KÖPRÜ TAMAM SIRA KOCAMAN VAPURDA

Yavuzlar Köprüsü Vatana, Millete hayırlı-uğurlu olsun. Nehir dışında kalan segmentleri hazırlandıktan sonra öyle durup durdu, yıllar yılı. Hiçbir şey yapılmadı. En nihayet, Zeydan Başkan el attı da köprünün nehir slablarını monte ettirerek hizmete açtı. Sağ olsun, var olsun.

İyi niyetimizi koruyarak yazalım… Köprünün iki yakadaki kara konstrüksiyonu bitmişken asıl önemli olan ve gerçekten köprüyü köprü yapan su tarafına neden el atılamadığı merak konusuydu. “Acaba…” dedim, “Hani Mimar Sinan büyük eserlerde temeli attıktan sonra bir süre beklermiş iyice otursun da ileride çökmesin düşüncesi miydi?” Fakat bu betonarme ve görüldüğü kadarıyla fore-kazık temel. Yani çökme ihtimali hemen hemen yok gibi. Bakarsanız, Mühendislik yanı tam anlamıyla cesaret veriyor. Demek ki kıt aklımızın ermediği başka neden olmalı, onu düşünelim.

GEMİLER NEREDE?

Köprü tamamlandı. Zarif bir törenle de açılışı yapıldı. Adanalı olarak ma’a aile öyle bir sevindik öyle bir sevindik ki, kendimizi tutamıyor ve halen de seviniyoruz… Şimdi sıra gemi veya gemilere geldi. Öyle ya; köprü bu kadar yüksek yapıldığına göre, elbette gemi trafiği düşünülmüştür. Malûm, uzun olur gemilerin direği. Geçebilmesi için de köprünün böyle çoook yüksek yapılması zorunlu.

Şimdi bazı münâfıklar kalkıp diyecek ki, “İyi söylersin, güzel söylersin de, bu gemi ya da gemiler Çolak Köprüsünden de geçemez Sinanpaşa Köprüsünden de… Yani yukarısı da, aşağısı da münasip değil.” Evet, Böyle diyecekler; hatta dediler bile… Ben de cevaben diyorum ki, “Kardeşim, sana ne? Sen ne anlarsın belediye işinden? Yılların deneyiminden sonra koskoca Hüseyin Sözlü Başkan boşu boşuna yükseltir miydi? Elbette bir bildiği vardı ki, normal yükseklikte yapılacak inşaatın kat be kat üstünde maliyete göz yumar mıydı? Elbette yummazdı.

TURİSTİK GEMİ

Bir de şöyle bakmak lâzım…

Tamam, Çolak Köprüsü ile Sinan Paşa Köprüsü birbirinden uzak değil. Gemi gelse ne yapabilir şeklinde soru sual edilebilir. Haklı gibi görünse de, bu soru da anlamsız. Belki adamlar bu kısa mesafede turist gezdirecek… Olmaz mı, Köprüden köprüye gidiş dönüş elli dolardan hem turist gönenir hem de belediyenin kasası. Geminin güçlü hoparlörlerinden de “Adana Köprübaşı, Adana Köprübaşı, Otur Saraya karşı, Otur saraya karşı” türküsü yankılana yankılana coşturur gemideki turistleri de karadaki izleyicileri de.

Daha da ilgincini söyleyeyim, yanyana paralel iki köprüyü hayretle izleyen turistler fotoğraf çektirip memleketlerinde propagandamızı yapacaklardır.. Dünyalar kadar para harcayıp yeni köprü yapılacağına, gerek varsa, eskisine iki şerit daha eklenir, tasarruf edilen para ile de başka öncelikler ele alınabilirdi fikrini düşünecekler. Turist kafası… Böyle düşünerek durup dururken reklâmımızı yapacaklar. Ecnebi ahfadı da, “Yahu bu nasıl şeymiş bir de biz görelim” deyip koşa koşa gelecektir.

MÜHENDİSE BAKIN

Şehir Plâncısı mühendis bir arkadaşa gemi konusunu açtım. Açtığıma bin pişman oldum. Ne geri zekâlığımı bıraktı ne de, (moda tabirdir), ahmaklığımı. Gemiyi nereden çıkarmışmışım da, asıl inanılmaz israfı görmüyormuşum da, hele o çelik konstrüksiyon üç dev bileziğin heyula maliyetine karşın işlevsiz oluşuna dikkat etmiyormuşum da, neler, neler… Adamın aklı-fikri besbelli parada. Dediğine göre, köprünün su üstü düzeyi Çolak Köprüsü gibi olsaymış, toplam maliyet en azından, en azından dörtte bire düşermiş. Ben anlamam kardeşim. Elbette Sayın Sözlü’nün değilse Sayın Sözlü’ye bu projeyi onaylatanların bir bildikleri vardı. Boşu boşuna böylesine yüklü para harcamazlardı. Zeydan Başkan da durup dururken ağır yükün altına girmezdi.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor