KENAN ŞELE İLE HALK MÜZİĞİNDEN KONUŞTUK

Bir dönem ülke çapında ekol yaratan Adana Radyosu “Çukurova’dan Sesler” topluluğun da dile düşen şarkılarla da halkın sevgisini kazanan radyo sanatçıları arasında yer alan, aralarında Muammer Sun ve Hikmet Şimşek gibi müzik ustalarının da bulunduğu usta sanatçılardan yararlanan konservatuvarlı sanatçılardan olan Kenan Şele besteleri, derlemeleri, müzisyen ve koro şefliğiyle müziğe hizmetini sürdürmektedir.

 

*ŞELE VE MÜZİK

Cumali Karataş***Sayın Kenan Şele röportaja başlamadan önce sormak istediğim şey müzik sizin için nedir? Müziksiz bir yaşam düşünebilir misiniz?

Kenan Şele— Müzik benim için yaşamın kendisidir. Bu aşk gönlüme nasıl düştü bilmiyorum ama sanki hep benimleydi. Hatırlayabildiğim en eski anılarımda bile müzik var. Bu nedenle başka türlüsü nasıl olurdu bilmiyorum.

C.Karataş***Müzik, beste ve derleme konusunda çalışmalarınızı hâlen sürdürüyor musunuz? Neler yapıyorsunuz? Hangi koroları çalıştırdınız ve çalıştırıyorsunuz?

  1. Şele— Evet çalışmalarıma devam ediyorum. Beste ve derleme çalışmalarımı çok yoğun olmasa da sürdürüyorum. Çeşitli etkinliklerde sahne alıyorum. Şefliğini yaptığım korolarım var. İlk çalıştırdığım koro aynı zamanda memur olarak çalışıp emekli olduğum MTA Kurumu’nun Halk Müziği Korosu idi. Daha sonra İller Bankası THM Korosunu kurdum ve 3 yıl çalıştırdım. DSİ Genel Müdürlüğü THM Korosunu 30 yıldır çalıştırmaktayım. Ve şimdilik son olarak Aselsan THM Korosunu kurdum ve 10 yıldır çalıştırmaya devam ediyorum.

C.K.***Ses, saz, söz, beste ya da derleme olarak müzikte neler yaptınız?

K.Ş.— Adana, Ankara-Karaşar, Gümüşhane yörelerinden derlemelerim var. Türkü formunda bestelerim var ve beste çalışmalarıma devam etmekteyim. Bu sene Ankara Radyosuna “Beste Türküler” adı altında bir proje sunmayı planlıyorum.

Kültür Bakanlığı’nda, radyoda ve piyasada öğrencilerim var.

Bunun dışında aktif olarak türküleri icra etmeye devam etmekteyim.

En son Ordu’da Valiliğin düzenlediği Türkü Formunda Beste yarışmasında bir üçüncülük bir de mansiyon ödülü aldım.

***Bulunduğunuz yerdeki ve donanımı elde edene kadar nerelerde ve hangi ustalardan yararlandınız? Nerde ve nasıl bir müzik eğitimi aldınız?

Müzik eğitimine ilkokul 3. Sınıfta öğretmenimin yönlendirmesi ile Adana Halkevlerinde başladım. Ortaokul yıllarımda Halk Eğitim Merkezine devam ettim ve orada benim müzik hayatımda çok büyük yeri olan değerli hocam Kazım Sanrı ile tanıştım. İlk 45’lik plağımda okuduğum eser Kazım Sanrı Hocamın bestesi olan “Uykuda mısın Sevgili Yarim?”dir. Daha sonra bu beste 33 farklı sanatçı tarafından okunmuştur. Bunların arasında Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Neşet Ertaş, İzzet Altınmeşe, Sabit Gürses gibi değerli sanatçılar vardır.

Halk Eğitim Merkezi’nden sonra Adana İl Radyosu’nda solistlik yaptım. Daha sonra Çukurova Radyosunda solistliğe devam ettim. 1970 yılında hem Konservatuar hem de Ankara Radyosu sınavlarını eş zamanlı kazandım. Bu süreçte Muammer Sun, Hikmet Şimşek, Saadet İkesus, Erdoğan Okyay, Coşkun Güla gibi artık dünya çapında diyeceğim çok değerli hocalardan dersler aldım.

***Ne zaman ve nasıl müziğe başladınız peki?

İlkokul yıllarımda gittiğimiz bir piknikte öğretmenim bir türkü söylememi istemişti. “Zalım Avcı Vurdun Kırdın Kanadımı Kolumu” uzun havasını okudum. Öğretmenimin gözlerinin dolduğunu hatırlıyorum. Beni ilk öğretmenim Birsen Hanım keşfetti. Onun yönlendirmesiyle de Adana Halkevlerinde başladım.

***Ailenizde sizden başka müzik ya da sanatla ilgilenen, yine ailede çevrenizde müzik konusunda sizi destekleyen ve yönlendirenler oldu mu?

Ailemde genel anlamda sanatla, özel olarak da müzik ile ilgilenen kimse yoktu. Ama bu yola çıktığımda annemin desteği hep yanımdaydı. Benim büyüklerimden ya da akranlarımdan müzikle ilgilenen yoktu ama müzik aşkını kızlarıma da geçirdim. Biri meslek olarak Müzik Öğretmeni olmayı seçti, diğeri de hobi olarak ilgilenmeye devam ediyor.

***Kullandığınız sazlar oldu mu? Bu konuda kimlerden yararlandınız?

Esas branşım ses olmakla birlikte çocukluğumdan beri uzun saplı bağlama çalmaktayım. Halk Eğitim Merkezinde de ilk olarak saz eğitimi ile başlamıştım. Aslında sesim güzel ama o zamanları biliyorsunuz biraz ezik utangaç çocuklardık. Kazım Hocam bir gün “sazların içinde sesi güzel olan yok mu?” diye sordu. Bir şey diyemedim, utandım, eğdim kafayı. Şansına beni seçti. “Gel Kenan birşey okudu” dedi. Ondan sonra eğitimimin yönü değişti. Ama bağlamam hep yanımda oldu.

*** Dernek ve topluluk hayatınız oldu mu?

Evet oldu. HAMOY Derneği, ASAKTUR Derneği ve HALAYKUR Derneklerinin yönetiminde görev aldım, hocalık yaptım.

***İlk defa nerde ve ne zaman sahne aldınız? Sonrasında müzik hayatınız nasıl devam etti? Askerlikte müzikle ilgilendiniz mi?         

İlk defa ilkokul yıllarımda Adana’da bir müsamerede sahneye çıktım. O gün bugündür de sahnelerdeyim. Askerliğimde Bandoda Bas çaldım. O enstrüman çok büyük bir üflemeli idi. Hem çok ağır hem de çalması oldukça güç. Bugün artık Bandolarda yer almıyor.

***Askerlik sonrasında müzik çalışmalarınızın seyri nasıl devam etti? 

Dernekteki görevlerim, Kurum Koroları ve Sahne çalışmaları şeklinde devam ettim.

            ***Profesyonel müzik çalışmaları içerisinde oldunuz mu? Oldunuzsa nasıl?

            —Tabii. Radyo hayatım oldu. 45’likler yaptım, THM Camiasında bilinen bir yere sahip olmayı başardım. Günümüzde de dönem dönem davet edildiğim Radyo ve Televizyon Programlarına, ayrıca Yurtiçi ve Yurtdışı festivallere katılıyorum.

            ***Besteleriniz ya da derlemeleriniz oldu mu? Olduysa, beste ve derlemelerinizin adları ile TRT HHM Repertuvarında yer alıp almadıkları ile toplam sayılarının kaç olduğu? 

            — Bestelerim: Yalnız Adam, Yaralı Kalbim, Gitme Bülbül, Sabah ile Seher Yeli, Ellerini Tutup Yüzüne Baksam, Ordu’ya Gideceğim Melocan Yiyeceğim, Kız Hatice Kuşları ilk hatırladıklarım.

Repertuvarda yer alan derlemelerim:

-“Varıp Neylemeli Sılayı Gayrı” (Adana)

-“Evlerinin Önü Mersin” (Ankara – Beypazarı)

-“Sarı Kavun Dilimi” (Adana)

Ayrıca, Tufani’den derlediğim bir Gümüşhane Türküsü.

***Ne zaman beste yapmaya başladınız? İlk besteniz,  hangisiydi?

İlk gençlik yıllarımdan beri beste yaparım. İlk bestem ve ilk göz ağrım olan Yalnız Adam çeşitli sanatçılar tarafından icra edilmiştir. Yaralı Kalbi de aynı şekilde çeşitli sanatçılar tarafından okunmuştur.

***Bestelerinizin güftelerini yazdığınız oldu mu? Yazmıyorsanız kimlerin şiirlerini bestelediniz?

Gitme Bülbül haricindeki tüm bestelerimin sözleri bana aittir. Başkalarına ait sözlerle duygusal yakınlık kurma süreci bana biraz daha zor geliyor. Benim yaratım sürecimde sözler genellikle beste ile birlikte geliyor.

***Bestelerinizi ne zaman ve nasıl yapıyorsunuz? Beste yapmak için özel bir ortam gerekiyor mu? Bestelerinizi ya da derlemelerinizi siz mi notaya alıyordunuz? 

Yeni bir şey yapmak istediğimde kafamda ufak ufak şekillendirdiğim bir süreç oluyor. Bunun için özel bir alana ihtiyacım olmuyor. Yolculukta, arkadaş sohbetlerinde, bazen televizyona bakarken ufak ufak oluşan bir süreç… Yeterli olgunluğa geldiğinde sessiz, sakin ve yalnız kalabildiğim bir ortamda çalışıyorum. Beste ve derlemelerimi kendim notaya alıyorum.

***Plak, kaset çıkardınız mı? Çıkardınızsa isimleri?..

8 tane 45’lik Plak çıkardım. Hatırlayabildiklerim:

“Uykuda mısın Sevgili Yârim”,

“Yalnız Adam”,

“Aşk Gölünde Boğuldum”,

“Ağlıyorum Ağlıyorum”,

“O Yeşil Gözlerin Bir Ömre Bedel”

“Önümde Giden Kız”

*** Bundan sonrası için müzikte herhangi bir projeniz var mı?

Biliyorsunuz değişen zaman ve şartlar nedeni ile yeni ve anonim türkü yaratım süreci neredeyse bitti. Bu Eylül Ayı’nda Ankara Radyosu’na “Beste Formunda Türküler” adı altında bir Program Formatı sunmayı planlıyorum. Kabul görürse bu programı yapmak istiyorum.

Uzun yıllardır kendi hocalarımdan öğrendiğim ve üstüne tecrübelerimle yenilerini eklediğim bilgileri genç arkadaşlarıma elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. Bu çabamı da daha kolay erişilir olması için internet ortamına aktarmak niyetindeyim. Şu an için çok aktif olmayan bir Youtube Kanalım (@kenansele2290) var. Bu Eylül Ayı’ndan itibaren kanalımda türkülerin icrası konusunda açıklamalı bir program yapmaya başlayacağım. Her yayında bir türküyü ele alarak incelemek gibi bir format var aklımda.  2023 Eylül güzel şeylere gebe diyebiliriz.

 

*ADANA RADYOSU

***33 yıldan beri sürdürdüğüm sanat ve müzik röportajlarının Adana Radyosu ve “Çukurova’dan Sesler” ile ilgili kiminle röportaj ya da söyleşi yapsam sizin isminiz de sık geçmektedir? Ne zaman ve nasıl Adana İl Radyosu’na girdiniz?

Çukurova her anlamda bereketin timsali benim gözümde. Bu bölge nice yazarlar, şairler, müzisyenler, ressamlar, aktörler, yönetmenler çıkardı. Değerli hocam Kazım Sanrı’nın teşviki ile 1966-1967 yıllarında Adan İl Radyosu’nda solist olarak program yapmaya başladığımda Türkiye’de Müzik Camiasına damgalarını vurmuş büyük sanatçılarla birlikte çalışma zevkine nail oldum.

***”Yurttan Sesler” ile yarışan “Çukurova’dan Sesler”de nasıl yer aldınız? Sizin yer aldığınız o yıllarda Adana Radyosu ve “Çukurova’dan Sesler” topluluğunda yöremizin hangi sanatçıları bulunmaktaydı?

O dönem “Çukurova’dan Sesler” Programına girebilmek için öncelikle hazırlanan bantlar Ankara Radyosu’ndan denetlenerek onaylanırdı. Ben de aynı süreçten geçerek “Çukurova’dan Sesler”de yer almayı başardım. Değerli abimiz Fahri Işık, İsmail Polat, Halit Araboğlu, Müslüm Gürses, Adana’nın değerli bağlaması Şaban Gen, Mithat Ateş, Ramazan Şenyaylar, Mehmet Genç (Bebili Mehmet), Sadık İçlises, Bahri Hazinses ilk aklıma gelenler. Unuttuklarım beni bağışlasın.

***Müzik konusunda yapmak isteyip de yapamadığınız herhangi bir şey oldu mu? Ayrıca bundan sonrası için müzik konusunda yapmak istediğiniz bir çalışma var mıdır? 

Hiçbir zaman yüksek hırsları olan ve belli kurumların başında yer almak gibi hedefleri olan biri olmadım. Müziğin içinde doğal bir şekilde var olmak benim için hep yeterli oldu. Bu da yaptığım müziğin kaynağı olan halktan kopmamı engelledi. Bu aşkım ve ilgim müzik camiasında hep karşılık buldu. Girdiğim ortamlarda saygı gördüm. Müziğe dair yapmak istediğim şeylerin hepsini yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Bundan sonra da öğrendiklerimi aktarma çabam devam edecek.

***(Özellikle Adana Radyosu’na ait) bir müzik anınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?

O kadar çok ki… Kâzım Sanrı hocaya sordum: ”Plak yapmaya gideceğim, var mı güzel bir beste?” Hoca, “Uykuda mısın Sevgili Yârim” bestesini plağa okumam için verdi. Palandöken firması sesi beğendi ama beste tutmaz dedi. Ben de bu besteyi okumak konusunda ısrarcı oldum. Gittim Odeon Plak’a okudum. Ve o beğenilmeyen parça birçok sanatçı tarafından okundu…

 

*MÜZİK VE SONRASI

***Müzikten başka bir sanat dallarıyla ilgili bir çalışmanız oldu mu? 

Lise Yıllarımda tiyatro oyunlarında yer aldım. Turgut Özakman’ın “Güneşte On Kişi” oyununda yer almıştım. Orada da ismin Kenandı. “Gazeteci Kenan”. Şiir okuma yarışmasında da birinciliğim var.

            ***Sizin döneminizle bugünkü müziği karşılaştırdığınızda neler söylemek isterseniz?

—-Türk Halk Müziği özelinde değerlendirmem gerekirse bugün ki gençler içinde çok başarılı solist ve enstrümancılar var. Müzik konusunda hiçbir zaman tutucu olmadım. Aşırı deformasyona maruz bırakmadan, türkünün özünü bozmadan yapılan ve müziğe yeni bir renk getiren farklı yorum ve icraları beğenerek dinliyorum.

***Sanatçı kime denir? Sanatçının üç olmazsa olmazı desem önem sırasına göre neler sıralamak istersiniz?

            — İçindeki yaratıcı güçten aldığı ilham ile ortaya yeni bir şey çıkaran kişidir sanatçı. Her türkü söyleyebilen, her nota yazabilen, ya da bu konuda her eğitim almış kişiye sanatçı demeyi doğru bulmuyorum. Zaten kimin gerçek sanatçı olduğunu biraz da zaman söylüyor bize. Sanatçının olmazsa olmazı; sevdiği ve kendini ifade eden sanatını, daha popüler olma, daha çok para kazanma gibi fazlasıyla dünyevi olan heyecanlar uğruna feda etmemeli (buna amatör ruhu hiç bırakmamalı da diyebilirim); daha iyiye nasıl ulaşırım, kendi sınırlarımı nereye kadar geliştirebilirim sorularının peşinden gitmeli ve disiplinli olmalıdır.

           ***Müzikte beğendiğiniz ses sanatçısı, besteci ve sanatçılar?

Ağırlıkla gençlerden örnek vermek istiyorum. Solistlerden Dünya Tekin, Mustafa Kemal Şimşek, Fatma Aydoğan, Münevver Özdemir, Kabak Kemaneci Uğur Önün, bağlamada Hasan Hüseyin Genç gibi..  Kazım Birlik’in bestelerini beğeniyorum.

            ***Müzikle ilgilenen gençlere, sanatçı adaylarına söylemek istediğiniz bir şeyler var mıdır?

—  Her ne yapıyorlarsa yürekten yapsınlar, disiplinli, özverili çalışsınlar..

***Söyleşi için teşekkür ederim… Son olarak söylenmek istediğiniz bir şey var mıdır?

Uzun süredir devam etmekte olan bu köşenizde bana da yer verme nezaketini gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor