DEM Parti Seyhan’ı kazanmakta kararlı
DEM Parti Seyhan Belediyesi Eşbaşkanı adayları Sever Uzun ve Mehmet Karakış, yürüttükleri seçim çalışmaları kapsamında sorularımız yanıtladı. Uzun ve Karakış, ‘’Seyhan ilçesi hem seçmen kitlesi hem de örgütsel açıdan DEM Parti’nin en güçlü olduğu bölge konumunda yer almaktadır. Seyhan Belediyesi’ni kazanmamız yüksek bir ihtimal. Göreve gelmemiz halinde her mahallede 50-100 kişilik meclisler oluşturacağız ve bu meclis üyeleri belediyenin asli sahipleri olacak’’ ifadelerini kullandı.
***
RÖPORTAJ: YENER EKİNCİ
Kısa adı DEM Parti olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin Seyhan Belediyesi Eşbaşkanı adayları Sever Uzun ve Mehmet Karakış ile seçim çalışmaları kapsamında merak edilen birçok konu hakkında röportaj gerçekleştirdik. Sorularımıza detaylı yanıtlar veren eşbaşkan adayları, önemli açıklamalarda bulundu.
Göreve seçilmeniz halinde Seyhan ilçesinde neler değişecek?
Mehmet Karakış: Seyhan, Adana’nın kalbidir; ancak bu kalp yaralı… Bu kalbin ritim bozukluğu var. Nedeni ise bu kalbe gereken özen gösterilmemiş olması… Haliyle, Seyhan’ın sorunlarının çözülebilmesi için öncelikle çok ciddi saha çalışmalarının yapılması gerekiyor. Yerinde kentsel dönüşüm, acilen yapılması gerekenlerin başında gelmektedir. Güney bölgesinin birçok mahallesi nefes alamayacak duruma geldi. Mahalle sakinlerini mağdur etmeden, belediye öncülüğünde sosyo kültüre uygun ve ekolojik kentsel dönüşüme öncelik vereceğiz. Bunu yaparken de Seyhan’a bir kimlik kazandıracağız. İnsanlarımızı rastgele, kutu kutu evlere mahkum etmeyeceğiz ve onları uydurma mimari yapılara göre şekillendirmeyeceğiz. Diğer sorunlardan biri de uyuşturucu… Seyhan’da yaşayan gençlerin önemli bir kısmı ne yazık ki uyuşturucu kullanıyor. Her şeyden önce, uyuşturucunun neden kullanıldığını tespit etmek gerekiyor. Gençler mutsuz oldukları için uyuşturucu kullanıyorlar. Ve bir insan umutsuz olduğunda mutsuz olur. Umutsuzluğun kaynağını ise siyasal rejimden bağımsız ele alamayız. İş, aş, gelecek kaygıları ve sosyal aktivitelerin yoksunluğu gençlerimizi umutsuzluğa sürüklüyor. Yaygın halde kuracağımız Gençlik Merkezleri ile istihdam ve eğitim sağlayacak birimler var olacak. Uyuşturucu ağına düşen gençlerimizi, en az 3 yıl gözlem altında tutacağız. Bir toplumda gençlik aylaklaşmışsa, o toplumun geleceğinden söz edemeyiz. Bizler, daha çok sorunları yerinde tespit etmeyi önceliyoruz. Masa başında oturarak, ‘Seyhanın böyle bir sorunu var’ deme hakkımızın çok olmadığını düşünüyorum. Mahallelerde kuracağımız mahalle meclisleriyle sorunların tespit edilip giderilmesi gerekiyor. Mahalle sakini kendi sorununu söyleyecek, onları dinleyip belediye imkanlarını seferber edeceğiz. Mümkün olduğunca küçük ve orta ölçekli işletmelerle çalışacağız. Hiçbir zaman kendimizi devasa holdinglere ve baronlara mahkum etmeyeceğiz.
Seyhan Belediyesi’nin son 5 yıllık dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarılı olundu mu sizce?
Mehmet Karakış: Başka bir siyasi partinin yönetimini değerlendirmeyi çok etik görmüyorum; ama sonuçta Seyhan Belediyesi’nin hizmetlerinden yararlanması gereken bir vatandaş olarak yorumlayacak olursam, belediye kaynaklarının eşit bir şekilde pay edilmediğini söyleyebilirim. Seyhan’da sorunlardan bahsediyorsak, bunlar belediyenin başarısızlığından kaynaklıdır. Mesela, bir metre asfalt döküp iki metrelik pankartla bunu ilan ederek övünmek çok yanlış bir tutum. Belediye olarak bu asli görevin senin ve zaten bunu yapmak zorundasın….
Kent uzlaşısı kapsamında Seyhan Belediyesi için CHP ile ittifak yapılacağı çok konuşuldu. Bu ittifak neden gerçekleşmedi?
Mehmet Karakış: Biz, tüzüğümüz gereği bir müzakere partisiyiz. Güçbirliği ve işbirliği ekseninde sadece herhangi bir siyasi parti ile değil, birçok kurum ve kuruluşla da ortak eylem ve ortak yönetim aklı oluşturma gibi bir tutumumuz var. Seçim için CHP ile son gün son saate kadar görüşmelerimiz devam ediyordu; ancak CHP bizi kıskaca almak istedi ve son saatlerde ittifak görüşmelerine kendini kapattı. İttifakın bundan sonra nasıl ilerleyeceğine dair bilgi de vermediler. Biz de, son saatlerde dosyalarımızı hazırlayıp Yüksek Seçim Kuruluna yetiştirdik. İttifakın oluşmamasını temel nedeni, tekçi ve milliyetçi zihniyetin vuku bulmasıdır. Kendilerini, başka bir partinin denetimine vermek istemediklerinden kaynaklı yaşanan bir sorundur bu… Çok ciddi bir siyasi nezaketsizlikle karşılaştık. Meclis üyesi listemizi beğenmeyip geri gönderdiler. Alternatif liste oluşturduk, o listeye de cevap verilmedi. Bizim ortak akıl oluşturmakta ki hedefimiz, bütün Adana halklarının kazanmasına yönelikti. Gelinen noktada, Adana halklarını düşünmeyenlerin kaybedecek olması, bizim sorumluluğumuzda değildir.
Gönlünüz ittifaktan yana mıydı veya böyle olması daha mı iyi oldu?
Mehmet Karakış: Biz, bir ittifak partisiyiz. Çoklu bileşenle başarı elde etmek istiyoruz. En nihayetinde, ittifak sağlanmış olsaydı, DEM Parti’ye oy vermeyenler de CHP’ye oy vermeyenler de büyük kazanacaklardı. İttifak dışı yaklaşım, Adana halklarına kaybettiren bir yaklaşımdır.
Şu aşamada, Seyhan’ı kazanmak için kendinizi şanslı görüyor musunuz?
Mehmet Karakış: Elimizde büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Saha çalışmalarımızın geri dönüşü çok olumlu… İttifakın oluşmamasından dolayı CHP’ye ciddi bir tepki de var. DEM Parti, yeni kurulan bir parti. Adını, logosunu ve düşüncelerini kamuoyuna yansıtabilmesi için önemli bir fırsat oldu. Kayıp oylarımız vardı ve bunları yeniden örgütleme şansı yakaladık. Bunları bir bütün olarak düşündüğümüzde, Seyhan Belediyesi’ni kazanmamız yüksek bir ihtimal. Seyhan ilçesi hem seçmen kitlesi hem de örgütsel açıdan DEM Parti’nin en güçlü olduğu bölge konumunda yer almaktadır. 7 gün 24 saat çalışarak, bir seçmen kitlesi oluşturmaya çalışıyoruz. Seçimleri kazanmamız halinde, koltuğa oturmayacağız. Her mahallede 50-100 kişilik meclisler oluşturacağız ve bu meclis üyeleri belediyenin asli sahipleri olacak. Dolayısıyla, belediye DEM Parti’nin değil halkın olacak.
Gerek adaylık süreçlerinde yaptıkları çalışmalarla gerekse belediye başkanlığı görevlerinde kadınların erkeklere nazaran daha başarılı olduklarını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Sever Uzun: Kadın muhtarların iletişim özelliklerinin daha güçlü olması, birebir iletişim sağlayabilmesi, vatandaş ile sağlıklı güven ilişkisi tahsis etmesi, yaşadığı kente ve çevreye karşı sorumluluk duygularının çok yüksek olması ve daha çok çalışmaları onları başarılı yapıyor. Bizler, demokratik siyasette kadının yerini önemsiyoruz. Kadınlar, her alanda kendilerini özgürce ifade edebilmelidir. Uluslararası alanda bir ülkenin en büyük demokratik göstergelerinden biri kadınlara tanınan haklardır. Türkiye’de son yıllarda kadınların siyaset ve karar alma mekanizmalarında sayıca daha fazla yer almaları yeterli olmamakla birlikte olumlu bir gelişmedir. Siyasal hayata katılım ve karar mekanizmalarında kadınların eksik temsili de demokrasi yolundaki gelişmemizin hızını yavaşlatmaktadır. Bu nedenle partimizin vazgeçilmez ilkesi eşbaşkanlık sistemidir.
Seçmenlerin kadın adaylardan yana tercihlerini kullanmaları sizce ne derece önemlidir?
Sever Uzun: Yaşamı inşa eden kadındır. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma süreçlerine katılamaması, siyasette eşit oranda temsil edilememesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesidir. Bilindiği gibi, demokrasinin temel unsurlarından olan eşit temsil ve katılımın kadınlar açısından yaşama geçirilememesi, bir kadın erkek eşitsizliği sorunu olmasının ötesinde, aynı zamanda bir demokrasi sorunudur; ancak, demokrasi bütün siyasal tartışmaların odak noktasını oluşturduğu halde, kadınların eksik temsili konusunda göz ardı edilmekte, kadınsız demokrasi doğal karşılanmaktadır. Günümüzde birçok alanda eğitim, meslek seçimi, çalışma koşulları açısından daha iyi konumda olsalar da, siyasal yaşam kadınlara kapalı bir arena olmaya devam etmektedir.
Bir ülkede karar alma süreçlerinde nüfusun yarısı temsil edilemiyorsa, o ülkede alınan kararların demokratik ve çoğulcu olduğundan söz edebilmek mümkün değildir. Bu bakımdan, hem demokratik yaşamın güçlendirilmesi hem de cinsiyete dayalı eşitsizliklerin kaldırılmasında daha etkin olunabilmesi için kadınların siyasette eşit oranda veya kritik eşik olarak kabul edilen en az yüzde 30 oranında yer almaları gerekir. Her ne kadar eksik temsilin nedenlerini “kadınların siyasete ilgisizliği; toplumsal ve kültürel yapı; siyasal sistem ve partilerin yapısı; eğitim; ekonomik nedenler” gibi belli başlıklar altında toplamak mümkünse de, bütün bunların temelini tarih boyunca süregelen erkek egemen bakış açısı oluşturmaktadır.
Ortağınız Mehmet Karakış ile fikir ayrılığına düştüğünüz konularda aranızda bir sorun vuku buluyor mu?
Sever Uzun: Genel anlamda uyum içerisinde çalışıyoruz. Bütün kararları ortaklaşa alıyoruz. Nadiren de olsa fikir ayrılığına düştüğümüz konular elbette oluyor; ancak bunlar aramızda çözümsüz bir soruna dönüşmüyor.
Son olarak seçmene ne mesaj vermek istersiniz?
Sever Uzun: DEM Parti halkların partisidir. Sisteme entegre olmuş, belli bir düzeni korumaya ve kollamaya çalışan bir parti değildir. Siyasal iktidarın tarif ettiği gibi bir parti hiç değildir. Her zaman değişimden ve yenilikten yanadır. Belli bir zihniyetle DEM Parti’ye yaklaşılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün seçmen kitlelerini tüzüğümüzü incelemeye davet ediyorum. Böylece, DEM Parti’ye daha sempatiyle bakılacağı aşikardır. Hakkaniyetli, halkın esas sorunlarını dikkate alan ve bunları köklü çözümlere kavuşturmayı esas alan bir partidir. Kadınlarımızı, gençlerimizi, dezavantajlı grupları DEM Parti etrafında örgütlenmeye çağırıyorum.