Günümüz dünyasında teknoloji hayatımızın merkezinde yer alıyor. Dijitalleşme ile birlikte teknolojiye yatırım yapmayan, teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan ülkeler, toplumlar ve işletmeler gerisinde kalmaya başladı.
Bu durum gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki makasın açılmasına neden oluyor. Teknolojik yarışta geç kalmak ise toplumlara etkileri oldukça büyük olabilir.
Birincisi, teknolojik yarışta geride kalan ülkeler, yenilikçilik konusunda geri düşüyor ve zaman içerisinde rekabet etmekte zorlanıyor.
Bu da ülke ekonomisine olumsuz etki ederek, işsizlik ve yoksulluk oranlarını arttırıyor. Aynı zamanda, teknoloji üretiminde geri kalan ülkeler, yüksek teknoloji ürünlerini ithal etmek zorunda kalıyor ve bunun sonucu olarak döviz harcamaları artıyor. Bu da ülke ekonomisini daha da zayıflatıyor.
İkinci olarak, teknolojik yarışı takip etmeyen ülkeler, toplumlar arasında da bir makas oluşturuyor.
Teknolojik yeniliklere ayak uyduramayan, dijital becerilere sahip olamayan kişiler işsiz kalabiliyor ya da düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda kalabiliyorlar. Bu durum ekonomik farklılıkları derinleştirerek sosyal huzursuzluklara neden olabilir.
Üçüncü olarak, teknolojik yarışa dahil olmayan toplumlar, dijital dünyada daha az söz sahibi oluyor.
Özellikle gençlerin teknolojik hızı takip edememesi, birçok fırsatı kaçırmasına neden oluyor. Teknolojik yenilikler, toplumların eğitim, sağlık, ulaşım, enerji ve iletişim alanlarında hayatlarını kolaylaştırırken, geride kalan toplumlar bu konularda da geri kalıyor.
Sonuç olarak, teknolojik yarışta geride kalmak, toplumlara etkileri oldukça büyük olabilir. Ülkeler, toplumlar ve işletmeler teknolojik yeniliklere ayak uydurmak zorunda.
Sürdürülebilir bir kalkınmanın ancak teknoloji ile birlikte sağlanabileceği unutulmamalı.
Bu nedenle, teknolojiye yatırım yapılması ve teknolojik gelişmelere ayak uydurulması son derece önemlidir.
