“KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÖNLENEBİLİR BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU VE BİR SUÇTUR”

(HABER MERKEZİ)-Adana Kadın Platformu bileşenleri, Yüreğir Devlet Hastanesi önünde öldürülen hemşire Saniye Arslan için basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını Adana Kadın Platformu adına Selma Çınkır okudu. Selma Çınkır, “Yüreğir Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan sağlık emekçisi Saniye Arslan 08.06.2024 tarihinde, evinin önünde canice katledilmiştir. Kadına yönelik şiddet önlenebilir bir halk sağlığı sorunu ve bir suçtur” dedi.

Platform adına konuşan Selma Çinkır, “Gücünü toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden alır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan, erkek/devletin kadınlar üzerinde zorbaca hakimiyet kurma isteği nedeniyle her yıl ülkemizde yüzlerce kadın katledilmektedir. Bu kadın kardeşlerimizden birisi de Saniye Arslan’dır” dedi

Çınkır sözlerine daha sonra şöyle devam etti;

Boşandığı erkek İhsan UĞURLU isimli erkek tarafından Yüreğir Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan sağlık emekçisi arkadaşımız Saniye ARSLAN 08.06.2024 tarihinde, evinin önünde canice katledilmiştir. Hepimizin de bildiği gibi Saniye’yi hayattan koparan sadece ayrılmak istediği erkek değil, iktidarın kadın düşmanı politikalarıdır.

Bu toplumun eşit bireyleri olan kadınların, şiddetten korunması devletin ana görevlerinden biri olmasına rağmen, siyasi iktidar tarafından İstanbul Sözleşmesinin getirdiği koruma mekanizmalarından bir gecede vazgeçilmiş olması; kadınların, şiddetin bir parçası haline gelmesinin ana sebeplerinden birisidir. Bilinmelidir ki her kadın cinayeti kadınların yaşam hakkına yapılmış bir saldırıdır.

Türkiye’nin  kadınların şiddete karşı koruma kalkanı olan İstanbul Sözleşmesinden bir kişinin kararı ile çekilmesi hukuka aykırıdır. Sözleşmeye geri dönülmeli, 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Türkiye İstanbul Sözleşmesinde yer alan; kadınları her türlü şiddete karşı korumak, kadına karşı şiddeti önlemek ve cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırmakla yükümlüdür. Sözleşme hükümlerini uygulamayan kamu görevlilerinin kanuna aykırı hareket etmekte sorumluluğu bulunduğunu bir kez daha hatırlatırız.

Erkekler, onlara sırf hayır dendiği için kendilerinden boşandığı ve ayrıldığı için ya da hiç birlikte olmak istemediği için kadınları öldürme cesaretini; kadınlar öldürüldüğünde dahi yine kadınların hayatını mercek altına alan, kadınların tercihini sorgulayan, öldüreni değil öldürüleni suçlayan savcılardan, hakimlerden, medyadan ve her gün kadınların yaşam güvencesini elinden alan iktidardan alıyor.

İktidar ve onun erkek egemen kurumları, kadınların yaşam güvencesi olan haklarına saldırarak sadece kadın düşmanı politikalar uygulamakla kalmıyor, kadın katili oluyor.

Bizler yasta değil isyandayız!

Saniye 40 yaşında bir sağlık emekçisiydi. Tıpkı bizler, sizler gibi birilerinin ablası, kardeşi, evladıydı ve geleceğe dair hayalleri olan biriydi. Bizler, Saniye’nin nezdinde bir kadının daha hayattan koparılmasına göz yummayacak, bu duruma alışmayacak, bir kişi daha eksilmeyeceğiz.

Tüm kadınları, kadın hayatını ve haklarını hedef alan söylem, politika ve uygulamalara karşı şiddetsiz, güvenceli bir yaşam için örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz ve bir kez daha buradan sesleniyoruz.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni garanti altına alan yasalara; Anayasaya, Medeni Kanuna, 6284 sayılı kanuna, İstanbul Sözleşmesine ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma, uygula!

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor