Yapılan yazılı açıklamada şu uyarıda bulunuldu; “Dünyada tüm insanları doyurabilecek tarım ürünleri ve gıda üretimi yapılmasına karşın, yoksulluk ve açlık sorunu büyümektedir. FAO’nun “Dünya Gıda Güvenliği” raporuna göre; 2023 yılında yaklaşık 733 milyon insan, yani dünya genelinde 11 kişiden biri ve Afrika’da her 5 kişiden biri açlıkla karşı karşıyadır.
Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayaldir. Eğer bugün dünyada açlık varsa, bu sadece kötüleşen iklim koşullarından, yetersiz bitkisel-hayvansal gıda arzından değil, uygulanan küresel neoliberal ekonomi ve tarım politikaları ile adaletsiz gelir dağılımından kaynaklanmaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir. “
(HABER MERKEZİ)-Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Gıda, Kimya, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası’nın 16 Ekim “Dünya Gıda Günü”nde yaptıkları ortak açıklama ile gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmenin hayal olduğuna dikkat çekerek, Dünyada her 10 kişiden 1 kişinin yatağa aç girdiği belirtildi..
Bu yıl Dünya Gıda Günü temasının; “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için Gıda Hakkı!.” olarak belirlenen basın açıklamasına Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Çiğdem Eroğlu, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı ve Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse katıldı.
Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, gıda hakkı; 1948 tarihli Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nden beri en temel insan haklarından biri olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:
YOKSULLUĞU YENMEK İÇİN SORUMLULUK ALMAK ZORUNDAYIZ
“Dünyada tüm insanları doyurabilecek tarım ürünleri ve gıda üretimi yapılmasına karşın, yoksulluk ve açlık sorunu büyümektedir. FAO’nun “Dünya Gıda Güvenliği” raporuna göre; 2023 yılında yaklaşık 733 milyon insan, yani dünya genelinde 11 kişiden biri ve Afrika’da her 5 kişiden biri açlıkla karşı karşıyadır.
Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayaldir. Eğer bugün dünyada açlık varsa, bu sadece kötüleşen iklim koşullarından, yetersiz bitkisel-hayvansal gıda arzından değil, uygulanan küresel neoliberal ekonomi ve tarım politikaları ile adaletsiz gelir dağılımından kaynaklanmaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir.
Ülkemizde tarımsal üretim sorunludur. Yıllardır yetersiz verilen destekteklerin; bir de geç ödenmeler ile erimesi, ürün alım fiyatlarını maliyet altında açıklayarak; bitkisel ve hayvansal üretimde bulunan çiftçilerimizin sürekli zarar etmesi, üretmek için borçlanmak zorunda kalan çiftçilerimizin üretim alanlarına ve araçlarına ipotek üzerinden el konulması üretim boyutundaki sorunları artırmaktadır.”
BAKANLIK DENETÇİ SAYISI ARTTIRILMALI
Küçük işletmelerde de gıda güvenliği koşullarını sağlayacak şekilde çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Tayakısı, Çalıştırılması Zorunlu Personel (ÇZP) zorunluluğu buralarda da uygulanmaya başlanmalı, yetersiz olan Bakanlık denetçi sayısı arttırılmalı, diye konuştu.
Tayakısı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İktidar, 2025 yılı ve sonrası için kamu yönetimi bütçesinde tarımdan ve gıdadan tasarruf yapmamalıdır. Gıda hakkının temel öznesi olan çocukların okul yemeğine ve içilebilir suya ulaşması sosyal devletin yerine getirmesi gereken ana görevlerdendir.
Yaşadığımız tarım ve gıda krizinden kurtulabilmek; rant ve beton ekonomisi yerine üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal ve toplumsal çıkarları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen “Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları”nı savunmakla ve yaşama geçirmekle mümkündür.
TMMOB’ye bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları ile Adana Veteriner Hekimler Odası olarak aynı anlayışla; açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu, hakça ve adil paylaşımın olduğu bir ülke ve dünya özlemiyle bilimden, üretimden, insandan, emekten, doğadan, kamu yararı ve toplum çıkarından yana tutumumuz sürecektir.”
