PROBİYOTİKLERE YAKINDAN BAKALIM

DİYETİSYEN DİLA SANSUR

Dünya Sağlık Örgütü (WHO); sağlığı bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halinde olması olarak tanımlamaktadır. Günümüzde sağlık durumunun tüm yönleriyle geliştirilmesi ve iyi duruma getirilmesi için çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Hepimizin iyi bildiği gibi sağlık için en önemli konulardan birisi de şüphesiz ki DOĞRU BESLENMEDİR.

Beslenmenin ilk görevi, metabolik ihtiyaçlarımız için besin ögelerini karşılamak olsa da sağlıklı olma durumunu korumak ve geliştirmek için de olduğu gittikçe kabul edilir bir görüş haline gelmiş ve beslenme bilincinde önemli“fonksiyonel besin”kavramı doğmuştur.

Gittikçe yaş alan popülasyonda kanser, antibiyotik direnci ve alerjik hastalıkların sıklığının artış gösteriyor olması, çoğu fonksiyonel besin şeklinde olan alternatif tedavi ve korunma yollarının araştırılması mecburi hala gelmiştir. Bu alternatif yaklaşımlardan birisi de PROBİYOTİKLERDİR.

Vücudumuzda birlikte yaşadığımız mikroorganizma sayısının, tüm vücudu oluşturan hücre sayısından fazla olduğu uzun süredir bilinmektedir. Bu mikroorganizmaların en yoğun kolonize oldukları yer gastrointestinal sistemde olmaktadır. İnsan gastrointestinal sisteminde kolonize olmuş ve bizim ile birlikte yaşayan mikroorganizmaların varlığı sağlığımız üzerinde önemli role sahiptir.

Probiyotik terimi Yunancada “probios” kökeninden gelmekte olup, “yaşam için” anlamındadır. Bugüne kadar probiyotiklerin çok farklı tanımları yapılmıştır ancak kabul gören tanımına göre; “yeterli miktarda alındığı zaman konak üzerinde sağlığa yararlı etkiler sağlayan yaşayan mikroorganizmalardır”.

Yapılan çalışmalarda probiyotiklerin çeşitli sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde yardımcı, çocuklarda alerjik reaksiyonların ortaya çıkışını geciktirmede etkin, kadınlarda vajinal ve üriner sistem enfeksiyonlarının tedavi ve önlenmesinde yararlı olduğu ortaya konulmuştur.

İrritabl bağırsak sendromu (İBS) hastalarında probiyotiklerin etkilerinin araştırıldığı çalışmaların büyük çoğunluğunda probiyotik kullanımının genel İBS yakınmalarında, ayrıca karın ağrısında da azalma ile sonuçlandığına yönelik çalışmalar mevcuttur.

Son yıllarda probiyotik kullanımı bireylerin konstipasyon(kabızlık) tedavisinde alternatif tedavi olarak kullanılmaktadır. Randomize kontrollü çalışmaların az olduğu araştırmaların bazılarında etkisiz olduğu bildirilirken, bir kısmında konstipasyonlu hastalarda yararlı olduğuna yönelik çalışmalar vardır.

Kandaki yüksek kolesterol seviyelerinin düşürülmesi için diyet uygulamalarında yeni yaklaşımlar söz konusudur. Bu uygulamalar arasında, probiyotik bakterilerin kullanımı da önemli bir yere sahiptir. Günümüze kadar bu konu hakkında birçok çalışma yapılmış ve özellikle belirli Lactobacillus veya Bifidobacterium türlerini içeren probiyotik ürünlerin, kandaki yüksek kolesterol seviyelerini azalttığı gösterilmiştir. Dolayısıyla probiyotiklerin bu alanda kullanımına karşı olan ilgi gün geçtikçe artmaya devam etmektedir.

Probiyotiklerin insan sağlığının korunması ve geliştirilmesindeki etkilerinin çok geniş bir alana sahip olması insanlarda probiyotikler hakkında merak uyanmasına sebebiyet vermektedir. Bulunduğumuz çağın araştırılan önemli konularından birisi olan probiyotiklerin öneminin yeterince farkında olmalı ve fonksiyonel besinlere yaşamımızda yer vermeliyiz.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor