BİR MÜZİK SEVDALISI AHMET SAĞYAŞAR (*)

Müzik geçmişi olan bir aileden gelen Ahmet Sağyaşar; Arif Nihat Aka, Ali Şenozan, Mahmut Soyergin ve Ahmet Polatöz yönetimindeki Halk Eğitim Müzik Kolu’nda başladığı müzik çalışmalarını kendi adını alan musiki derneğiyle sürdürerek Adana’nın müzik yaşamına katkı sağlayan sanat dostlarından biridir. .

 

            Cumali Karataş***Bir konuşmamızda müzik ortamında büyüdüğünüzü söylemiştiniz… Bize o ortamdan şimdi de söz edebilir misiniz?

Ahmet Sağyaşar—Anne, baba tarafı müziği seven, güzel sesli insanlarla doluydu. Her aile toplantısında şarkılar söylenir, sohbetler yapılırdı. Her 15 günde bir amcam Cemal Sağyaşar’ın kendi bahçesinde yenilir, içilir, şarkılar söylenirdi. Yaş sırasına göre ilk şarkıyı amcam, babam, amcamın karısı, Hasan, Mustafa ve Kaya abilerim okur, sıra bana geldiğinde, 3-4 yaşlarında olan ben “İndim yârin bahçesine”, “Gül dibinde gülüzar” gibi şarkıları utanır, masanın altında söylerdim. Evde de ayrıca, o yıllarda çok meşhur olan “Lüküs Hayat” operetiyle birlikte, “Bereli, bereli; sordum aslın nereli” gibi eserleri elimi hafifçe başıma vurarak okurdum. Ayrıca dayım ve teyzemlere de, babamın okuduğu, benimse babamın bestesi sandığım “Senden bilirim yok bana bir faide ey gül”, “Batan gün kana benziyor”, “İşte seni seven benim” gibi şarkıları söylerdim. Ayrıca; annemin sevdiği “Ayrılık yaman kelime; ablamın sevdiği “siyah ebrulerin durube çatma” ve diğer yakınlarımın sevdiği “Çıkar yücelerden haber sorardım” gibi benzeri şarkılarla repertuvarımı arttırırdım. İşte böyle bir musiki ortamında büyüdüm ben. Ailece müziğe teşvik vardı.

            C.Karataş***Ailede Mustafa Sağyaşar gibi önemli bir Türk Müziği sanatçısı olması sizin müziğe başlamanız konusunda etkili oldu mu?

A.Sağyaşar-—Mustafa Sağyaşar sadece bana değil, o çağda ve bu çağda bütün çocuklara, müzikseverlerin müziği sevmesinde etken olmuştur.

C.K.***Ailenizde başka müzikle ilgilenenler var mı?

A.S.—Mustafa Sağyaşar’ın en küçük kardeşi Kaya Sağyaşar da solist, saz ve ut sanatçısı olarak Ankara ve İzmir’de 1966-68 yıllarında radyoya giren 5-6 sanatçının yetişmesinde büyük emekleri geçmiştir.

***Müziğe ne zaman ve nasıl başladınız?

Arif Nihat Aka, Ali Şenozan, Mahmut Soyergin ve Ahmet Polatöz yönetiminde Gazipaşa İlkokulu’nda çalışmalarını sürdüren Halk Eğitim Müzik Kolu’nda başladığım müzik çalışmalarımı 1960-63 yılları arasında sürdürdüm. Arif Nihat Aka ve Ali Şenozan’ın yaptığı sınavda “Siyah ebrulerin durube çatma” adlı eseri önce solfej ve sonra da yorum olarak okuyup sınavı geçtikten sonra sertifika verildi.

***Sonra nasıl sürdürdünüz müzik yaşamınızı?

İstanbul’daki üniversite yıllarımda Rüştü Eriç’in yönettiği Rumeli Kültür Derneği Korosu’na devam ettim. Aynı koroyla TRT İstanbul Radyosu’nda konser de verdik. Ayrıca üniversite yıllarımda Milli Türk Talebe Derneği Başkanlığı, Üniversite Rehberlik Derneği Başkanlığı, Yeşilay Derneği İcra Konsey Üyeliği yaptım. Bunların yanı sıra; 1966-67-68 sezonunda İstanbul Yeşildirek profesyonel futbol takımında futbol oynadım. Ali Sami Yen stadı’ında Galatasaray ile yaptığımız özel maçta bir gol attım.

***Askerde müzik çalışmaları içinde oldunuz mu?

1972’de Edirne’deki askerliğimde orduevinde solist olarak konserler verdim. Bu konserlerin biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı konserinde de Güzide Kasacı ile aynı sahneyi paylaştım.

***Sonrasında dernek ve topluluklarda bulundunuz mu? Bulunduysanız kimlerden yararlandınız?

Uğur Türe’nin çalıştırdığı Divan Musiki Derneği (1974) çalışmaları içerisinde bulundum. Gazeteciler Cemiyeti Korosu’na solist ve korist olarak devam ettim. 1994-95 sezonunda Adana Tempo televizyonunda “Muhabbet Bağı” adlı 32 program yaptım. 1984’de Türküsev Vakfı bünyesinde Hüseyin Cahit Yener ile birlikte Dîlbeste Korosu’nu kurduk. Koroyu benle Hüseyin çetin yener çalıştırıken; koroa saz olarak Arif Nihat Aka, Suphi idrisoğlu, Ali Galip Öngül ve Mehmet Kıyıcı koroda müzik eğitmenliğinin yanı sıra saz olarak enstrüman öğrenmek isteyenlere ders verdiler.

***Yazıp bestelediğiniz güfteleriniz var… Ne zaman başladı bu güfte, beste konusu? Ne kadar oldu bu tür çalışmalarınız?

1961 yılında güfte ve besteye başladım. Güfte ve şiir olarak 100 kadar beste olarak da 30’u aşkın beste çalışmaları yaptım.

***Yaptığınız çalışmalarla ilgili olarak herhangi bir yarışmaya katıldınız mı?

—“Ekspres Ekstra Haftalık” adlı mecmuanın 1966 yılında düzenlediği şiir yarışmasında “Bakışlarımın ötesinde bir yol görünür sana giden” adlı şiirimle mansiyon; Güney Haber gazetesinin şiir yarışmasında “İkimizin Şiiri” adlı şiirle mansiyon ve Adana Sesi Musiki Derneği Derneği Beste ve Güfte Yarışması”nda (1997) “Yıllar Öncesine Dönesim Geldi” adlı güftemle yine mansiyon aldım. Aynı şiiri, aynı yarışmada Adil Bozkurt nihavend makamında besteledi ve mansiyon aldı.

***Müziğin dışında ilgilendiğiniz herhangi bir sanat dalı var mı?

Plastik sanatlarda (yontu-seramik) resim yapıyorum. Halk Eğitim’in resim kursuna katıldım sertifika aldım ve karma resim sergisine katıldım. .

***Kitap çalışmanız hakkında neler demek istersiniz?

Anılarımın da yer aldığı Adana halk kültürü ile ilgili kitap yazdım.

***Başka kitaplarınız olacak mı? Bundan sonrası çalışmalarınız tür ve dal olarak genel olarak neler olacaktır? 

Şu an başka bir kitap çalışmam yok ama ilerde olabilir.

***Müzik yaşamınızda kendinize örnek aldığınız sanatçı, müzisyen oldu mu?

Mustafa Sağyaşar ve Rüştü Eriç.

***Bir sanatçının olmazsa olmaz üç şeyi önem sırasına göre nedir sizce?

Saygı, sevgi ve halkla ilişkiler.

***Adana’nın müzik ve sanattaki yeri, önemi hakkında neler demek istersiniz?

Sanatta en önde ama taltif ve değerlendirmede sıraya girmiyor. Her türlü devlet desteğinden yoksun.

AHMET SAĞYAŞAR TSM DERNEĞİ

***Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği’nin ilk adı ÇUDAK (ÇUDAK Çukurova Doğa Tarih Kültür Derneği)… ÇUDAK’ı ne zaman ve nasıl kurdunuz?

2008 yılında ÇUDAK’ı (Çukurova Doğa-Tarih Derneği) kurdum. 11 Avrupa ülkesinde bulunan derneklerle, gidip gelme yoluyla kültür alışverişi yaptık, müziğimizi tanıttık. Ayrıca kendine ait olan yeri ücretsiz olarak ÇUDAK’ın kullanımına verdim.     ***Ne zaman Ahmet Sağyaşar Derneği oldunuz? Bunun bir nedeni var mıydı?      —Korolar Birliği’ne girmek için tüzük değişikliği yaparak ÇUDAK’ın ismini “Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği” olarak değiştirdik.                   ***İlk kurulduğunda başkanı sizdiniz sanırım; kurucu üyeleri kimlerdi?   

Evet, başkanı bendim. Kurucu üyeleri: İsmail Yalın, Veysel Erdem, Mustafa Pekbıçak, Burhan Davarcı ve Yalçın Karalar vardı.

***Başkanı olduğunuz Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği yönetim kurulunun bu gün için yönetim kurulu üyeleri kimlerdir?

Seyfi Çiçek, İsmail Yalım, Ayşe Hülya Özdemir, Mehmet İkbal Doğan, Mustafa Fazıl Yalçın olup, yönetim kurulu üyemiz Burhanettin Davarcı da vefat etmiştir.

***Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği’nde yetişen, görev alan sanatçı ve şeflerle birlikte bugün için sizden başka şef ve eğitmenler varsa isimleri?

Benden başka şef ve eğitmen olmadı.

***Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği’nin amaçları nelerdir?

Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği, müziğimizi halka sevdirmek, geniş kitlelere yaymak; yurt içinde ve yurt dışında konserler vermek, etkinliklere katılmak gibi amaçlar taşımaktadır.

***Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?.. Yılın ve haftanın hangi zamanları çalışma yapılıyor? Yılda kaç konser veriyorsunuz? Kaç üyeniz var?

Ahmet Sağyaşar Musiki Derneği olarak haftanın belirli günlerinde ücretsiz olarak müzik ve saz eğitimi vermekteyiz… Bu derslerde, usta sazlarımızdan olan Levent Genç, ut; Faruk Kasar, tambur; Mustafa Akgün ney ve ….; Yusuf İnce, ritm; ve Günnur Tanrıtanır, solfej dersleri vermektedirler. Bunların tamamı ücretsizdir.

***Dernek olarak şimdiye kadar neler yaptınız?

Sürdürdüğümüz müzik eğitimi konserlerin yanı sıra davet alarak gerçekleştirdiğimiz yurt içi ve yurt dışı konserler verdik. Örneğin, Tunceli-Ovacık’ta konser verdik. Antalya’de “Besteden Güfteye Müzik Topluluğu”, Kosova/Prizden’de ise “Atataürk Türk Kültür ve Düşünce Derneği ile her bölümde bir derneğin yer aldığı konserler gerçekleştirdik. İlk bölümde bizim derneğimiz konser verirken, ikinci bölümde ev sahibi dernek konser verdi. .

***Dernek olarak bundan sonraki plan ve hedefleriniz nelerdir?

Yılda 2-3 konserimiz devam edecek… Yurt dışı olarak ise, Rusya-Ukrayna savaşı olmasaydı Kırım’da bir konser verecektik. Sonuç olarak, Türkçenin konuşulduğu her yerde konserler vermeyi düşünüyoruz.

***Derneklerin T. Müziğine ve yöremizin müzik, sanat ve kültürüne olan katkılarından söz edebilir misiniz?

Bu uğurda kurulan bütün derneklere teşekkür ediyorum. Her biri müziğimizin yaygınlaşmasında büyük emekler veriyorlar.

***Kurucusu ve Şefi olduğunuz Ahmet Sağyaşar Derneği’ni nereye götürmek istiyorsununuz?

Müziğimizi gençlere sevdirmek ve yaşatmak istiyoruz.

***Dernek ve koroların müzikteki yeri, önemi, katkıları hakkında neler düşünüyorsunuz?

Devlet politikası olarak Türk musikisi üvey evlat muamelesi görmektedir. Türkiye’de yüzlerce televizyon ve radyo kanalı var. TRT’nin dışında Türk müziğine ilgi gösteren televizyon ve radyo sayısı maalesef çok az.

***Yerel yönetimlerden herhangi bir istek ve beklentileriniz var mıdır?

Yurt dışı konserlerimizde bize yardımcı olmalarını çok beklerdik ama bütçeleri elvermediği için yardımcı olamadılar.

            ***Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

            —Her şey gönlünüzce, gönlümüzce olsun.

***Röportaj için teşekkür ederim. Dilerseniz bir şiir ve anıyla son verelim görüşmemize…

            —Ben de teşekkür ederim…

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor