(HABER MERKEZİ)-CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiftçiler ve besicilerle bir araya gelerek tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sorunları dinleyerek, “Ayçekirdeği tarlada sürünüyor, raflarda uçuyor” dedi.
Farklı illerde besiciler ile görüşen Gürer, “Ülke genelinde tarımda sorunlar arttı” dedi. 2025 yılında üretilen her üründe sorun yaşandığını belirten Gürer, çerezlik ay çekirdeği gibi ithalde getirilen ürünlerde de sorunlar yaşandığını vurguladı. Gürer, “Kuru fasulyede, “Patateste ve soğanda hem maliyetinin altında hem de geçen yılki fiyatın altında fiyatlar oluştu. Geçen yıl 42 liradan ayçekirdeğini veren çiftçi bu yıl 35 liraya zor sattı. Tarım Kredi marketlerinde dökme ayçekirdeği 99 TL’ye satılıyor, ancak bu fiyatlar çiftçiye fayda sağlamıyor. Aracılar kazanç sağlıyor.” dedi.
İTHALAT BAĞIMLILIĞI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin çerezlik ayçekirdeği konusunda dışa bağımlı olmadığını, ancak bitkisel yağlar ve ayçiçeği tohumu gibi ürünlerde ithalatın arttığını ifade etti.
GEÇEN YIL 42 LİRAYKEN BU YIL 35 LİRA
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geçtiğimiz yıl 42 TL’den satılan ayçekirdeğinin bu yıl 35 TL’ye düştüğünü belirtti. Çiftçilerin, ürünlerini düşük fiyatla satmak zorunda kalmalarının, tarım sektöründeki sorunları derinleştirdiğine dikkat çekti. “Eğer çiftçiyi mutlu edemezsek, tarımdan uzaklaşacaklar ve bu durum ithalat bağımlılığını artıracak.” dedi.
TARIMIN SİYASETİ OLMAZ, ÇİFTÇİYE DESTEK ŞART
Tarım sektöründeki sorunların çözülmesi için, devletin çiftçilerin sorunlarına odaklanması gerektiğini savunan Ömer Fethi Gürer, “Özellikle yem fiyatları ve girdi maliyetlerinin düşürülmeden et ve süt fiyatlarının ucuzlayamayacağını belirterek, çözüm için yetkililere çağrıda bulundu.
ÇİFTÇİLERİN SORUNLARINI YERİNDE DİNLEYEREK ÇÖZÜM ÜRETİN
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründeki sorunların çözülebileceğini ancak bunun için yetkililerin çiftçilerin ve besicilerin yaşadığı sorunları yerinde dinleyip, çözüm üretmeleri gerektiğini ifade etti. “Buraya gelip, bu işi yapanlardan sorunları dinlesinler, öğrensinler ve çözüm üretsinler,” diyerek konuşmasını tamamladı.
Ömer Fethi Gürer, çiftçilerle gerçekleştirdiği görüşmelerde , Türkiye’nin tarım sektöründeki sorunlarına dikkat çekerek, çözüm önerileri sundu
“ET VE SÜT KURUMU ZARARI ÜRETİCİDEN ÇIKARMAMALI”
Hasan Erdal, Et ve Süt Kurumu’nun ithalat politikasını eleştirerek, kurumun piyasaya müdahale şeklinin üreticiyi daha da zor duruma soktuğunu ifade etti. Erdal, “Daha önce ithalatçılar 4 dolara hayvan getiriyordu. Şimdi Et ve Süt Kurumu bu işi devraldı ve fiyatlar 6,5 doları buldu. 300 kilogram bir hayvanın ahıra maliyeti 65 bin lira. Bir yılda %50 artış oldu. Bankalardan aldığımız kredilerle bu işi yapmaya çalışıyoruz, faiz oranları %25-30 arasında. Ahıra koyduğumuz hayvanın maliyeti 80 bin lirayı buluyor, üzerine 30 bin lira yem masrafı ekleniyor. Sekiz ay sonunda hayvanın toplam maliyeti 110 bin lirayı geçiyor. Bugün 400 kilo gelen ithal hayvanın et kesimi 300 lira olsa 120 bin lira ediyor. Bütün sene uğraşıyoruz; paramız gidiyor, eziyetini ve pisliğini çekiyoruz. Ortada hiçbir para yok. Bu işin sorumlusu Et ve Balık Kurumu. Bıraksaydı siviller getirseydi, hayvan 4 dolara geliyordu. O zaman bize maliyeti 35 bin liraydı.” diye konuştu.
“KURUM DESTEK OLMASI GEREKİRKEN TİCARET YAPIYOR”
Besicilik ve çiftçilik yapan Hasan Erdal, Et ve Süt Kurumu’nun üreticiye destek olmak yerine, ithal hayvanları kârlı bir şekilde piyasaya sunduğunu belirterek, “Tüccar ve Et ve Süt Kurumu aynı fiyatla hayvan alıyor, ancak kurum kendi üreticisine daha pahalıya satıyor. Kamu kuruluşu destek yerine ticaret yapıyor. Bu durum ilk kez bu sene yaşanıyor. Önceden hayvanlar 4 dolara geliyordu, şimdi fiyat 6-6,5 dolara çıktı.” dedi.
GÜRER: “DOĞRU YÖNETİMLE SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ”
Ömer Fethi Gürer ise Et ve Süt Kurumu’nun çiftçiyi desteklemesi gereken bir yapı olduğunu ancak doğru yönetilmediğini vurguladı:
“Et ve Süt Kurumu, zararını üreticiden çıkarmamalı, aksine onlara destek vermeli. Sabah emekliler uygun fiyatlı et alabilmek için sıraya giriyor, ama saat 10’da et bitiyor. Planlama eksikliği hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur ediyor. Üreticinin mezbahada 340 liraya kestirdiği hayvanın eti, rafta 600-700 liraya satılıyor.
DIŞKIDAN DAHİ PARA ALINIYOR
Besici Erdal, ithal hayvanların taşınması sırasında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “İthal bu hayvanlar gemilerle geldiği zaman yine Et ve Süt Kurumu üzerinden yandaşlık ortaya çıkıyor. Bu hayvan bir ay gemide geliyor. Kimisi ortamdan dolayı, kimisi de kasıtlı olarak hayvanların üzerine 20-25 kilo gübre çıkıyor. Onun da parasını 6 dolar üzerinden bizden alıyorlar. Dışkıyı bile parayla satıyorlar.” şeklinde konuştu.
“HER ŞEYE RAĞMEN UMUTLA DEVAM EDİYORUZ”
Erdal, yaşanan tüm zorluklara rağmen tarım ve hayvancılığa devam ettiklerini belirtti:
“Bu çiftçi, bu hayvancılar artık bu işi yapamayacak hale geliyor. Bu yatırımlar nasıl boş kalacak? Diğer taraftan tarla ekiyoruz. Diyoruz ki, ‘boş kalmasın, millet ne der, seneye daha iyi olur’ umuduyla bir daha sarılıyoruz. Emek harcıyoruz ama hasat zamanı geldiğinde hepimiz uyuyamıyoruz.”
