HAK-İŞ alın teri hakkı için meydanlara indi

Hak-İş Konfederasyonu Adana İl Başkanı ve Hizmet İş Sendikası Adana Şube Başkanı Bekir Hakan Durna, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında yaptığı konuşmada; sosyal adalet, refah, güvenlik ve diyalog temelli taleplerini kamuoyu ile paylaştı.

 

HABER: YENER EKİNCİ

Türkiye’nin en büyük işçi örgütlerinden biri olan Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikaların Adana temsilcileri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, üyeleriyle beraber alanlarda kutladı.  Sabah saatlerinde İstasyon Meydanı’nda toplanan kalabalık grup, bir basın açıklaması yaparak, beklenti ve taleplerini kamuoyu ile paylaştı.  Hak-İş Konfederasyonu Adana İl Başkanı ve Hizmet İş Sendikası Adana Şube Başkanı Bekir Hakan Durna, ‘’48 yıldır emeğimizin ve alın terimizin hakkı için, hayat pahalılığı ve yoksullukla mücadele edilmesi için, vergide adaletin sağlanması için ve sendikal örgütlülüğün artması için meydanlardayız’’ diyerek başladığı sözlerini, İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı katliam ve zulümlerin sona ermesi için uluslararası topluma çağrıda bulunarak sürdürdü.

‘’İŞÇİLER, EMEKÇİLER VE EMEKLİLER ADINA SOSYAL ADALET VE REFAH İSTİYORUZ’’

Başkan Durna; şunları kaydetti;  ‘’HAK-İŞ, Türkiye ve Dünya Sendikal Hareketinde emeğin ve emekçinin bugünü ve geleceği için durmaksızın çalışmaya devam edecektir. HAK-İŞ, ülkemizin, bölgemizin, küremizin bütün mağdur ve mazlumlarına olan borcunu ödemek için kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir. Emeğin, emekçinin ve hak mücadelesinin gününde sosyal adalet, refah, güvenlik ve diyalog temelli taleplerimizi sıralıyoruz: Kıdem tazminatı hakkı korunarak yeni güvencelerle geliştirilmelidir. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. Belediye ve Belediye şirketleri dâhil bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü’ne dâhil edildiği bir model talep ediyoruz. 696 sayılı KHK Kapsamı dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş gibi özlük haklarının tam olarak verilmesini istiyoruz. 6772 sayılı Kanun uyarınca Mahalli idarelerin iştiraklerinde veya şirketlerindeki işçiler için 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesini istiyoruz.  Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz. ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz. İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi” önerimizin imzalanmasını ve uygulanmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz.  Kriz dönemlerinde gelir vergisi diliminin %10’a indirilmesini istiyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz. Emekçilerin enflasyona karşı ezdirilmemesini ve hayat pahalılığı ile yoksulluğa karşı korunmasını talep ediyoruz.  İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir yeni bir model istiyoruz. Bireysel ve düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurularak, sosyal koruma sistemi güçlendirilmelidir. İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Sendikal örgütlülüğün artması için gerçek iş güvencesi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesini, işsizlik oranlarının düşürülmesini istiyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin etkin ve düzenli bir şekilde toplanmasını talep ediyoruz. ÇAYKUR başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz.  Esnek çalışanların emeklilik hakları başta olmak üzere ödenek ve aylıklara erişimlerin ilişkin yeni düzenlemeler oluşturulmalıdır.  Sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun bir anlayışla yeniden yapılanmasını talep ediyoruz. 4857 Sayılı İş Kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek ilerletilmesini istiyoruz. Çalışanlar açısından işsizlik sigortası ödenek imkanlarının kolaylaştırılmasını ve ödenek miktarlarının artırılmasını talep ediyoruz. Engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler talep ediyoruz. Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını, işe girişimkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını, çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz. Evde Bakım ve Destek Sigortasının hayata geçirilmesini istiyoruz. Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmesi için adil bir geçiş planının oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için sürdürülebilir, uyum ve işbirliği çerçevesinde yeni politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz. Filistin başta olmak üzere, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan, Irak, Somali, Arakan, Doğu Türkistan’da ve yeryüzünün bütün mazlum coğrafyalarında yaşanan insanlık dışı olaylara ‘DUR’ demek için meydanlardayız.’’

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor