ABİDİN PAŞA’NIN ÖNEMLİ ESERİ MEKTEB-İ RÜŞDİYE
Rüşdiye, Osmanlıca’da “ergenlik dönemine ait, bu döneme uygun” anlamındadır. (Görüldüğü üzere, Osmanlıca deyip geçmek olmuyor.) Eğitim alanında ise, günümüz Ortaokuluna denk gelir. Dememiz o ki; Rüşdiye yaptırmış Abidin Paşa, hem de askeri rüşdiye. Bina, bizim ve 1998 Depremine dek bizden sonraki kuşaklar için Kız Lisesi’dir. Halen de çoğumuz Kız Lisesi olarak tarif ederiz.
Depremde hayli zarar görmüştü. Onarımdan sonra, Adana Kültür Sanat Merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Başkan Aytaç Durak son iki döneminde Koza Kültür ve Sanat A.Ş. yönetimi ve denetimi altında pek çok etkinliğe kucak açtı. Koza Şirketi üst üste vergi sıralamasında yer aldı. Aytaç Durak sonrası görevlendirilen yönetimin elinde Koza A.Ş.’nin iflâs etmesi üzerine boşaltıldı. Uzun süre kullanılmadı. Şimdilerde Vilâyet emrindedir.
KAPIDAKİ YAZIT
Ana giriş kapısının hemen üstünde, hakkâk, yani sanatkâr taş oymacısı Vehbi tarafından hazırlanmış yazıtta şunlar söyleniyor:
Padişah-ı Osmaniyan el Gazi Abdülhamid Han-ı sâni’nin asr-ı hümayûnlarında Adana Vilâyet-i vali-i âlisi Abidinpaşa Hazretlerinin, ibka-yı namına her biri birer alâmet-i bahire olan asar-ı hayriyeyi vücuda getiren himem-i âliye-i terakkiperveranesi ve bulunabilen bazı karşılıklardan maada, vilâyet ahalisinin muavenat-ı külliye-i nakdiyyesiyle, işbu bina-yı âli, Mekteb-i Rüşdi-yi Askeri namına inşa olunmuştur. Tarihi Arabi sene 1300; tarih-i rumi sene 1299, Vehbi.
Kısaca özetleyelim bugünkü karşılığını: Osmanlı padişahlarından 2’nci Abdülhamit Han zamanında, Adana’nın yüksek Valisi Abidin Paşa’nın kalıcı eserler yaratan gayretleri yanı sıra, bulunabilen bazı karşılıklar dışında tüm Adanalıların nakit yardımları ile bu Askeri Ortaokul yüksek binası inşa edildi. Hicri 1300 veya Rumi 1299, bildiğimiz takvimle 1882’yi gösterir.
Rüşdiye, kısa bir süre sonra İdadi (Lise ayarında okul), daha sonra Erkek Lisesi ve nihayet 1934’ten sonra da Kız Lisesi olarak hizmet vermiş. Atatürk’ün Adana’yı teşriflerinde, bazı ziyafetler de burada, üst katta düzenlenmiş.
ABİDİNPAŞA CADDESİ ABİDİN PAŞA’DAN MI?
Adana’nın uzak geçmişine erişmek, yakın geçmişini aydınlatmaktan çok daha kolay galiba. Bazen kaynaklar arası öyle farklı görüşler var ki, insan hangisine itibar edeceğini şaşırıyor.
Bize göre, Abidinpaşa Caddesi, Merhum Paşa’dan çok önce açılmıştı zaten. Hatta parke taşları da döşenmişti Ermeni Başkanlardan ya Bezdikyan Kirkor Efendi (1877-1879) veya Sinyor Artin tarafından.
Zaman hükmünü yürütürken elin Fransız oğlu, elin İngiliz oğlu ve dahi elin Rus oğlu, Ermenilerle aramızı öyle bozmuş, aramıza öyle nifak sokmuş ki, yüzyılların dostluğu saman alevi gibi yok oluvermiş. Ve öyle kan dökülmüş ki, eski komşuların adını anmak bile imkânsız hale gelmiş. Haa, şurası doğru, Merhum Abidin Paşa, bir çok dar sokakları genişletmiş, caddeleri çapak çıkıntılardan arındırıp çağdaş hale getirmiş. Büyük ihtimalle, bu caddeyi de genişletip biraz daha adam eden kişidir Abidin Paşa. Başka? Tarihin en feci olaylarının yaşandığı İğtişaş (Nisan 1909 Ermeni Ayaklanması üzerine, cadde de Abidipaşa adını almış olabilir.