Değişen ve gelişen dünyada artık en gözde ürünler plastiklerden yapılıyor. Artık her renk ve kalitede üretilebilen plastikler insanoğlunun en temel ihtiyaçlarının başında geliyor.
Dünyada plastiğe olan ihtiyaç her geçen gün biraz daha artarken, plastik sanayi de yerinde durmuyor. Plastik üretme makineleri, plastik kırma makineleri, makine sanayinin lokomotifi olmuş durumda.
İşte plastik sanayinde kullanılan makinelerden bazıları da Adana’da üretiliyor. Yani Adana’da katma değer üretiliyor. Peki yeteri kadar üretilebiliyor mu yada yurt içinde ve dışındaki pazar payı tatmin edici ölçü de mi? Tabi ki değil…
Bugün dünyada plastik malzemeler insanların hayatına öyle bir şekilde girmiş ki, artık insanların sonsuz oranda plastiğe ihtiyacı var.
Evet plastik malzeme para etmiyor diyeceksiniz ama eğer öyle bir şey olsaydı bu ülkede hurdacılar başta olmak üzere binlerce atık toplayıcı çöpe atılan plastik malzemeleri toplamazdı.
Ayrıca katma değeri yok diye bu duruma ön yargı ile yaklaşanlara da hatırlatmak isterim ki; otomobil sektöründe ve elektronik eşya üretimde her geçen gün yeni ebat ve kalitede plastiğe ihtiyaç duyuluyor.
Bugün Adana’da katma değeri yüksek olmayan plastik malzemelerin üretiminin yanı sıra , katma değeri biraz daha yüksek olan plastik sanayinde kullanılacak devasa makineler de üretiliyor. Kim bilir belki Adana ilerleyen yıllarda aradığı katma değeri plastik sanayinde de yakalamış olacak.
Çünkü daha çok KOBİ tarzındaki işletmelerin yer aldığı plastik sanayine Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi ve Adana Sanayi Odası Yönetimi ellerinden gelen desteği vermeye hazır.
İnşallah ortaya Adana’nın faydalanabileceği bir birliktelik çıkar da Adana ekonomisi yükselme ivmesini yakalamış olur.
Günümüzde ise Adana’nın her şeyden önce katma değeri yüksek spesifik ürünleri üretmeye ihtiyacı var.
Yani bu kentin plastik sanayinde gelişirken, plastik sepet ve kova üreten değil görünüşte küçük ama değerde pahalı ürünler üretmesi geriyor.
Kısacası plastiği altın yada elmas mücevherler gibi işlemeli ve bu ürünlerle dünya pazarına açılmalıyız. Aksi taktirde attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağa sayısına değmez.
