ATATÜRK’ÜN ‘GÖZDAĞI’ GEZİSİ İSTEDİĞİMİZ SONUCU SAĞLADI

BEŞİNCİ BÖLÜM

24 Mayıs 1938 Adana Gezisi tamamlanmış, Atatürk ve yanındakiler trene dönmüştü. O andan itibaren olanları geliniz Kılıç Ali’nin anılarından okuyalım:

“Adana çok sıcaktı. Oradaki incelemelerden sonra vagona girdiğimizde ayakta duracak hâli kalmamıştı. Çok yorgun ve bitkindi. Bir an önce trenin kalkmasını istiyor, halka veda ederek yatıp uyumayı dört gözle bekliyordu. O kadar ateşi vardı ki, buzhaneden çıkarıp hediye ettikleri portakal sepetini tren kalkar kalkmaz yanına getirtti. Buz gibi yedi-sekiz portakalı bir hamlede yedi. Her portakalı yedikçe bir kere “Ohh!..” diyordu. Sanki içi açılıyor bir serinlik hissediyordu. Kendisi yediği kadar bana ve Salih Bozok’a da yedirdi. Portakallar bittikten sonra bana ve Salih’e izin verdi. Kendisi de hemen yatağa girdi.”

HATAY’A GİRECEKTİ

Ruşen Eşref’in anılarından alıntı yapalım: Atatürk Ankara’ ya dönerken,  “Hatay meselesi için İsmet Paşa gereksiz bir evhama kapılmış telâş içinde idi. Hükûmet başkanı olarak telâşında belki de haklıdır. Fakat ben hükûmeti hiçbir zaman güç duruma sokmak niyetinde değilim. Benim kararım şuydu: Cumhurbaşkanlığından istifa ederek, toplayacağım mücahitlerle birlikte sınırı geçmek, tabİİ bizi bekleyen Hataylılar da, belki bazı askerî birlikler de bana katılmış olacaklardı. Bu şekilde Hatay meselesini fiilen halletmiş olacaktım. Bu hareketim karşısında tabiatıyla ve çok haklı olarak hükûmet beni ve bana katılacak olanları asî ilân edebilirdi.” dedi.

Arkadaşlardan biri söze karıştı; “Paşam o zaman ne yapacaktın?”

Gazi saniye düşünmeden cevabı yapıştırdı: “Haa! İşte o zaman Hatay meselesini hallettikten sonra döner bu kez de bizi asî ilân edenleri kolundan tutup atar, yine duruma biz hâkim olurduk.”

HATAY ANAVATANDA

Her gün, adım adım da olsa mutlu sona yaklaşmaktaydık. Daha önce yazdığımız gibi referandum ve seçimlerin güven içinde yapılabilmesi için 2.500’er kişisi Fransız ve Türk Kuvvetlerinden, 1.000 kişisi de Hatay’dan katılacak 6.000 kişilik güç sağlandı. Kurmay Albay Şükrü Kanatlı Komutasındaki askerimiz 5 Temmuz’da Hassa ve Hatay’a girdi. Seçim Çalışmaları 22 Temmuz’da başladı. Cemaatlere göre tescil işlemi 1 Ağustos’ta sona erdi. İkinci seçmen kayıtları 8 Ağustos’ta bitti. 19 Ağustos’ta adayların isimleri ve sayıları belirlenecekti. Sürenin bitiminde her cemaatten aday sayısını seçilecek milletvekili sayısına denk olduğu görüldüğünden seçim yapılmadan adaylar milletvekili oldular. Böylece; 31’i Türk (9’u Alevi) 2’si Arap 5’i Ermeni 2’si Ortodoks 40 mebus seçilmiş oldu.

2 Eylül 1938 günü Hatay Devleti kuruldu. Devleti Meclisi o gün toplandı. Meclis Başkanlığına Abdulgani Türkmen, Devlet Başkanlığına Tayfur Sökmen seçildi. Devletin adı Hatay olarak kabul edildi. Hatay Devlet Meclisi’nin 5 Eylül tarihli oturumunda Devlet Reisi Tayfur Sökmen Dr. Abdurrahman Melek’i Başvekil olarak görevlendirdi. Sancak Anayasası Hatay Anayasası olarak kabul edildi. Devletin adı da Hatay Devleti olarak değişti. Bundan sonraki Hatay Meclisinin düzenleme ve çalışmalarıyla Hatay Devleti Türkiye ile ilişkilerini arttırdı.

23 Haziran 1939 tarihinde Ankara’da, “Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşma”nın imzalanması ile Fransa, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etti, 29 Haziran 1939’da Hatay Devleti Millet Meclisi’nin aldığı karar doğrultusunda Türkiye’ye katıldı.

BİTTİ

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor