları oldukça önemlidir. Aslında kişiyi başarılı ya da başarısız gösteren temel nokta hedeflerdeki eksikliktir. Hayatları boyunca öğrenmeye açık olmaya, kendilerini geliştirmeye, dakik olmaya, çaba göstermeye ve en önemlisi hazır olmaya çabaladıklarında hem eğitim hayatında hem yaşamda başarı elde edilir.
Branşınızla alakalı bir sor sormak istiyorum. Matematik ve geometri öğrencilerin korkutuğu kadar zor dersler mi?
Hayır, asla değil. Hatta öğrendikçe ve başarıyı sağladıkça da oldukça keyifli dersler aslında. Fakat çoğu öğrencide oluşan bir ön yargı var. Bu ön yargının temelinde de ezberci eğitim var. Ezberden uzaklaşarak, mantığını kavradıkça ve pratiğimizi arttırdıkça matematik ve geometri keyifli hale gelmeye başlıyor. Bu noktada her zaman “ne nereden nasıl geldi” sorusuyla öğrencilerime ders anlatmaya özen gösteriyorum. Biz olimpiyat düzeyinde bir müfredata sahip değiliz. Üniversitede alacakları akademik eğitimin temelini veriyoruz aslında. Her şeyden önce matematik ve geometriye örülmüş olan duvarları yıkarak başlamak gerekiyor. Emek verdikçe ve karşılığını aldıkça keyifli hale geliyor.
Matematikte başarılı olan bir öğrenci sosyal ve gündelik hayata da aynı başarıyı kolaylıkla taşıyabilir mi?
Çoğunlukla evet diyebilirim. Matematik demek pratik ve mantıklı düşünebilme, analiz yapabilme, karar verme sürecinin doğruluğunu artırmaktır. Günlük hayatta hatta kariyer hayatımızda dahi matematik her şeyin içerisindedir. Saat hesaplarken, alışveriş yaparken matematik kullanmalıyız mesela. Matematikte iyi olmanın kazandırdığı geniş bakış açısı en zorlu durumlarda dahi çözüm bulabilmeyi sağlar. Beyni aktif tutar, farklı bakış açıları kazandırır ve hafızayı iyileştirir. İşin özü matematikte başarılı olmak hedeflerimize ulaşmamızı sağlıyor. Hayallerimize ve hedeflerimize ulaşmak için matematiği araç olarak kullanıyoruz. Aslında matematik hayatın kendisidir diyebilirim.
Üniversiteyi kazanmak için özel eğitim kurumuna kayıt olmadan da başarılı olabilmenin mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?
Günümüz şartlarında çok zor. Eğitimin günden güne değersizleştirildiği, kalitesinin düştüğü şu dönemde malesef yalnızca okullar yeterli desteği sağlayamamaktadır. Derslere karşı oluşan ön yargıyı kırmak gerekmektedir. Tek bir bakış açısı öğrencinin derslerdeki ufkunun genişlemesi için yeterli değildir. Tam ve verimli sınava hazırlık sürecinde öğrencinin her an bilgiye ve desteğe ulaşabiliyor olması gerektiğini düşünüyorum. 4 yıllık müfredatın her bir noktasına ayrı ayrı değinilmesi gerekmektedir. Bu noktada da özel eğitim kurumları devreye girmektedir. Bahsettiğimiz gibi 2 yıllık pandemi, geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketiyle birlikte öğrencilerin temelinde oluşan eksiklikleri en temel düzeyden alarak ilerlemek eminim ki üniversiteyi kazanma aşamasında en etkili sınava hazırlık yöntemidir.
Velilerin, herhangi bir kuruma kayıt yaptırmadan önce hangi kriterleri esas almasını tavsiye edersiniz?
Dürüstlük ve şeffaflık önemlidir. Ön kayıt görüşmelerimizde kurumumuzu tanıtırken ilk söylediğimiz “öğrencimiz ücretsiz olarak derslerimize katılsın”dır. Böylece herhangi bir baskı altında hissetmeden öğrencilerimiz daha net kararlar verebilmektedir. Kadromuza ve sistemimize güvendiğimiz için kayıt olmadan önce tüm öğrencilerimizi ücretsiz olarak derslere almaktayız.
Bu röportajı okuyup da kayıt yaptırmak isteyen velilere özel bir indirim sağlamanız söz konusu olabilir mi?
Tabi ki. Bu röportajı okuyum gelen velilerimize yüzde 20 indirim sözümüz olsun.