OYA TEKİN: HACİZ SEMBOLİKTİ, ASIL AMAÇ BELEDİYELERİ İŞ YAPAMAZ HALE GETİRMEK
(HABER MERKEZİ)-Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, belediye önünde toplanan vatandaşlara ve belediye çalışanlarına hitap ederek, belediyenin mali durumu, haciz işlemi ve toplu iş sözleşmesi hakkında açıklamalar yaparak, haczin sembolik olduğunu, asıl amaçlarının belediyeleri iş yapamaz hale getirmek olduğunu söyledi.
Açıklamaya CHP İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, Seyhan İlçe Başkanı Ramazan Atikaslan, Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay, Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ve çok sayıda partili de destek verdi. Başkan Tekin, yaşanan mali sıkıntılar, belediyeye yönelik haciz işlemleri ve bu süreçte izlenecek yol haritası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Tekin, konuşmasına birlik ve beraberlik vurgusuyla başlayarak şunları söyledi;
“Gurur, samimiyet, birlik ve dayanışma için hepinize teşekkür ediyorum. Birlikte olduğumuz sürece mücadelemiz güçlenecek ve bu zorlukları hep beraber aşacağız. Kurtuluş tek başına değil, hepimizin ortak çabasıyla mümkün olacaktır. Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıyacağımıza olan inancım tamdır.
Belediyemize gelen haciz işlemi, 80 milyon, 100 milyon ya da 2 milyar lirayı bulan borcu karşılamaya yönelik bir girişim değildi. Makam odasından kaldırılan birkaç masa ve koltuk, belediyemizin mali yapısını etkilemez. Buradaki asıl hedef, belediyeleri iş yapamaz hale getirmek, halkın gözünde itibarsızlaştırmak. Biz bu süreci önceden öngördük. 9 aydır her gün belediyeye haciz geliyor, bazen iki, bazen üç haciz işlemi uygulanıyor. Çünkü göreve geldiğimizde devraldığımız mali tablo ortadaydı: Seyhan Belediyesi 2 milyar 467 milyon TL borç ile bize teslim edildi.
Belediyelerin ve iştiraklerin yıllardır biriken vergi ve SGK borçları nedeniyle kesintilere maruz kalması, önceki dönemde %12 iken %25’e çıkarıldı. Bu artış, belediyemizin gelir dengesini ciddi anlamda sarstı. Ayrıca, önceki yönetimin seçim sürecinde belediye bütçesini kullanarak yaptığı harcamalar, büyük bir borç yükü oluşturdu. Hatta Birleşmiş Milletler’den gelen yardım kolilerinin üzerindeki etiketleri sökerek seçim propagandası amacıyla dağıttıkları tespit edildi. Bu konuyla ilgili savcılığa intikal eden dosyalar bulunuyor” dedi.
Tekin, işçilerin haklarını korumaktan yana olduklarını ancak 1 Mart’ta yapılan toplu iş sözleşmesinin belediye bütçesini olumsuz etkilediğini ifade ederek şöyle devam etti:
“Seçimlere bir ay kala Çukurova ve Seyhan Belediyeleri’nde gerçekleştirilen toplu iş sözleşmesi ile taban ücretlerde %40’a varan bir artış yapıldı. Bu artış, belediyemizin bütçe dengesini sarsarak mali disiplini bozdu. Emekçilerin haklarını savunmaya devam edeceğiz ancak belediyenin sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşması da bizim sorumluluğumuz. Maaş ödemeleri yapıldığında hizmet bütçesi neredeyse sıfıra iniyor. Bu durumda vatandaşlarımıza nasıl hizmet götürebiliriz?
lk günkü inanç ve kararlılıkla, kıt imkanlarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Hepinizin desteğiyle, dayanışmayla bu zorlukları aşacağız. Güzel ve güneşli günlere olan inancımızı kaybetmeden yolumuza devam edeceğiz. Hepinize mücadelemize verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum!”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, Seyhan Belediyesi önünde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, belediyeye uygulanan haciz işleminin siyasi olduğunu belirtti:
“Seyhan Belediyesi’ne yapılan haciz işlemini doğru anlamak gerekir. Bu durum, yalnızca mali bir uygulama değil, Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri iş yapamaz hale getirme çabalarının bir parçasıdır. 2019’da Adana Büyükşehir Belediyesi’ne de haciz işlemi uygulanmıştı. Ancak CHP’li belediyeler, enkaza dönen bütçeleri toparlamayı başardı. Bugün de aynı süreci yaşıyoruz, ama yılmayacağız.”
Tanburoğlu, CHP’li belediyelerin ekonomik baskılarla engellenmeye çalışıldığını belirterek şöyle devam etti:
“CHP’nin yükselişi engellenmek isteniyor. Belediyelerimizin mali olarak darboğaza sürüklenmesi, halkın gözünde başarısız gösterilmesi için yapılan bilinçli bir hamledir. Ancak bizler, halkın çıkarlarını gözeterek mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Tanburoğlu ayrıca, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hazırlıklarını sürdürdüğünü ve en geç Nisan ayında Cumhurbaşkanı adaylarını açıklayacaklarını belirtti.
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Seyhan Belediyesi önünde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, CHP’li belediyelere karşı yapılan ekonomik baskılara ve belediyelerin mali durumuna dikkat çekti.
“Belediye Başkanlarını Halkla Karşı Karşıya Getirmek İstiyorlar”
Demirçalı, belediye başkanları ile çalışanlar ve esnaf arasında bir çatışma yaratılmak istendiğini belirterek, şunları söyledi:
“Buradaki amaç, belediye başkanlarımızı çalışanlarıyla, esnafla karşı karşıya getirmek. Ancak biz buna izin vermeyeceğiz. Bu partinin ekmeğini yiyip suyunu içenler, aday gösterilmediklerinde yaptıkları anlaşmalarla partiyi ve belediyeyi zor durumda bırakmamalı. Bu, asla kabul edilemez bir durumdur.”
“Zoru Başarmayı Seviyoruz”
CHP’li belediyelerin her türlü zorluğa rağmen çalışmaya devam ettiğini belirten Demirçalı, halktan sabır ve güven istedi:
“Biz, zoru başarmayı seven belediye başkanlarıyız. Elbette bazı şeyler zaman alacak ama emin olun çok yakın bir zamanda pek çok problemin çözüldüğünü göreceksiniz. Bize güvenin, partimize güvenin, il başkanımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve tüm belediye başkanlarımıza güvenin. Hepimiz gece gündüz, 24 saat çalışıyoruz. Bu zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz.”
Demirçalı, seçim öncesinde yapılan sözleşmelerin belediye bütçelerini çıkmaza sürüklediğini vurguladı:
“Seçime bir ay kala yapılan sözleşmelerle belediyeler büyük borç yükü altına sokuldu. Bu, sadece belediyelere değil, partimize de büyük zarar verdi. Belediyeler, hizmet etmek için var. Ama ekonomik olarak kilitlenmiş belediyeler halkına nasıl hizmet götürebilir? Biz bunun farkındayız ve çözüm üretmek için çalışıyoruz.”
Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay, Seyhan Belediyesi önünde yaptığı açıklamada, ülkenin geleceğine yönelik kaygılarını dile getirerek, yerel yönetim çalışmalarının ötesinde Türkiye’nin karşı karşıya olduğu siyasi ve toplumsal sorunlara dikkat çekti.
Toplantıya, Çukurova İlçe Başkanları, Gençlik Kolları, Kadın Kolları, demokratik kitle örgütlerinin başkanları, sendika temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Kozay, basın mensuplarına da teşekkür ederek, “Bizi her zaman desteklediler, yanımızda oldular. Lütfen onlara da alkış gönderelim” ifadelerini kullandı.
“Zorluklarla Karşılaşacağımızı Biliyorduk”
Başkan Kozay, seçim sürecinin başlangıcında yaşanan zorluklara vurgu yaparak, “Zorluklarla karşılaşacağımızı çok iyi biliyorduk. Ama bunların hiçbiri bizim için sürpriz olmadı. Maalesef mevcut iktidar, ekonomiyi, adaleti ve hukuku baskı altında tutarak, ülkenin geleceğini tehlikeye atıyor” dedi. Kozay, yerel seçimlerin ötesinde Türkiye’nin genel bir krizle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bu sadece bir belediye meselesi değil, memleket meselesidir” dedi.
Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’nin Geleceği
Suriye’deki gelişmelere dikkat çeken Kozay, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’yi nasıl etkilediğini anlattı. “Bugün Türkiye’de yaklaşık 10 milyon mülteci bulunuyor ve bu durum demografik yapıyı değiştiriyor. 20 yıl sonra, burada yaşayan nüfusun durumu çok farklı olacak” dedi. Kozay, Türkiye’nin sınırlarına kadar yaklaşan bölgesel çatışmaların, ülkenin geleceğini doğrudan tehdit ettiğini ifade etti.
“Atatürk’ün İziyle Yolumuza Devam Ediyoruz”
Konuşmasında, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Mücadelesi’ni vurgulayan Başkan Kozay, “Atatürk, bu topraklardan ve bu halktan aldığı hissiyatla Kurtuluş Mücadelesi’ni başlattı. Bugün de aynı sorumlulukla hareket etmemiz gerekiyor” diyerek, Türkiye’nin bağımsızlığının korunması için birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Seçimlere Güven ve Kararlılık Vurgusu
Başkan Kozay, iktidara karşı yapılan baskılara ve haksızlıklara karşı duracaklarını belirterek, “Yapacakları ne olursa olsun, biz yolumuza devam edeceğiz. Memleket meselesi için hep birlikte kenetlenecek, gece gündüz çalışacağız. İlk yapılacak erken genel seçimde iktidar olacağız” dedi.
Emrah Kozay, konuşmasında partisinin ve halkın gücüne inandığını ve Türkiye’nin siyasi geleceği için umutlu olduğunu söyledi.