İKİNCİ BÖLÜM
İlk bölümde Cumhuriyet Gazetesinin verdiği haberden pasajlar almıştık. Bugün de, aynı haberin devamından satırlar sunalım:
“Çay ziyafetinden sonra Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanımefendi kendileri için hazırlanan Suphi Paşa Konağı’na gittiler.
Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanımefendi Türk Ocağı tarafından Ocak sinemasında düzenlenen müsamereye katılmışlardı. Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanımefendi sinemaya girişte, sinemayı dolduran halkın beş dakikadan fazla süren alkışları içinde localarına gittiler. Müsamerede ilk olarak Kurtuluş Bayramı günü temsil edilmiş Adana’nın kurtuluşu canlandırılmıştır. Mustafa Kemal Paşa bu gösteriyi çok beğenmiş ve alkışlamıştır. Büyük Adana bayrağının çekildiği anda alkışlar dinmemiştir. Birkaç gösteriden sonra müsamere son bulmuştur. Mustafa Kemal Paşa locada Latife Hanımefendi ve Fahrettin Paşa ile birlikte oturuyordu. Yanlarına Türk Sözü baş muhabiri Ferit Celal Bey gelerek Ocak hakkında Mustafa Kemal Paşa’nın sorduğu sorulara cevap vermiştir. Mustafa Kemal Paşa, Ferit Celal Bey’e bir daha sinemaya geldiğinde kendisine loca ayrılmamasını, bir fert gibi istediği yerde oturacağını söylemiştir. Paşa, müsamereden duyduğu memnuniyetini dile getirmiştir.”
SİNEMA VARMIŞ
Cumhuriyet Gazetesinin haberinde geçen “Türkocağı Sineması” benim için yepyeni bilgi oldu. Gerçi Adana’da çok daha önceden Eskiistasyon yakınlarında bir binanın damında sinema olduğunu Fransızlarla ilgili belgelerden biliyorduk. Türkocağı’nın en başta halkın eğitimi, çağdaşlık yoluna çekilmesi ve özellikle gençlerin sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda yetiştirilmesi amacıyla kurulduğunu da biliyoruz. Bu alanlarda son derece verimli ve yararlı çalışmalar yapıldığı da gerçektir.
Sonraki yıllarda, Paşa yine bir Adana Gezisinde Türkocağı çalışmalarının yetersizliğini görüp şikâyetçi olmuş ve hemen ardından Halkevi kurulmuştu. Bugünkü Büyükşehir Belediyesinin bulvar üstündeki binası Halkevi olarak kurulmuştu. Tiyatro salonu da, aynı zamanda Halkevi Sineması olarak yıllarca hizmet verdi. “Sinema” deyip geçemedim ve Büyük Kurtarıcının eğitime, sosyal düzeyin yükseltilmesine yönelik ilkelerine vurgu yapmayı borç bildim.
ADANA’NIN OCAK GÜNEŞİ ISITMIŞTI
Tıpkı bu yıl olduğu gibi, 100 yıl öncesinde de Adana’da gökyüzü pırıl pırıl, güneşi sımsıcaktı. Paşa, ayağındaki müzmin romatizma ağrısının bu sıcacık Adana havasında azaldığını hissetmiş olmalı ki, içindeki neşe yüzünde, hareketlerinde yansımaktaydı.
Paşa Orduevi ziyaretinden sonra Kumluk denilen alandaki Ziraat Fuarına geldi. Sergideki makine ve aletler hakkında İsmail safa bey tarafından verilen bilgileri dikkatle dinledi. Sorular sordu.
Kumluk, bugünkü İmam Hatip Lisesi ile Orman Bölge Müdürlüğünün bulunduğu alanlardı. Önemli törenler burada yapılırdı. Yurtdışından ciddi katılımların olduğu Uluslararası Ziraat Fuarı birkaç ay önce burada hizmete girmişti. Esasen, Mustafa Kemal Paşa bu gezisinde özellikle eğitim ve tarım üzerinde durdu.
DEVAM EDECEK
