ADANA (BÖLGE)-İYİ Parti Adana Milletvekili Dt.M.Metanet Çulhaoğlu, 2019 Ocak-Mart Merkezi Yönetim Bütçesi gerçekleşme raporlarına göre bütçe açığının gittikçe arttığını ve durumun oldukça vahim bir sürece doğru sürüklendiğini belirtti. Çulhaoğlu, “Damat bey, süslü laflarla bu işi götüremez” dedi.
Çulhaoğlu, “Değerli hemşerilerim, 2002 yılında iktidara gelen AK Parti hükümeti ülkemizin en büyük temel ihtiyacının Merkezi Bütçe açığının kademeli olarak azalması olduğunu söylemiş ve bu yönde ekonomik kararlar alacağını ilan etmişti. Ama gel gör ki, 2009 ekonomik krizinden sonra, 2013 yılından itibaren ülkemizin sık sık seçimlere gitmesi ve bunun kamu bütçesindeki yükünün de etkisi ile bütçe açığı büyümeye başlamıştır. 2019 yılı için öngörülen bütçe açığı 80 milyar TL civarında beklenmektedir. Sadece Ocak -Mart döneminde bu rakam 36,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Yani bütçemiz bir yıl içinde beklenen açığın neredeyse yarısını sadece ilk çeyrekte vermiştir. Buna göre bütçe giderlerimizin 2018 yılı ilk çeyreği ile 2019 ilk çeyreği karşılaştırıldığında %35,4 arttığını görüyoruz. 31 Mart seçimlerinin bütçedeki yükünü de ortaya koyan bu artış oranının enflasyonun 15 puan üzerinde olması dikkat edilmesi gereken ilk husustur. Giderler kalemini oluşturan iki ana başlığa baktığımızda, 2019 yılı ilk çeyreğinde özellikle faiz giderlerinin bir önceki yılın aynı dönemine göre %49,8 artarak bütçede önemli bir yük oluşturmaya başladığı da görülmektedir. Bütçenin gelirler tarafına baktığımızda %30,4’lük artış olduğu ve bunun giderler kalemindeki artışın gerisinde kaldığı göze çarpmaktadır. Gelirler kaleminin önemli çoğunluğunu oluşturan vergi gelirlerindeki artışın ise %5,8 olduğu ve bunun enflasyonun neredeyse çeyreği kadar olması seçimlerin bütçedeki olumsuz etkilerini bir kez daha göstermektedir. Normal şartlar altında bu artışın diğer cari veriler gibi enflasyon oranında artması beklenmektedir. Genel olarak baktığımızda ilk çeyrekte bütçemiz 36,2 milyar TL açık vermiştir. Bir önceki yıl aynı dönemine göre açık miktarı %77,5 artmıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yapısal Dönüşüm Adımları 2019 Programında üstü kapalı olarak ifade edilen vergi reformununamaçladığı yapının da vergi gelirlerini arttırmaya yönelik olduğu gözükmektedir. Yanihükümet bütçe açığını vergi gelirlerini arttırma yolu ile bertaraf etmeye çalışacaktır. Bu durumda gelir vergisi mağduriyetini daha üst noktaya taşıyacak ve dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın üzerinde yeni bir yük oluşturacaktır.Ekonominin düzeltilmesi için Ak Parti Hükümetlerinin aklına ilk gelen Varlık Fonu içine aldıklarışirketler.Gelirler kalemine ülkemizin elinde kalan birkaç kuruluşun ki; Bunlar, Özelleştirme hamlesi ile (THY, Türk Telekom, Ziraat Bankası, Halkbank, Türkiye Petrolleri, Botaş vb.) veya hazine arazilerinin satılması ile bütçenin diğer gelirler kalemine giriş sağlaması beklenmektedir.Görülüyor ki bu yanlışlığı ısrar ile yapmaya ve Milletimizin kazanımlarını yanlış eksik ve popülist politikalar ile yok etmeye devam edeceklerdir. Bunun yanında hükümetin, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ile görüşmeler yaparak kaynak sağlaması da bir diğer ihtimaldir. Genel Başkanımız Sn. Meral AKŞENER ve partimizin ekonomi kurmaylarının defalarca TBMM’ de gündeme getirdiği ekonomik krizin artık dayanılmaz boyutlara geldiği, yanlış ekonomik politikaların bir an önce terk edilmesi gerektiği, israf ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmesinin hemen başlatılması ve halkımızın bir nebze nefes almasının sağlanması gerektiği açıkça defalarca dillendirilmiştir. 31 Mart 2019 yerel seçimleri sebebi ile vazgeçilen veya ertelenen vergi gelirlerinin çok geçmeden milletimizin sırtına daha ağır şekilde yükleneceği gün gibi ortadadır. Ülkeyi tek başına yöneten Ak Parti hükümetine tavsiyemiz saray ekonomisinden vaz geçmesi, vatandaşlarımızın en büyük beklentisi olan mutfaktaki yangına çare olması, çarşı-pazardaki pahalılığa bir an önce önlem alınması, ekonominin partizanca davrananlardan kurtarmasını, ehliyet ve liyakat sahibi uzmanlarca yönetmesi ,Hazine ve Maliyemizi emanet ettiği damat beyin süslü laflarla, geçici pansuman tedbirlerle bu işi daha fazla götüremeyeceğini anlaması, gelecek nesillere daha fazla borç bırakmamalarının gerekliliğini bir kez daha bütün Adana kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”
