KUTLU PARTİ, TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
(HABER MERKEZİ)-Kutlu Parti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un 10 Ekim tarihinde Gazi Üniversitesi Akademik Yılı açılış programında Anayasa’nın 3.maddesiyle ilgili yaptığı konuşma nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Kutlu Parti Genel Başkanı Yusuf Halaçoğlu da konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Numan Kurtulmuş’a sert tepki gösterdi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş yaptığı konuşmada Anayasa’nın değiştirilemez ilk 4 maddesinden 3’üncü maddeyi hedef alarak, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin değişmesi gerektiğini söyledi. Kurtulmuş; “Devletin ülkesi olmaz. “Devletin milleti olmaz. Bu metin; Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü şeklinde ifade edilmelidir” demişti.
Sözlerine; “ Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni Anayasa’da milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diye devam etmişti.
Numan Kurtulmuş’un bu sözlerine sosyal medyada tepkiler yağınca Kurtulmuş geri adım atarak yanlış anlaşıldığını söylemişti.
Genel Başkan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun talimatı ile Kutlu Parti Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Fatma Melike Karaaslan aracılığıyla Kutlu Parti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 14 Ekim 2024 tarihli verdiği dilekçe ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Türk Ceza Kanunu’nun Dördüncü Bölüm 302. Maddesinde yer alan devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu ile Beşinci Bölüm 309. Maddesinde yer alan Anayasayı ihlal suçunu işlemiş olması nedeniyle hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmasını talep etti.
Kutlu Parti, suç duyurusunu şu temeller üstüne oturttu; “Şüpheli şahsın bahse konu açıklamaları Uluslararası hukuk açısından kabulü mümkün olmayan bir açıklamadır. Nitekim Uluslararası hukuk anlamında Uluslararası hukukun kişilerinden biri olan devletler şöyle tanımlanmaktadır; ‘ Devlet, sınırları belirli bir toprak parçası üzerine yerleşmiş üstün bir otoriteye tabi örgütlü insan topluluğudur.’ Bu tanımda devletin üç kurucu unsuru, beşeri unsur olan insan topluluğu, fiziki unsuru olan ülke ve hukuki unsuru olan üstün otorite yer almaktadır. Devletin meydana gelebilmesi için bu üç unsurun birlikte devleti meydana getirmesi gerekmektedir. Bu unsurlardan ülke, vatan insan topluluğu ise hiç şüphesiz ki millettir. Özetle, devletin beşeri unsuru yani milleti olmalıdır ki, devlet niteliğinde olabilsin”
Suç duyurusunda ; “TCK’nın 309. maddesi gereğince şüphelinin sarf etmiş olduğu sözlerle Anayasa’nın öngördüğü düzen yerine başka bir düzen getirmeye kasten teşebbüs ettiği ve cezalandırılması gerektiği aşikârdır” denildi. Ayrıca Numan Kurtulmuş’un TCK’nın 302. maddesine de aykırı davranışta bulunmuş olmasından dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Kutlu Parti Genel Başkanı Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu’nun konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklaması aynen şöyle;
TBMM Başkanı, Anayasamızın 3. Maddesinde yer alan “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ifadesinin yanlış olduğunu ifade ederek, Devletin milleti ve ülkesi olmaz dedi. Sayın Başkan! Devlet ile ülke ve millet farklı şeylerdir. Ülke ve millet devleti oluşturur. Aslında bunu söylemekle, milletvekili olarak, Anayasayı koruyacağınıza dair namus ve şerefiniz üzerine ettiğiniz yemine aykırı davrandınız. Üstelik ilk üç madde için, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümlerini taşıyan 4. Maddeye rağmen 3. Maddeyi tartışmaya açtınız. Bunu anlamadığımızı sanmayın. Hüda-Par’ın 4. Maddenin kaldırılmasını istemesinin ardından bu açıklamanın yapılmasının anlamını anlamayacak kadar şuursuz değiliz. Niyetinizi anlıyoruz. Ancak başaramayacaksınız. Hukuk önünde hesap vereceksiniz. Kutlu Parti olarak hakkınızda suç duyurusunda bulunduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizlerin sahte gündemlerine alet edilemeyecek kadar kutsaldır. Anayasa’da neyi değiştireceksiniz? Neden açıklamaktan kaçınıyorsunuz? Ama açıkça 3. Maddeyi tartışmaya açıyorsunuz. Öncelikle Anayasayı koruyacağınıza dair ettiğiniz yemine sadık kalınız ki kimse namus ve şerefiniz üzerinde değerlendirmede bulunmasın.